Yolsuzluk operasyonu kapsamında yapılan görev ve yönetmelik değişiklikleri AB'yi kızdırdı. Müdahalenin AB raporlarına yansıyacağını söylediler.
Abone olAB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Füle’nin ofisinden yapılan açıklamada, polis müdürlerine yönelik görevden alma dalgaları ve Adli Kolluk Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikler sert şekilde eleştirildi.
CİDDİ ENDİŞELERE YOL AÇIYOR
Avrupa Birliği (AB), rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun hükümet imkânları kullanılarak kapatıldığı izlenimi veren girişimlere tepki gösterdi. Genişleme ve Avrupa Komşuluk Politikası’ndan sorumlu üye Stefan Füle’nin ofisinden yapılan açıklamada, polis müdürlerinin görevden alınması ve Adli Kolluk Yönetmeliği’nde yapılan değişiklik eleştirildi. Bu gelişmelerin ciddi endişelere yol açtığı belirtildi. AB, soruşturmayla ilgili bir hafta içerisinde yaptığı ikinci açıklamada kuvvetler ayrılığı ilkesi ve soruşturmanın tarafsız yürütülmesi konusundaki uyarılarını tekrarladı. Füle’nin sözcüsü Peter Stano, son günlerdeki gelişmelere atıf yaparak AB’nin tavsiye ettiği ‘adli polis gücü’nün bir an evvel kurulması ihtiyacının ortaya çıktığını vurguladı.
BRÜKSEL GELİŞMELERİ YAKINDAN İZLİYOR
Yolsuzluk soruşturması devam ederken hükümetin çok sayıda polis amirinin ardından Maliye Bakanlığı ve TRT’de de bazı idarecileri görevden alması Noel tatiline rağmen Brüksel tarafından yakından takip ediliyor. AB, dünyada da büyük yankı uyandıran soruşturmayla ilgili, “kuvvetler ayrılığı ilkesi” ve soruşturmaların “bağımsız, etkili ve tarafsız” şekilde yürütülmesine yönelik uyarıda bulundu. Füle’nin sözcüsü Stano, Zaman’a yaptığı açıklamada son günlerdeki gelişmelere atıf yapılarak AB’nin tavsiye ettiği “adli polisin bir an evvel kurulması ihtiyacının tekrar ortaya çıktığı”na vurgu yaptı.
Stano’nun açıklaması şöyle:
ADLİ POLİS GÜCÜ KURULMALI
“Polis müdürlerinin kovulması, polisin soruşturmalarda yetkililerini bilgilendirme talimatıyla birlikte son gelişmeler soruşturmaların bağımsızlığı, etkinliği ve tarafsızlığı ile kuvvetler ayrılığı ilkesine ilişkin ciddi endişelere sebep olmuştur. Yaşananlar AB’nin daha önce tavsiye ettiği gibi adli polis gücü kurulması ihtiyacının altını çizer.”
İDDİALAR TARAFSIZ ŞEKİLDE SORUŞTURULMALI
Stano, geçen hafta yaptığı açıklamayı da hatırlatarak, tutumlarının değişmediğini vurguladı. AB geçen hafta soruşturmanın başlamasının ardından yaptığı açıklamada “hukuki sürecin bağımsızlığı ve tarafsızlığının teminat altına alınması gerektiği” uyarısı yapmış ve “hükümetin soruşturmaya müdahale etmeyeceğine ve soruşturmaya destek vereceğine” dair taahhüdünü not ettiklerine işaret etmişti. AB, “iddiaların tarafsız şekilde soruşturulmasının hükümetin mesuliyeti” olduğunu da vurgulamıştı.
HÜKUMETİN TAVRIYLA ÇELİŞİYOR
Zaman’a konuşan kaynaklar, AB’nin ikinci açıklama yapma ihtiyacı duymasının hükümetin verdiği sözleri tutmaması olarak algılanması gerektiğini ifade ediyor. Hükümetin çok sayıda polis şefini ve Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) başkan yardımcısını görevden alması, soruşturmaya ek savcılar ataması ve Adli Kolluk Yönetmeliği’ni bir gecede değiştirip, Emniyet’e basın mensuplarının girişini yasaklamasının tarafsız kalma sözü veren bir hükümetin tavrıyla tutarlı olmadığının altını çiziyor.
MÜDAHALE AB İLERLEME RAPORUNA YANSIYACAK
Avrupa Parlamentosu’nun Türk kökenli Alman milletvekili İsmail Ertuğ da bu uygulamaların AB sürecini etkileyeceğini söyledi. “Siz örtbas edip yargının önüne bazı setler çektiğiniz zaman; bu hem Avrupa tarafından hem de size güvenmiş, oy vermiş insanlar tarafından iyi ele alınmayacaktır.” diyen Ertuğ, soruşturmaya yönelik müdahalelerin AB İlerleme Raporu’na yansıyacağını belirtti.