BIST 9.949
DOLAR 35,16
EURO 36,70
ALTIN 2.983,47
HABER /  GÜNCEL

ABD'nin Türkiye'yle savaş pazarlığı!

Wikileaks'in sızdırdığı belgelerde ABD'nin Türkiye'yle Irak savaşı pazarlığının ayrıntıları gün ışığına çıktı.

Abone ol

WikiLeaks Türkiye Belgeleri'nde ikinci gün. Belgelerin konusu, Irak savaşı öncesi Amerika'nın Türkiye'yle yaptığı ve dünya basının 'at pazarlığı' şeklinde tanımladığı gizli görüşmeler...

WikiLeaks'teki Türkiye Belgeleri'ni dün yayınlamaya başlayan Taraf, bugün Abdullah Gül'ün başbakanlığı döneminde, Irak'ı işgale hazırlanan Amerika'yla yapılan savaş pazarlıklarına ilişkin belgeleri açıkladı.

3 Aralık 2002'de güvenoyu alalı henüz beş gün olan dönemin Başbakanı Abdullah Gül, karşısında Washington'dan gelen iki yetkiliyi buldu: Mesaj ise son derece netti: "Bush gönderdi, cevap bekliyor." Konu ise Türkiye'nin olası Irak savaşı'na katkısıydı. ABD'nin iki tepe ismi Gül'e "Size yılda iki milyar dolar veririz, üç gün içinde cevap isteriz" dediler.

Wikileaks Türkiye belgeleri Türkiye - ABD ilişkilerinin en kritik dönemeçlerinden biri olan Irak Savaşı'na ilişkin pazarlıklara da ışık tutuyor. George W. Bush 2001 yılı başında göreve gelmesinin ardından Saddam Hüseyin'i devirmeyi aklına koymuş aynı yılın 11 Eylül günü gerçekleşen saldırılar sonrasında ise bunu sağlayacak bir savaş için uluslararası zemine artık çok daha kolay oluşabileceğini düşünmeye başlamıştı. 

Bu süreçte Türkiye'de ise AK Parti 3 Kasım seçimlerinden zafer kazanmış ve 18 Kasım'da 58. hükümet kurulmuştu. Abdullah Gül Başbakanlığı'ndaki hükümet 28 Kasım günü 170 red oyuna karşılık 346 vekilin desteğiyle meclisten güvenoyu almıştı.

İşte tam bu süreçte ABD yeni yönetimin Irak'a müdahaleye nasıl bakacağını öğrenmek istiyordu. Bunun için ise Ankaya'ya Pentagon'un iki numarası, Savunma Bakanı Paul Wolfowitz ile ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi Robert Pearson ve Müşteşar Marc Grossman'ı gönderdi.

3 Aralık 2002'de, Amerikan Başkanı George Bush'un "Bizimle savaşa mesaja girin" mesajını Abdullah Gül'e getiren Pentagon'un iki numarası Paul Wolfowitz ve ABD Dışişleri'nin üç numarası Marc Grossman'dı. Başbakan Gül başta olmak üzere tüm kilit isimlerle görüşen ikili, bütün temaslarını telgrafla Washington'a rapor etti.

İşte WikiLeaks'in sızdırdığı, bu telgraflardan bazı bölümler şöyle:

3 GÜN SÜRE VERDİLER

Başbakan Abdullah Gül'ün kurduğu hükümet, güvenoyu aldıktan beş gün sonra savaş talebiyle gelen ABD yetkilileri, "Üç gün içinde bize kesin cevap verin" diyor. Gül, tanınan süreye hayretle, "Hafta sonuna kadar mı?" diyor. Gül'ün verdiği cevap belgede şöyle anlatılıyor: "Türkiye'nin bu taleplere 'evet' diyebileceğini iki kez tekrarladı ama zamana ihtiyacı var, Meclis'e gitmesi ve kamuoyu oluşturması gerekiyor."

YARDIM PAKETİ VERİRİZ

Paul Wolfowitz, Irak konusunda Türkiye ve ABD'nin bütün kırmızı çizgilerinin ortak olduğunu belirtiyor: "Savaşa girmesi halinde Türkiye'nin kazanacağı çok şey var. Savaş daha az riskli olabilir, daha kısa sürebilir. Türkiye'nin ve bölgenin ekonomisine daha az zarar verebilir. Kuzey Irak'ta bir otorite boşluğu oluşma potansiyeli de azalır. Savaştan sonraki dönemin idaresi kolaylaşır. ABD, Türkiye'nin böyle bir askeri harekatın neden olabileceği iktisadi risklerle ilgili endişelerinin farkındayız. ABD Başkanı, Türkiye'ye sağlam bir sağlam bir yardım paketi sağlamak için kongreyle işbirliği yapmaya hazır."

