Türk siyasetinin yakın tarihinin en önemli isimlerinden Abdülkadir Aksu'nun hayatı sansasyonel olaylarla dolu.
Abone olİNTERNETHABER.COM- AK Parti’nin 2 Numarası Abdulkadir Aksu, 1978’de Malatya Belediye Başkanı Hamido gibi öldürülecekti.
Annesi Vedia’yı kaçırma girişiminde bulunan PKK’li militanlar da Aksu’yu, 1991’de Ankara’daki ofisinde öldürmek istediler.
Sıkı muhafazakar Abdülkadir Aksu'nun gençlik yıllarında Beatles hayranı olduğu ortaya çıktı. Bıyıklarının öyküsü de bu hayranlıktan doğmuş.
En güvenmediği siyasetçi Süleyman Demirel, en güvendiği siyasetçilerin ise Turgut Özal ile Recep Tayyip Erdoğan olduğunu belirtiyor..
Aksu, arkadaşlarına hala, “Benim tek şeyhim vardır, o da Abdülkadir-i Geylani’dir. Çünkü bana göre o, şeyhlerin piridir” diyor.
BOMBALI KOLİDEN NASIL KILPAYI KURTULDU?
İktidar partisi AKP’nin 2 numarası İstanbul Milletvekili, eski Bakan, eski vali ve eski emniyet müdürü Abdülkadir Aksu da, 17 Nisan 1978’de evine posta ile gönderilen bombanın açılıp patlamasıyla iki torunu ve bir gelini ile birlikte yaşamını yitiren Malatya’nın “Hamido” lakaplı Belediye Başkanı Hamit Fendoğlu gibi öldürülecekti.
Çünkü 14 Nisan 1978’de Ankara Emek PTT’sinden, içinde bomba olan kolinin aynısı, Kahramanmaraş Vali Vekilliğinden Adıyaman Emniyet Şube Müdürlüğü’ne tayini çıkan Abdülkadir Aksu’ya da gönderilmişti.
Şu sıralar yaptığı hoş olmayan benzetmelerle gündeme gelen Hasan Celal Güzel gibi arkadaşlarının Adıyaman’a gitmesine engel olmaları sonucu Aksu, Adıyaman adresine gönderilen bombalı koliyi almayınca, mutlak bir ölümden kurtuluyor
PKK DA ÖLDÜRECEKTİ
Üzeyir Tekin adlı sosyologun “Abdülkadir Aksu” adlı kitabında yer alan bilgilere göre, Abdülkadir Aksu, Muş kırsalından gelen, fakat Ankara Emniyeti’nin sıkı çalışması sonucu yakalanan 3 kişilik PKK militanı tarafından, Ankara Kavaklıdere semtindeki ofisinde öldürülecekti.
ANNESİNİ KAÇIRMA GİRİŞİMİ
Aksu, ANAP iktidarında İçişleri Bakanı olduğu dönemde, Diyarbakır’daki evlerinden annesi merhum Vedia Aksu’ya yönelik “kaçırma girişimi” olayını şöyle anlatıyor:
“Rahmetli anacığım, Diyarbakır’daki evinde otururken, bir terörist o civarda bir ev kiralamış. Yine bir takım bilgiler toplanmış, annemin fotoğrafları verilmiş kendisine. Emniyet daha sonra bu şahsı yakalayınca, bunları itiraf etmişti.”
Aksu’nun, siyasi yaşamında önemli gördüğü olaylardan biri de, bakanlığının son günlerinde gerçekleşiyor. İstanbul’da önemli bir operasyon oluyor ve bir çete lideri yakalanıyor. Çete lideri, Savcılığa götürülürken, “Ben bu İçişleri Bakanı’ndan hesap soracağım” diye bağırıyor, aynı sözleri duruşmada da söylüyor.
MARAŞ OLAYLARINDA ORADA YOKTU
AKP’nin Siyasi ve Hukuk İşleri’nden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu, aradan yıllar geçmesine karşın kamuoyunda hala 1978’deki Kahramanmaraş olayları sırasında Kahramanmaraş’ta Valilik yaptığının bilinmesinin sıkıntısını çekiyor.
Bu sıkıntıdan kurtulduğu gün derin nefes alıp vicdanen rahatlayacak olan Aksu oysa kanlı Kahramanmaraş olaylarından 11 ay önce, “Vali Vekili” olarak görev yaptığı Kahramanmaraş’tan ayrılmış, Malatya Emniyet Müdürlüğü görevine geri dönmüştü.
Aksu, Malatya Emniyet Müdürlüğü’ndeki görevinden, 3 Ocak 1977 günlük Bakanlık onayı ile Kahramanmaraş Vali Vekilliği’ne atanıyor ve 6 gün sonra da görevine başlıyor. 30 Ocak 1978 tarihine kadar bu görevde kalıyor ve 31 Ocak 1978’de Malatya Emniyet Müdürlüğü’ne dönüyor. 16 gün sonra da Emniyet Genel Müdür Yardımcılığına vekâleten atanıyor.
