BİTLİS 'te geçen gün şehit edilen ve Bakan Soylu'nun çok hüzünlüyüm deyip acı haberini paylaştığı Nakşibendi şeyhi Abdulkerim Çevik'in şehit edilmesinin ardından gözaltına alınan katil zanlısı ifadesinde, "Sosyal medya paylaşımları için öldürdüm" dese de olayın arka planında farklı bir gerçek ortaya çıktı.
Abone olBitlis'in Güroymak İlçesi'nde öldürülen Nakşibendi Şeyhi Abdülkerim Çevik'in (50) katil zanlısı Yakup Şeflekçi tutuklanırken olayın perde arkası da ortaya çıktı. Şeyhin cenaze törenine katılan AK Parti Bitlis Milletvekili Cemal Taşar, çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Milletvekili Taşar, "Şeyh, genç yaşına rağmen bölgede çok sevilen bir kişiydi. Yakup Şeflekçi (katil zanlısı) son iki yıla kadar kendi ticaretini yapan, işi gücü yerinde biri. Madde bağımlısı olunca işleri de kötüye gitmiş. Medreseye gelip gidiyor, Abdülkerim hocanın da talebesi olmuş. Öldürmeden önce 'Bana da dua eder misin?' diye dua istiyor ve tabancasını çıkarıp vuruyor" şeklinde konuştu.
Çevik'in ailesi: Arazi anlaşmasında hakemlik yaptı
Aynı zamanda şeyhin öğrencisi olan Şeflekçi'yle ilgili iki iddia bulunuyor. Ailesi, şeyhin arazi anlaşmazlığında hakemlik yaptığı için öldürüldüğünü belirtirken, AK Parti Bitlis Milletvekili Cemal Taşar da katil zanlısının babasının "Oğlum iki yıldır madde bağımlısıydı" dediğini açıkladı.
Milletvekili akrabası da teyit etti
Nakşibendi şeyhi Çevik'in 1999-2002 yılları arasında Bitlis milletvekilliği yapan Yahya Çevik'in de amca oğlu olduğu ortaya çıktı. Eski vekil Yahya Çevik de yaptığı açıklamada "Burada büyük bir köy var, Yakup Şeflekçi de bu köyden. Arazi anlaşmazlığına düşünce Abdülkerim'den hakemlik yapmasını istemişler. Arazisi az belirlenen taraf da olayı gerçekleştiriyor" diye konuştu.
Sosyal medya paylaşımları yüzünden öldürdüm demişti
Yakup Şeflekçi ise polisteki ifadesinde Abdulkerim Çevik'i amcasını oğlunun borcu nedeniyle yaptığı arabuluculuk sırasında tanıdığını öne sürerek, "15 gün önce Abdulkerim Çevik'le iflas eden amcamın oğlu F.Ş.'nin 150 bin TL borcu için konuştuk. Bunun benden tahsil edileceğini söyledi. Ancak kabul etmedim. Daha sonra internetten paylaşımlarını inceledim. Paylaşımlardaki ikinci kelimenin şifreli olduğunu düşündüm. Bu şifrelerle bazı kesimlere mesaj gönderdiğini düşünmeye başladım.
Olay günü de öldürmeye karar verdim
Bu düşünce de hiç kafamdan gitmedi. Olayda kullanmış olduğum tabancayı da bir kamyoncudan 32 bin TL karşılığında satın aldım. Olay günü de öldürmeye karar verdim. Yanıma 3 silahı da aldım. Bulunduğu Eren Tepesi denen yere gittim. Yanına girdim. 150 bin TL muhabbeti hiç geçmedi. Ben girdiğimde tekti. Daha sonra birileri geldi yanına. O sırada aşağıya indim. Dışarıda bulunan türbeyi cep telefonumla kamerayla çektim. Aracıma girdim oturdum. Tekrar aklıma gelince de odaya tekrar girerek Abdulkerim Çevik'e ateş ettim. Sendeleyerek geliyordu bir kez daha ateş edip istasyona geldim" dedi.
10 bin kişi uğurladı
Çevik'in (50) cenazesi, yapılan otopsi işlemlerinin ardından Güroymak Devlet Hastanesi morgundan alınarak helallik için Erentepe Mahallesi'ndeki evine götürüldü. Daha sonra Çevik'in cenazesi, cenaze namazı için omuzlarda taşınarak tekbirler eşliğinde Şeyh Masum Camisi'ne getirildi. Cenaze namazına Bitlis Valisi Oktay Çağatay, AK PartiBitlis Milletvekilleri Vahip Kiler,Cemal Taşar, Belediye Başkanı Nesrullah Tanğlay, Cumhuriyet Bitlis Cumhuriyet Başsavcısı Murat Dilsiz, İl Jardarma Komutanı Tuğgeneral Nail İlbey, İl Emniyet Müdürü Yaman Ağırlar, ilçe kaymakamları, kurum amirleri ve yaklaşık 10 bin kişi katıldı. Camide kılınan cenaze namazının ardından Abdulkerim Çevik'in cenazesi Erentepe mahallesindeki mezarlıkta dualar okunarak, gözyaşları arasında toprağa verildi.