ÖNERİLEN PAKETTE NELER VAR?

Türkiye'ye savaşa girmesi halinde sunulacak paket, belgede şöyle anlatılıyor: "İki yıl için yılda iki milyar dolarlık bir tür karma Dış Askeri Finansman (FMF) ve Ekonomik Destek Fonu (ESF) desteği. Başka ülkelere (Kuveyt ve Suudi Arabistan kastediliyor) yapılacak 1 milyar dolarlık petrol hibesi.ABD savunma güçlerinin Türkiye'den alacağı 500 milyon dolarlık alımlar vs...

GÜL'ÜN YAŞADIĞI ŞAŞKINLIK

3 Aralık'ta sunulan bu teklife 6 Aralık'a kadar cevap verilmesini isteyen heyet Gül'ü şaşırtıyor:

"Amerika, on yıllardır stratejik ortak. Bu ilişkiyi sürdürmek ve derinleştirmek istiyoruz. Ancak hükümet daha yeni güvenoyu aldı ve bu konuda sadece iki brifing aldı. Konuyu takip ediyorduk ama tabii görev başında olunca iş farklı. Samimi olmak gerekirse siyasi bir karar verebilmemiz için zamana ihtiyacımız var. Milyonlarca işsiz var, kırılgan ekonomimiz de sorun oluşturuyor. İşbirliği yapacağız, işbirliği yapacağız. Çalışmak için de zamana ihtiyacımız var. Yeni Dışişleri Bakanı (Yaşar Yakış) az şey biliyor, yen Savunma Bakanı (Vecdi Gönül) az şey biliyor."

ÖNCE KOPENHAG ZİRVESİ

Dışişleri Müsteşarı Uğur Ziyal devreye girip iki açıklama yapıyor. Birincisi, ABD'nin teklifinin, Türkiye'den alması istenen riskler ve üstlenmesi istenen maliyetlerle orantılı olmadığına dairdi. Ziyal, ikincisi itirazını şöyle aktardı: "Türkiye, yaklaşan AB zirvesi ve Kıbrıs'ta çözüm müzakereleri nedeniyle Avrupa'yla ilişkisinde belirleyici bir aşamaya giriyor. AB katılım müzakereleri için tarih alamazsak ve Kıbrıs'a çözüm bulmazsak, bunun yaratacağı tahribat Irak'a yönelik bir saldırının parçası olma imkanımızın da önüne geçecektir. Size 12 Aralık'taki Kopanhag Zirvesi'nden önce bir cevap veremeyiz."

Toplantının sonunda Paul Wolfowitz, Ziyal'in yardım paketine ilişkin eleştirisine şöyle cevap veriyor: "Bu rakamlar sizin için büyük olmayabilir ama bizim hükümetimiz için büyük. Bu miktar, esaslı bir Başkanlık taahhüdünü içeriyor."

ABDULLAH GÜL, İDDİALAR HAKKINDA NE DEDİ?

HABERİ OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFAYA GEÇİNİZ...

[PAGE]

 

DİPLOMATLARIN ÇAPLARIYLA İLGİLİ...

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakanlık yaptığı döneme ilişkin Wikileaks belgelerinin bazılarının doğru, bazılarının yanlış olduğunu ifade ederek, ''Bunlar rapor eden diplomatların bilgileri, anlayışları, algılamaları ve çaplarıyla ilgilidir'' dedi.

Kırıkkale Valiliğini ziyaretinde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Gül, ''Başbakanlık döneminiz ile ilgili yayımlanan Wikileaks belgelerini nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusu üzerine, belgelerin Türkiye'de görev yapan diplomatların intibalarını anlattığını söyledi.

Gül, ''Siz burada yaşıyorsunuz, o dönemi yaşadınız, hep beraber yaşadık. Dolayısıyla neticelere bakarsınız ona göre karar verirsiniz. Bunların bazıları doğru, bazıları yanlıştır. Bunlar rapor eden diplomatların bilgileri, anlayışları, algılamaları ve çaplarıyla ilgilidir'' diye konuştu.