AB Dışişleri Bakanları Genel İşler Konseyi toplantısında, 14 Aralık operasyonunu da ele aldı. AB Zirvesi'ne iletilecek bildiride, Türkiye'yle müzakerelerde ilerleme sağlanmasının, hukukun üstünlüğüne ve temel haklara saygıya bağlı olduğu hatırlatıldı.
Abone olAvrupa Birliği (AB) Dışişleri Bakanları bugünkü Genel İşler Konseyi toplantısında, 14 Aralık operasyonunu da ele aldı ve Türkiye ile ilgili paragraflarını sertleştirdi. Bakanlar Türkiye'ye, müzakere sürecinde ilerleme sağlanmasının, hukukun üstünlüğüne ve temel haklara saygıya bağlı olduğunu hatırlattı.
Perşembe günü yapılacak AB Zirvesi'ne iletilecek bildiride, 14 Aralık operasyonunun Türkiye'de medya özgürlüğüne saygı konusunda şüphe uyanmasına neden olduğu bildirildi.
AB Dışişleri Bakanları Türk hükümetini, ifade ve medya özgürlükleri konusunda denge ve denetim mekanizmalarının verimli çalışmasını garantileyecek acil reform yapmaya çağırdı.
Bildirinin 19 ve 20. paragraflarında şu ifadelere yer verildi:
"Konsey Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) tüm kararlarını da gözetecek şekilde temel haklar, demokrasi, medya özgürlüğü, hukukun üstünlüğü, eşitlik, azınlık hakları, ibadet özgürlükleri, düşünceyi ifade ile kadın ve çocuk hakları gibi alanlarda uygulamaların reformlarla geliştirilmesi çağrısında bulunur ve AİHM kararlarının bağlayıcı olduğunu hatırlatır."
"Toplantı gösteri ve yürüyüş hakları ile güvenlik güçlerinin yetkileri Avrupa standartları çizgisine getirilmelidir."
"Konsey yargının işleyişine müdahaleler, önemli yasaların toplumda yeteri kadar tartışılmadan, yeterli seviyede bilgilendirme yapılmadan ve yeterli paydaşlar olmadan sıkça değiştirilmesi hususlarında endişeli olmaya devam etmektedir. Konsey bu meselelerin daha iyi ele alınabilmesi ve üzerlerinde verimli şekilde ilerleme kaydedilebilmesi için Türkiye ile ortak çalışma ve işbirliğini arttırmanın Türkiye'yi AB'ye yakınlaştıracağını ve bu şekilde gelecekte daha verimli ve hızlı ilerleme kaydedilebileceğini düşünmektedir."
"Konsey Aralık 2013 yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarına hükümet tarafından verilen tepkilerden memnuniyetsizlik duymaktadır ve alınan tavır yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunda ciddi şüpheler doğurmuştur. Bunlarla birlikte alınan tavır siyasi muhalefet, toplumsal protesto ve eleştirel medyaya karşı hoşgörüsüzlüğün arttığının göstergesidir."
"Bu bağlamda Türkiye'deki son polis baskınları ve bazı medya temsilcilerinin gözaltına alınmaları, demokrasinin temel prensibi olan medya özgürlüğüne saygının sorgulanmasına sebep olmuştur. Konsey müzakere sürecindeki ilerlemenin, hukukun üstünlüğüne ve temel haklara saygı ile mümkün olduğunu hatırlatır."
'Susmamız beklenemez'
Genel İşler Konseyi toplantısı sonrası gazetecilere bir açıklama yapan Dönem Başkanı İtalya'nın AB Bakanı Sandro Gozi ise son olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "AB kendi işine baksın" açıklamasına çok şaşırdığını söyledi.
Gozi, AB-Türkiye ilişkilerinin geleceğine yönelik soruya şu yanıtı verdi:
"Toplantıda Türkiye ve son gelişmeler derin şekilde ele alındı. Biz elbette enidşe duyuyoruz ve aday bir ülke adına bu konularda endişelenmek tam da bizim işimiz oluyor. Tangoya devam edebilmek için en az iki taraf gerekir. Bizden çenemizi kapatıp susmamız beklenemez çünkü biz Türkiye'nin AB sürecine bağlılığımızı devam ettiriyoruz ve Türkiye'nin de buna bağlı olmaya devam ettiğine inanıyoruz."
Çavuşoğlu: Sürece ters düşüyor
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise AB Genel İşler Konseyi toplantısı öncesi yaptığı açıklamada 14 Aralık operasyonu ile ilgili olarak, AB'nin soruşturmaya doğrudan ağır eleştiriler yöneltmesinin ve müzakere sürecini durdurmaya yönelik tehditlerin samimi yaklaşımlar olmadığını söylemişti.
Çavuşoğlu, "Bu ifadeler AB ile aramızda oluşturulan sürece ters düşüyor. Biz müzakerelerin hızlandırılmasını istiyoruz. 2015 -2019 eylem planını hazırladık" demişti.