BIST 9.980
DOLAR 35,20
EURO 36,70
ALTIN 2.975,61
HABER /  GÜNCEL

Abdülkadir Selvi'den bomba Suriye iddiası

Abdülkadir Selvi, hükümet ve akseri kaynaklarla konuştu, Suriye sınırına kurulması düşünülen tampon bölgenin ayrıntılarını yazdı.

Abone ol

Yeni Şafak yazarı Abdülkadir Selvi, Suriye'de uzunluğu 110 kilometre olan ve İŞİD'in kontrolündeki Cerablus bölgesinde bir tampon bölge kurulacağını iddia etti.

Suriye sınırının yeniden karışması Ankara'yı haretlendirdi. Telabyad'ın PYD'nin eline geçmesi ve IŞİD'in sınırımızda boy göstermesiyle birlikte hükümetin kritik bir karar karar aldığı konuşuluyor.

MGK kararı üst düzey görüşme trafiğinin perde arkasında neler yaşanıyor? Ankara'da askeri ve hükümet kaynaklarla konuşan Selvi, bundan sonra olası gelişmeleri bugünkü yazısında son durumu kaleme aldı.

IŞİD'E KARŞI SAVAŞA GİRİLMİYOR

IŞİD ile savaşa girilmeyeceğinin altını çizen Selvi, Türk askerinin tampon bölge kurmak için Suriye'ye gireceğini yazdı. Suriye'de tampon bölge kurulması planlanan Afrin ile Kobani arasındaki Cerablus bölgesinin IŞİD'in kontrolünde olduğunu yazan yazar, çarpıcı iddiasının ayrıntılarını okurlarıyla paylaştı:

TAMPON BÖLGEDE NELER OLACAK?

Kurulacak olan tampon bölgede sadece TSK'nın konuşlandırılması düşünülmüyor. Aynı zamanda tampon bölgenin muhtemel sivil göçlerin karşılanması ve iskanı için de kullanılması planlanıyor. Ayrıca “Eğit-Donat” kapsamında da bu alanın değerlendirilmesi planlanıyor. Biliyorsunuz ABD ile yürüttüğümüz Eğit-Donat faaliyeti kapsamında Kırşehir'deki Jandarma tesislerinde bu eğitim veriliyor.

110 kilometre uzunluğundaki tampon bölge için TSK'nın bir Harekat Planı var mı? Harekat Planı var. Daha önce hazırlanan Harekat Planları, hükümetten alınan yazılı direktif üzerine güncellenerek Genelkurmay'dan Kuvvet Komutanlıklarına gönderilmiş. Suriye'yle faaliyetlerden sorumlu olan 2'nci Ordu Komutanlığı'nda Harekat Planları güncellendi. Tabur seviyesine kadar Harekat Planlarının güncellendiği belirtiliyor. Tehdidin büyüklüğün göre silah, harp araç ve gereçleri yenileniyor. Şimdilik ek bir askeri takviye düşünülmüyor. Ama hiçbir planlama ilk baştaki gibi cereyan etmiyor o nedenle asker takviyesi seçeneği açık tutuluyor.

DERİNLİĞİ 15 KM OLABİLİR

Sorun şu? Tampon bölgenin uzunluğu belli. Ama derinliği ne olacak? 5 km'lik bir derinlik olursa 2 tugay, 10-15 km'lik bir derinlik olursa 4 tugay konuşlandırılacak. Ayrıca 110 kilometre boyunca asker tek tek sınıra dizilmeyecek. Gözcüler zaten gereken keşifleri tamamlamış. Buna göre mevki açısından hakim bölgelere tabur ya da bölük seviyesinde, askeri birlik konuşlandırılacak. Bu birliklerin hem gözetleme hem ateş gücü olacak. Menzili 40 kilometreyi bulan Fırtına Obüsleri bizim sınırımızdan içeriyi dövmeyecek, aynı zamanda içeride konuşlandırılıp, tampon bölgenin güvenli olmasını sağlayacak.

Güvenli Bölge ilan edildiği taktirde sınıra yerleştireceğimiz ya da Suriye topraklarında konuşlandıracağımız askeri birliklerimiz bölgeyi ateş altında tutacaklar mı? “Bir tehdit olmadan bölge bombalanmayacak. Bir saldırı ya da saldırı ihtimali olursa misliyle cevap verilecek”

IŞİD VE PYD DÜŞMAN HEDEF

Uçağımızın düşürülmesinden sonra Suriye'ye karşı angajman kurallarını ilan etmiştik. Aynı kurallar IŞİD ya da PYD için geçerli olacak mı? “Angajman kuralları Suriye devletine karşıydı. Terör örgütüyle angajman kuralları işlemez” deniliyor.

DİPLOMATİK TEMAS

Suriye topraklarında tampon bölge oluşturulması askeri bir karar olmanın yanı sıra diplomatik boyutu da bir o kadar önemli. O nedenle Dışişleri Bakanlığı, Suriye rejimi ile diplomatik ilişkilerini sürdüren İran ve Rusya ile temas halinde. Ayrıca BM Güvenlik Konseyi dönem başkanı sıfatıyla Malezya da bilgilendiriliyor. İran ve Rusya üzerinden, Suriye'ye, “Suriye'nin toprak bütünlüğü konusunda bir sorunumuz yok. Ama askeri varlığımıza müdahale edersen, sana misliyle cevap veririz” denilecek.
Burada ABD faktörünü gözardı etmemek lazım. Bakalım IŞİD'le mücadelenin liderliğini yürüten ABD tampon bölge konusunda sorun çıkaracak mı yoksa anlayış mı gösterecek? Bunu test etmiş olacağız.

Türk askeri sınırın ötesine geçecek mi sorusuna tekrar dönecek olursak, cevap şu: ”Keşke imkan olsa da sınırın öte tarafına geçmesek. Ama şartlara baktığımızda bu pek mümkün gözükmüyor.”