ABD'nin Ankara Büyükelçisi Satterfield'dan flaş açıklamalar! S-400, yaptırımlar, YPG...
ABD'nin Ankara Büyükelçisi David Satterfield, Türkiye'nin Rusya'dan satın aldığı S-400 hava savunma sisteminin ardından yürürlüğe giren ABD'nin Hasımlarıyla Mücadele Yasası (CAATSA) ile ilgili, "Bu adımı üzüntüyle atmak zorunda kaldık. Bir yıldan fazla bir süredir Türkiye'nin S-400'ü satın almasının yarattığı soruna başka bir tatmin edici çözüm bulmanın mümkün olacağını umuyorduk" dedi.
Abone olABD'nin Ankara Büyükelçisi David Satterfield, diplomasi muhabirleri ile ABD Büyükelçilik Konutu'nda biraraya geldi.
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ile Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’la gerçekleştirdiği telefon görüşmesini hatırlatarak sözlerine başlayan Satterfield, "Türkiye ile başka telefon görüşmelerİ de gerçekleşecek" dedi.
Türkiye ile ABD arasındaki ilişkiye tüm boyutlarıyla çok değer verdiklerinin altını çizen Satterfield, "Bizim için Türkiye değerli bir NATO müttefikidir. Ekonomik anlamda Türkiye ile bağlarımız var. 30 milyar dolar Türkiye’de yatırımımız var. Bin 700 firma Türkiye’de iş yapıyor ve bu firmalarda 75 bin Türk çalışıyor. Bu ilişki bizim için çok önemli. Bizim için olduğu kadar Türkler ve Türkiye için de önemli. Biz ticari bağları inşa etmek ve arttırmak istiyoruz. Bir önceki hükümet 100 milyar dolar ticaret hedefi koymuştu, bu heyecan verici hedefti. Şunu garanti ederiz ki biz bu hedefi gerçekleştireceğiz, elimizden geldiğince ticari anlamdaki bağı koparmayacağız. Ticari bağların son birkaç ay içerisinde stabil hale gelmiş olması ve Türk lirasının değer kazanması cesaret verici" diye konuştu.
"Yaptırım adımını üzüntüyle attık''
Yaptırım kararlarıyla Türk savunma sektörünü bir bütün olarak etkilemeyi değil, daha çok Savunma Sanayii Başkanlığı'na özel lisansları hedeflediklediklerini söyleyen Satterfield, şunları kaydetti:
"Bu adımı üzüntüyle atmak zorunda kaldık. Bir yıldan fazla bir süredir Türkiye'nin S-400'ü satın almasının yarattığı soruna başka tatmin edici çözüm bulmanın mümkün olacağını umuyorduk. Sonunda bu mümkün değildi ve ocak ayı sonunda ABD yasasını uyguladık. CAATSA yaptırımlarından feragat edilebilmesi için, Türkiye'nin S-400'e sahip olmamasını şart koşulmaktadır. Bu yeni ve çok daha katı bir yasal gerekliliktir ancak ABD'nin yasasıdır. Burada bir şey açıklığa kavuşturmak istiyorum; çalışma grubu yok, olmayacak. Bu, ABD mevzuat ve yasalarının uygulanmasına ilişkin bir konudur. S-400 sorununun çözülebileceğini umuyoruz ancak mümkün değilse, uyguladığımız yaptırımlardan doğrudan etkilenmeyen iş birliğimizin tüm alanlarına odaklanmaya devam edeceğiz."
"Endişeliyiz''
Boğaziçi Üniversitesi'ndeki olaylara ilişkin Satterfield, "LGBTİ’nin içinde olduğu bazı topluluklara saygı duyulmamasından endişeliyiz. Sadece Türkiye’de değil, dünyanın herhangi yerinde aynı tepkiyi gösteririz" dedi.
Halk Bank davası
New York Güney Bölgesi'nde Halk Bankası davasıyla ilgili adli sürecin, yalnızca ABD mahkemelerinin meselesi olduğuna dikkat çeken Satterfield, "Bu, ABD yönetiminin meselesi değildir" dedi.
"Türkiye'ye doğrudan yabancı yatırımda gerçek bir ilerleme gördük''
Satterfield, son birkaç ayda Türkiye'ye doğrudan yabancı yatırımda gerçek bir ilerleme gördüklerini ve bunun cesaret verici olduğunu belirterek, "Türk Lirası'nın değerinin sabitlenmesi de cesaret verici oldu. Bunlar olumlu yönler. Türk ekonomisinin temel gücüne her zaman güven duyduk. Ancak inandırıcı, şeffaf ve öngörülebilir maliye ve para politikaları yoluyla gerçekleştirilmesi, kullanılması ve geri alınması gereken güçlü yönler var. Bu üç kelime benim değil, Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan'ın ifadeleri" dedi.
"SDF ile çalışmaya devam edeceğiz''
ABD'nin politikası değişmedi. DAEŞ'in Kuzeydoğu Suriye'de oluşturduğu tehditle, tıpkı bölgenin başka yerlerinde de bu tehdidi ele almak üzere çalıştığımız gibi, mücadele etmeye devam ediyoruz. Bu mücadelede, kuzeydoğu Suriye'de, SDF ile çalışmaya devam ediyoruz" diye konuştu.
"İstikşafilerin başlaması olumlu gelişme''
Bölgesel problemlerden biri olan, Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunların konuşularak çözülmesinden yana olduklarını söyleyen Satterfield, "İstanbul’da istikşafi görüşmeler başladı, Atina’da da yapılacak ve bu çok olumlu bir gelişme. ABD bu görüşmelere tam destek veriyor. Türkiye ve Yunanistan’ın bu konudaki çabalarını taktirle karşılıyoruz"
"Diyaloğu destekliyoruz''
Satterfield, BM ile Libya arasındaki diyaloğu desteklediklerini söyleyerek, şöyle konuştu:
"Seçimlerde yeni bir kabine ve başbakan seçilmesini umut ediyoruz. BM sürecini desteklemek herkesin faydasına. Olayın siyasi düzleminde seçimle noktalanması konusunda çaba gösterilmeli. Çatışma olmamalı. Seçim BM gözetiminde olmalı. Sene sonuna kadar Libya düzene girsin ve herkes seçilmiş olana saygı duymalı. Başkan Biden, denizaşırı ilişkilerini, Avrupa Birliği ile ilişkilerini güçlendiriyor. Bu yeni değil, uzun zamandır yapıyoruz. Biden de defaten söyledi NATO ve AB ile ilişkilerimizi sıkı tutuyoruz. İran ve Suriye’deki aşırı akımlara ABD geçmişten beri önlem aldı ve önlem almaya devam edecek. Transatlantik ilişkilerimiz herkesin çıkarı açısından iyidir. Suriye, İran ve civardaki olaylara ABD müdahil olmaya devam edecektir."
"15 Temmuz'dan sorumlu tutulmak endişe verici''
Yüksek siyasette bulunan insanların Türkiye’deki bazı gelişmelerden, özellikle 15 Temmuz’dan ABD’yi sorumlu tutmalarının endişe verici olduğunu söyleyen Satterfield, "Bunlar dayanağı olmayan suçlamalardır ve bir müttefiğin ve stratejik ortağımızın yapmaması gereken açıklamalardır" dedi.