BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Abdullah Gül, Atina'da

Dışişleri Bakanı Gül ile Yunanlı meslektaşı Yorgo Papandreu yaptıkları görüşmelerin ardından bir açıklama yaptılar.

Abone ol

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Atina ziyaretinde, Türkiye ile Yunanistan arasındaki gerginliğin yerini işbirliğine bıraktığının teyit edildiğini ve ilişkilerde istikrarın hüküm sürdüğünü müşahade ettiğini söyledi. Gül ile Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu, ikili ve ardından yapılan heyetlerarası görüşmelerin ardından ortak bir basın toplantısı yaptılar. Ziyaretinde kendisine Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ve Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan'ın eşlik ettiğini kaydeden Gül, görüşmelerde Türk-Yunan ilişkileri ve işbirliğini her yönüyle ele aldıklarını belirtti. ''Dostum ve meslektaşım'' diye hitap ettiği Papandreu'ya Türkiye-Yunanistan AB Komitesi'nin çalışmaları çerçevesinde Yunan tarafının sunduğu yardım, uzmanlık ve bilgiler için teşekkür eden Gül, Papandreu ile ikili ilişkilerin yanı sıra Ortadoğu barış süreci, Irak ve Balkanlar konularını da ele alma fırsatını bulduklarını söyledi. Türkiye ile Yunanistan arasındaki işbirliği ve temasların artışını memnuniyetle izlediklerini kaydeden Gül, ''Bu temaslar yalnızca siyasi temaslarla sınırlı değil. İki toplumun her kesimi yoğun temas içinde. Bu memnuniyet verici gelişme hızlanarak sürmelidir. Ülkelerimizin işbirliği için büyük potansiyel var'' dedi. ÇİFTE VERGİLENDİRME Ziyaretinde, 1999 yılından bu yana kaydedilen gelişmeleri değerlendirme fırsatı bulduklarını kaydeden Gül, bu vesileyle iki ülke arasında çifte vergilendirmenin önlenmesi anlaşmasına ilişkin çalışmaların nihai hale getirildiğini ve iki ülke arasındaki işbirliğinin yasal çerçevede böylece tamamlandığını açıkladı. Gül, ''Maliye bakanları görüştüler ve mutabakata vardılar. Çok kısa süre içinde anlaşma imzalanacak. Bu çok önemli bir aşamadır. Ticari ve ekonomik ilişkilerimize büyük ivme kazandıracaktır. Ülkelerimiz arasındaki ticaret hacmini 1.5 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Bildiğiniz gibi beraberimde işadamlarını da getirdim. Onlar da Yunanlı meslektaşlarıyla görüşerek ortak işbirliği alanlarını ele alıyorlar. Bu çerçevede Türkiye ve Yunanistan'daki özelleştirme çalışmalarının da olanaklar sağlayacağı kanısındayız'' dedi. Geçtiğimiz 23 Şubat'ta doğalgaz anlaşması imzalandığını da hatırlatan Gül, bu anlaşmanın yeni bir aşama oluşturduğunu ve BOTAŞ ile Yunanlı karşıtı DEPA'nın doğalgaz alım satım anlaşması görüşmelerini sürdürdüklerini ve yakında bu anlaşmanın imzalanacağını umduğunu söyledi. Turizm alanında da önemli gelişmeler kaydedildiğini söyleyen Gül, karşılıklı ziyaretlerin sayısının bu yıl 600 bini bulduğunu belirtti. Gül, '' Bu alanda büyük potansiyel var. Olimpiyatlar da yeni bir ivme kazandıracaktır. Tur ve seyahat acentalarının bu fırsatı değerlendirecekleri kanısındayım'' dedi. Gül ayrıca, çevre, gençlik, kültür, sanat ve basın-yayın alanlarında işbirliğinin artırılması için kendisi ile Papandreu'nun, bakanlıklarının ilgili birimlerine talimat verdiklerin ide açıkladı. IRAK'A ASKER Bu arada, gazetecilerin soruları üzerine Irak'a asker gönderilmesi konusuna değinen Gül, hükümetin TBMM'den gerekli yetkiyi almış olduğunu hatırlattı. Gül, şunları kaydetti: ''Bu yetkiyi aldık. Ancak mutlaka kullanılacak diye bir şey söz konusu değil. Şartlar gerektirirse kuşkusuz kullanmaktan çekinmeyeceğiz. Biz yüzlerce kilometre sınırı olan komşularız ve Irak'ın toprak ve siyasi bütünlüğünün korunmasını arzu ediyoruz. Bu noktada kayıtsız kalamayız. Arzumuz, Irak'ın demokratik ve barışçı bir biçimde uluslararası