Türkiye'nin karnesi olarak bilinen ve 9 Kasım'da açıklanacak olan AB İlerleme Raporu'nda TSK'ya ilginç eleştiriler geldi.
Abone olAvrupa Komisyonu 2010 Türkiye İlerleme Raporu’nda birçok konuya ilk kez değiniliyor. Raporda dikkat çeken ve ilk kez değinilen konuların başında TSK’ya yönelik eşcinsellik eleştirisi geliyor.
Habertürk'ten Bahar Bakır'ın haberine göre, raporda Türkiye’deki eşcinsellerin karşılaştığı sorunlara değiniliyor ve TSK da bu konuda yıllardır devam eden uygulamaları nedeniyle eleştiriliyor. TSK’nın orduda eşcinsel asker istemediğine dikkat çekilerek ordunun eşcinselliği bir hastalık olarak değerlendirdiğine işaret ediliyor. Dini gruplara yönelik uygulamalara da geniş yer ayrılan raporda, Protestan öğrencilerin, zorunlu din dersi almasının mecburi kılındığı belirtilirken, Yehova Şahitleri’nin, muafiyet dilekçeleri reddedilince, yerel yönetim birimlerinin milli eğitim müdürlüklerine karşı iki idari dava açtığı vurgulandı. Yehova Şahitleri’nin belediyeler tarafından vergi talebiyle karşılaştığı, dinlerinin Hıristiyanlığın bir kolu olduğuna dair Mahkeme kararının bulunmasına rağmen, belediyelerin vergi istediğine dikkat çekiliyor. Raporda, Türkiye’de misyonerlik faaliyetlerinin ülkenin bütünlüğü ve İslam dini için tehdit olarak değerlendirildiği öne sürülüyor.
BAĞIŞ NE DEDİ?
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, “Bu seneki raporda yüzümüzü kızartacak lekeler yok. Şamil Tayyar’a yönelik davalar ve Mustafa Balbay’ın gözaltında tutulması ile ilgili eleştiriler varsa atılması gereken adımlar da var” dedi.
SON GELİŞMELERDE RAPORA GİRDİ
Anayasa değişikliğinin ardından yüksek yargıda yapılan değişiklilerle diğer konularda rapora girdi. İşte o rapordan öne çıkan başlıklar:
HSYK’nın üye sayısının 22’ye çıkarılması HSYK’nın yargıdaki temsil gücünü artırdı.
Savcı Ferhat Sarıkaya’nın meslekten ihracıyla sonuçlanan “Şemdinli hadisesi” hâlâ çözülmedi.
Anayasa değişikliğiyle sivillerin askeri mahkemelerde yargılanmasının önüne geçilmesi olumlu.
Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in tutuklanması ve devamında üst düzey yargı mensuplarının HSYK’ya destek veren açıklamaları, yargının adil yargılama kapasitesi hakkında şüphe yaratıyor.
Anayasa Mahkemesi’nin üye sayısının artırılması, Türkiye’yi AB’deki uygulamalara yakınlaştırdı.
Ancak, Anayasa Mahkemesi’nin iki üyesi hâlâ askeri yargıç.
BAKAN KAVAF'A ELEŞTİRİ
Homofobi, fiziki ve cinsel şiddete neden oluyor. Travesti ölümleri kaygı verici.
TSK, homoseksüelliği hastalık olarak görmeye devam ediyor.
Devlet Bakanı Aliye Kavaf’ın homoseksüellik ile ilgili sözleri çok tepki aldı.Siyasi figürlerin olumsuz sözleri, ayrımcılığı kışkırtabilir.
Demokratik açılımda sınırlı ilerleme sağlandı.
Ordunun medyada seçici akreditasyon uygulaması devam etti.
12 Eylül’deki Anayasa değişikliği olumlu. TSK İç Hizmet Kanunu’nun hâlâ değiştirilmemesi olumsuz.
Basın ve kamuoyu Kürt meselesi, ordunun rolü, azınlık hakları ve Ermeni meselesi gibi hassas konuları daha açık ve özgürce tartışabiliyor.
Ergenekon davasıyla ilgili haber yazan gazetecilere çok sayıda dava açılması endişe yaratıyor.
Özellikle İslamcı ve aşırı sağcı basındaki nefret söylemi nedeniyle anti-semitizm ciddi bir sorun.