Kahramanmaraş olayları sırasında Vali Tahsin Soylu’dur. Soylu, 20 Şubat 1978’de Kahramanmaraş Valiliği’ne atanıyor. Orada, 1 Mart 1979 gününe kadar Valilik yapıyor.
Bilindiği gibi kanlı Kahramanmaraş olayları, 19 – 26 Aralık 1978 günlerinde yaşandı, onlarca insanımız yaşamını yitirdi, yüzlerce insanımız da yaralandı, bir çok ev ve işyeri hasar gördü. Sonunda sıkıyönetim ilan edilmek zorunda kalındı.
49 GÜNLÜK VALİLİK
Abdülkadir Aksu’nun kariyerinde, 49 gün süren Rize Valiliği de var.
Aksu, 29 Ağustos 1980 günü Rize Valiliği’ne atanıyor. Askeri darbe oluyor. Darbeciler, Rize Valisi Abdülkadir Aksu’yu 17 Ekim 1980’de merkeze alıyorlar.
DEMİREL’E “RET”, ÖZAL’A “EVET”
AKP’nin 2 numarası Abdülkadir Aksu’ya ilk siyasi öneri, 1987 yılında Süleyman Demirel’den geliyor. Fakat kabul etmiyor. Çünkü güvenmiyor.
Aksu, Süleyman Demirel’e dün olduğu gibi bugün de güvenmiyor.
Ama Anavatan Partisi’nin (ANAP’ın) başındaki merhum Turgut Özal’a güveniyor. O güvenle, Özal’dan gelen öneriyi kabul ediyor ve Diyarbakır’dan ANAP Milletvekili seçilerek siyasete adımını atıyor.
İKİNCİ GÜVENDİĞİ SİYASİ
Abdulkadir Aksu’nun siyasi yaşamında ikinci güvendiği siyasi Başbakan ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır.
Karşılıklı birbirlerine güvendikleri için bugün AKP’nin 2 numaralı koltuğunda Abdülkadir Aksu oturuyor.
Aksu oturmak istediği sürece de orada kalacak görünüyor.
DENGE ADAMI
“Ben, birlikte olacağım adama güvenmeliyim” diyen siyasetçi, eski Bakan, eski bürokrat Abdülkadir Aksu’nun, “en dikkat çekici özelliği” “Abdülkadir Aksu” kitabında şu tümceyle dile getiriliyor:
“Hiçbir zaman birinci adamın yerine gözünü dikmemiş olmasıdır.”
“Siyasetin denge adamı” olarak tanımlanan Aksu ise bu konuda, “Güven üzerine inşa edilen/kurulan bir ilişkide aldatma ve arkadan hançerlemek olmaz” diyor.
DONKİŞOTLUK
Aksu, ANAP’la yollarını ayırdığında, kendi kendine şu değerlendirmeyi yapıyor ve siyasi yönünü çiziyor:
“Ya siyaset, bırakacaksın Abdülkadir ya da kendine bir parti bulacaksın, dedim. Çünkü partisiz Türkiye’de siyaset yapmak biraz Donkişotluk olur. Etkili siyasetçi olmanız mümkün değil. Bizim siyaset etme sistemimiz bağımsız vekili etkin ve baskın kılmamaktadır.”
Bu düşüncelerle, “Katı ideolojik parti görünümünden kitle partisi olmaya geçememesidir” yergisinde bulunduğu Refah Partisi’ne (RP’ye), “Fikirleri bana çok yabancı değildi o zamanlar” dediği RP’ye geçer.
Aksu her ne kadar, böyle dese de, bu katılımında en büyük etken, babası merhum Muzaffer Aksu’nun, Milli Nizam Partisi’nin Diyarbakır kurucularından olmasıdır.
Abdülkadir Aksu, RP, Anayasa Mahkemesi’ince kapatılınca Fazilet Partisi’ne (FP’ye) geçmiş. FP de kapatılınca Saadet Partisi’ne (SP’ye) geçmemiş, siyasette ikinci güvendiği Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğindeki Adalet ve Kalkınma Partisi’ne (AKP’ye) girmiş.
“ŞEYHLERİN PİRİ”
Abdülkadir Aksu’nun merhum babası Muzaffer Aksu, oğlunun, Abdülkadir-i Geylani’ye benzesin diye adını Abdülkadir koymuş.
Abdülkadir Aksu şöyle der:
“Arkadaşlarıma derim, benim tek şeyhim vardır, o da Abdülkadir-i Geylani’dir. Çünkü bana göre o şeyhlerin piridir.”
BEATLES HAYRANI
AKP’nin 2 numarası, “Siyasetin denge adamı” ya da “Siyasetin 2’inci adamı” İstanbul AKP milletvekili, eski bakan, eski vali, emniyet müdürü ve sıkı muhafazakâr Abdülkadir Aksu, gençlik yıllarında, İngiliz’lerin efsanevi müzik gurubu Beatles’in etkisinde kalmış biri. Öylesine kalmış ki, onlar gibi saç sakal bırakmış. Bıyıklarının öyküsü oralara uzanırmış…