Avrupa Birliği, devlet ve hükümet başkanları 'limanlar' sorununu 'derin üzüntü' nedeni saydı.
Abone olAB devlet ve hükümet başkanları, AB dışişleri bakanlarının 14 Aralıkta aldığı Türkiye kararlarını tartışmadan onayladı. Diğer aday ve potansiyel aday ülkeler gibi Türkiye hakkında da kararlar alan AB dışişleri bakanları, Türkiye'nin limanlarını Kıbrıs Rum kesimi gemilerine açmamasını "derin üzüntüyle" not ederken ilave yaptırıma gerek görmemişti.
Kararlarda, Türkiye'nin müzakere sürecine ve siyasi reformlara bağlılığını sürdürmesi memnuniyetle karşılanarak 12 Eylüldeki halk oylamasıyla kabul edilen anayasa paketinin "doğru yönde atılmış önemli bir adım olduğu" vurgulanıyor.
Yargı, temel haklar ve kamu yönetiminde AB üyelik sürecinin gerektirdiği birçok reformu barındıran anayasa değişikliklerinin Avrupa standartlarıyla uyumlu şekilde uygulanmasının kilit önem taşıdığı belirtilen kararlarda, yeni anayasa değişikliklerinin, tüm siyasi partilerin ve sivil toplumun dahil olduğu mümkün olduğunca geniş kapsamlı istişarelerle, diyalog ve uzlaşma ruhu içinde hazırlanması isteniyor.
Türkiye'yi temel hak ve özgürlüklerle ilgili reformlara teşvik eden kararlarda, öncelikli konular arasında mülkiyet hakları, sendikal haklar, azınlık hakları, kadın ve çocuk hakları, ayrımcılıkla mücadele, cinsiyet eşitliği ve işkence ve kötü muameleyle mücadele sıralanıyor.
Kararlarda, terör örgütü PKK'nın AB terör örgütleri listesinde bulunduğu hatırlatılarak Türkiye topraklarındaki tüm terör saldırıları şiddetle kınanıyor.
DIŞ POLİTİKADA ÖNEMLİ OYUNCU
Demokratik açılımın sürdürülmesi ve uygulanması talep edilen kararlarda, Kürt meselesinin çözümüne yönelik beklenen sonuçlarının alınmaya başlanacağı umudu dile getiriliyor.
AB kararlarında, Türkiye'nin dış politikada, "daha geniş coğrafyada daha aktif hale geldiği ve Ortadoğu'nun güvenliğinde, Batı Balkanlarda, Afganistan ve Pakistan'da ve Güney Kafkasya'da önemli bir bölgesel oyuncu olduğu" kaydedilerek Ankara'ya, dış politikasını AB ile koordinasyon içinde ve AB dış politikasını tamamlayıcı şekilde geliştirme çağrısı yapılıyor.
Kararlarda, AB ve Türkiye'nin uyumlu dış politika izlemesinin enerji güvenliğini artıracağı, bölgesel çatışmaları çözeceği ve etnik ve dini temelli ayrışmaları önleyeceği belirtilerek AB'nin ortak çıkarı gerektiren dış politik meselelerde Türkiye ile mevcut diyaloğunu yoğunlaştırmaya hazır olduğu ifade ediliyor.
Türkiye'nin yasadışı göçle mücadelede kilit önem taşıdığı belirtilen kararlarda, bu kapsamda AB-Türkiye geri kabul anlaşması müzakerelerinde sağlanan ilerlemeden duyulan memnuniyet ifade edilerek bunun sonuçlandırılarak uygulanmasının beklendiği kaydediliyor.
Türkiye'yi iyi komşuluk ilişkilerine ve sorunların barışçıl yollarla çözümüne bağlı kalmaya davet eden AB kararları, buna zarar verecek her türlü tehdit, sürtüşme ve eylemden kaçınılmasını istiyor.
KIBRIS: DERİN ÜZÜNTÜ!
Türkiye'nin Kıbrıs Rum kesimiyle ilişkilerini "zorunlu normalleştirme" yolunda hiçbir ilerleme sağlamadığı not edilen kararlarda, AB Komisyonu, Türkiye'nin bu yükümlülüklerini yakından izleyerek önümüzdeki yıl yayımlayacağı ilerleme raporunda yer vermekle görevlendiriliyor.
Kararlarda, Türkiye'den Kıbrıs Rum kesimine karşı yükümlülüklerinde "daha fazla gecikme olmadan ilerleme beklendiği" ifade ediliyor.
Türkiye'den, Kıbrıs'taki müzakereleri aktif olarak desteklemesi de istenen kararlarda, BM önderliğindeki kapsamlı çözüm müzakerelerine Türkiye'nin somut şekilde bağlı kalması ve katkı yapmasının çok büyük önem taşıdığı dile getiriliyor.
Önümüzdeki aylarda açılması beklenen rekabet politikası faslında, açılış kriterlerini karşılama noktasında Türkiye'nin kaydettiği ilerlemenin not edildiği kararlarda, tüm kriterler "karşılanır karşılanmaz" AB'nin faslı açmaya hazır olduğu belirtiliyor.