Tirajı baz alındığında büyük gazetelerin gölgesinde kalan Birgün Gazetesi, yaptığı özel bir haber ile, bütün gazeteleri gölgesinde bıraktı. Haber, filmlere konu olacak cinste
Abone ol ABD'li yarbaya İranlılar'dan ayak üzeri sorgusuÜmit Karaaslan'ın Özel haberi
ABD ordusunda yarbay olarak görev yapan Michael Thomas Monning NATO'nun ABD temsilcisi olarak görevli bulunduğu Türkiye'de kendine polis süsü veren İranlılar tarafından sorgulandı.
Maslak 3. kolordu karargahından çıktıktan sonra 34 BL 7756 plakalı araçla 9 Haziran saat 21.00'de kendine sivil polis süsü veren üç İranlı tarafından yolu kesilip ayak üzeri sorgulandığını belirten ABD'li yarbayın emniyete başvurması üzerine olaya karışan üç İranlı'dan ikisi 11 Haziran'da Sarıyer'de bir eve yapılan baskınla yakalandı. Terörle Mücadele Ekipleri tarafından sorgulanan Mahmood Behzadparı ve Manouchehr Abbasıkhouer suçlamaları redderek ABD'li yarbaya sadece adres sorduklarını iddia ettiler.
İranlılara sahte polis davası
Şu an kaçak durum olan İran'dan kaçak yollarla Türkiye'ye girdiği anlaşılan İranlı Ali Musavi ve Terörle Mücadele Ekipleri'nin Devlet Güvenlik Mahkemesi'nden aldıkları ek gözetim süresinin ardından 14 Haziran'da serbest bırakılan Mahmood Behzadparı ve Manouchehr Abbasıkhouer hakkında Şişli 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 'kendine memur süsü vermek' suçundan kamu davası açıldı.Kendine polis süsü veren sanıklardan Ali Musaviye Türkiye'ye kaçak yollarla girdiği için ayrıca bir kamu davası da Sarıyer Asliye Ceza Mahkemesi'nde açıldı.
Yarbay Michael Thomas Monning, Terörle Mücadele Ekipleri'ne yaptığı başvuruda ise başından geçenleri ayrıntısıyla anlattı.
Polis polis
ABD'li yarbay olayı TEM'e yaptığı müracatında yaşadığı olayı şöyle anlattı: ''09.06.2004 saat 21.00'da Maslak'ta bulunan 3.Kolordu Komutanlığı nizamiye kapısıdan taksiye binmek amacı ile çıkınca yolun karşısında 25 metre uzaklıktaki flaşörleri yanan aracı farkettim.Aracın istikametine doğru yürürken aracın içerisindeki sahıslardan biri 'polis polis' diye seslendi. Bende bunun üzerine sesin geldiği yöne doğru yürüdüm. Aracın içerisindeki üç sahıstan biri bana elindeki kartı göstererek 'Ben polisim' dedi. Aracın içindeki kişinin hiç Türkçe konuşmadan İngilizce konuşarak bana yöneltiği; nereye gittiğim, nereli olduğumu, ne zamandan beri burada olduğum, vizemin olup olmadığı, pasaportumu olup olmadığı, nerede oturduğum sorularına teker teker cevap verdim. Şahsın sorularına cevap verdiğim esnada NATO kimlik kartımı gösterip kartımın üzerine kaldığım Edit Resistan Oteli'n ismini yazdım.''
Yarbaydan esrar istemişler
İranlıların sorularına cevap veren yarbay kendine kimliği gösterilmesine rağmen tekrar ismi sorulunca süpelendiğini belirterek şüpelendikten sonra başından geçenleri şöyle anlatır:
Daha sonra önde şöförün yanında oturan şahıslardan biri bozuk bir ingilizce ile bana sigaran var mı dedi bende sigara kullanmadığımı söyledim. Daha sonra esrar var mı diye sordu, ben de olmadığını söyledim. Bunun üzerine çantama cüzdanıma bakmak istediler. Ben de araçtan inmeleri halinde göstereceğimi söyledim. Araçtan inen bir sahıs cüzdanımı inceledikten sonra bana geri verdi ve bana teşekkür ederek ''Özür dilerim ben sadece görevimi yapıyorum'' dedi. Daha sonra taksiye binerek 4. Levent'teki metroya gittim. Konuşmalarından şüpelendiğim şahısların araç plakasını da telefonuma kaydettim.'' dedi.
Biz sadece adres sorduk
ABD'li yarbay'ın, İranlı sanıkların araç plakasını emniyet güçlerine vermesi sonucu yakalanıp ifadesi alınan İranlılar haklarındaki suçlamaları reddetti. İranlılar kendilerine neden çelişkili ifadeler verdikleri sorulduğunda:'' ABD'li yarbaya sadece gideceğimiz yerin yerin adresini sorduk. İlk ifadelerimizde hırsızlık amacında olduğumuzu söylememizin nedeni ise terörist sanılmaktan korttuğumuzdandı.'' diyerek hiç bir art niyetleri olmadığını iddia ettiler.
Kaynak: Birgün Gazetesi