36 yıl önce saldırı sonucu yaşamını yitiren Milliyet Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi, Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki mezarı başında anıldı.
Abone ol36 yıl önce hain bir saldırı sonucu yaşamını yitiren Milliyet Gazetesi'nin efsane Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi, Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki kabri başında anıldı.
Anma töreninde İpekçi'nin kızı Nükhet İpekçi, geçen 35 yılda resmi belirsizlik, örtbas etme, cezasızlık olduğunu belirterek, bu bilinmezliklerin önlerinde bir çığ gibi katlana katlana çoğaldığını söyledi.
Milliyet Genel Yayın Yönetmeni Fikret Bila "Bizler için sadece bir basın şehidi değil, aynı zamanda bir demokrasi şehididir. Türk basınına evrensel basın ilkelerini taşımış ve yerleştirmiş öncü bir meslek büyüğümüzdür" diye konuştu.
HEPİMİZ İÇİN FARKLI OLMASINI DİLİYORUM
İkinci 35 yılda şu anda anma töreninde bulunanların birçoğunun olmayacağını dile getiren İpekçi, babasının akranlarının birer birer kendilerini terk ettiğini kaydederek, bu ilk 35 yılda her zaman desteklerini esirgemeyen Milliyet ailesine, babasının Galatasaray Lisesi'nden arkadaşlarına ve kendisini destekleyen herkese teşekkür etti.
İpekçi, "İkinci yarının hepimiz için daha farklı olmasını umuyorum" dedi.
FİKRET BİLA: DEMOKRASİ ŞEHİDİ
Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fikret Bila, İpekçi'nin kendileri için sadece basın şehidi değil aynı zamanda demokrasi şehidi olduğunu ifade ederek, İpekçi'nin Türk basının evrensel gazetecilik ilkelerini taşıdığını aktardı.
"Abdi İpekçi, objektif gazeteciliği, doğru haberciliği, özgür yorumculuğuyla uluslararası düzeyde gazeteciliğin nasıl yapılması gerektiğini Türk basınına öğretmiş bir öğretmendir" diyen Bila, ondan devraldıkları gazetecilik anlayışı sürdürmeye ve kendilerinden sonraki kuşaklara aktarmaya çalıştıklarını söyledi.
Bila, "Onu özlem ve saygıyla anıyoruz. 36. yılında meslektaşları olarak kabri başında bir araya geldik. Bizler için sadece bir basın şehidi değil, aynı zamanda bir demokrasi şehididir. Türk basınına evrensel basın ilkelerini taşımış ve yerleştirmiş öncü bir meslek büyüğümüzdür. O kadar sağlam temeller atmış ki Milliyet birçok badireyle karşılaşmasına rağmen ayakta durmasını ona borçludur diye düşünüyorum. Bizler de onun yetiştirdiği kuşaklar olarak bu ilkelere bağlı kalarak gazetecilik görevini yerine getirmeye çalışıyoruz. Gerçekten ondan sonra da bir çok değerli meslektaşımızı demokrasi yolunda kaybettik. Türk basını da en çok şehit vermiş basın diyebiliriz" diye konuştu.