toplumdaki yerini almasıdır. Bizim Irak'a ilişkin gizli bir gündemimiz yok. Komşumuzun istikrar ve barış içinde olmasını istiyoruz. Bu bizim çıkarımızadır. TBMM'den de yetkiyi buna yardımcı olabilmek için aldık. Şartlara bakacağız ve ona göre karar vereceğiz.'' PAPANDREU'NUN AÇIKLAMASI Papandreu ise Türk-Yunan ilişkilerinin artık farklı bir çerçeveye girmiş olduğunu söyledi. Gül'ün ziyaretinin yalnızca genel havası açısından değil somut sonuçları açısından da olumlu geçtiğini söyleyen Papandreu, Türkiye ve Yunanistan'ın yeni bir bakış açısıyla uluslararası hukuka saygılı bir anlayışla konularını ele aldıklarını belirtti. Papandreu, ''Bu, kuşkusuz sorunların otomatikman çözümlenmesi anlamına gelmiyor ama bir dinamizm yarattı. Sistemli ve yorucu bir çalışmayla ilerliyoruz'' dedi. Gül ile görüşmelerinde, Kıbrıs sorununu ve istikşafi görüşmelerin gelişimini de ele aldıklarını kaydeden Papandreu, bu konuların önümüzdeki yılda da AB ile bağlantılı olarak gündemdeki yerlerini koruyacaklarını belirtti. Papandreu, ''İşbirliğimizin gelişmesinin kanıtı olarak, anti personel mayınların temizlenmesi konusundaki anlaşmayı, karşılıklı olarak askeri tatbikatların iptal edilmesini gösterebilirim'' dedi. Görüşmelerinde turizm, olimpiyatların güvenliğinin sağlanması konusunda işbirliği, olimpiyat ateşinin İstanbul'dan geçirilmesi konularını da değerlendirdiklerini kaydeden Papandreu, ''Turizm alanında bölgemizin ön plana çıkarılması gerekli. Barselona'da dün yapılan toplantıda AB Komisyonu'nun ilgili üyesiyle görüşmemde, Yunan adalarına günü birlik ziyaretlerde vize uygulamasının kaldırılması konusunu bir kez daha gündeme getirdim. Bu yalnızca Türkiye'nin değil adalardaki bizim vatandaşlarımızın da talebidir'' dedi. Papandreu, Türkiye ile Yunanistan arasındaki enerji alanındaki işbirliği konusunun da büyük stratejik önem taşıdığını vurgulayarak, AB'nin de bu projeye birinci öncelikli konular arasında yar verdiğinin altını çizdi. Gazetecilerin, Aralık 2004'e kadar Kıbrıs sorununun çözülememesi halinde Atina'nın tavrının ne olacağına ilişkin sorularını da yanıtlayan Papandreu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bu konuyu bir yükümlülük olarak değil, fırsat olarak görmek gereklidir. Bu herşeyden önce bir Yunan tavrı değil AB kararıdır. Helsinki ve sonraki AB zirveleri kararlarında mevcuttur. Bu konuda Türkiye'nin katkısı belirleyici olacaktır. Bu sorunun çözümü Kıbrıslı Türkler ve Rumlar için bir ihtiyaçtır. Kıbrıslı Türkler AB içinde Türkiye için önemli bir bağlantı oluşturacaktır. 2004 tarihini tehdit değil, ilişkilerde gelişmenin yeni bir aşamaya geçmesi için fırsat olarak görmeliyiz.'' . Sorular üzerine ''Ege'deki ihlaller'' konusuna da değinen Papandreu, Gül ile bu konuyu da ele aldıklarını ancak detaylarına giremediklerini kaydetti. Papandreu, ''Bu konuyu siyasi direktörlerimiz görüşüyor. Bu rahatsız edici meselenin uluslararası hukuk çerçevesinde kısa sürede çözülmesini umut ediyoruz'' diye konuştu. Aynı soruya yanıt veren Gül ise bu konuda her iki tarafın da kendi haklılığını öne sürdüğünü belirtti. Gül, ''Şimdi oturup konuşmaya başladık. Askeri temsilcilerimiz de görüşmelere katılıyorlar. Bu konuyu karşılıklı anlayış içinde çözebileceğimizi sanıyorum'' dedi. Bu arada Papandreu, sorular üzerine istikşafi görüşmelerin sürdüğünü ancak şu ana kadar somut bir sonuca ulaşılamadığını kaydetti. Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Gül, yarın sabah Papandreu'nun vereceği çalışma kahvaltısına Unakıtan ve Babacan ile birlikte katıldıktan sonra Başbakan Kostas Simitis tarafından kabul edilecek. Gül, daha sonra eski Bosna Hersek Cumhurbaşkanı Alia İzzetbegoviç'in cenaze törenine katılmak için Saraybasna'ya hareket edecek.