Köylülerin, saatlerce betona yatırıldıkları ve çocuklarının dövüldüğü iddialarına jandarmanın cevabı farklı oldu.
Abone olRadikal'den Yurdagül Şimşek'in haberine göre TBMM İnsan Hakları Komisyonu, Şanlıurfa'nın Bozova ilçesine bağlı Küpeli Köyü halkının, sıcak beton üzerinde yüzüstü saatlerce yatırılması ve çocukların sorgulanmasını 'kötü muamele' olarak değerlendirdi. 30 kişilik jandarma timinin köydeki erkekleri saat 06.30'da okul bahçesinde toplayarak sıcak betonun üzerinde saat 13.00'e kadar yüzüstü yatırdığı, 12-14 yaş arası çocukları da okulda sorgulayıp, bazılarını dövdüğüne ilişkin iddialar TBMM İnsan Hakları Komisyonu'nu harekete geçirdi. 10 Temmuz'da meydana geldiği belirtilen olayla ilgili CHP'li Hüseyin Bayındır ile AKP'li Faruk Ünsal'dan oluşan bir alt komisyon kuruldu. Olay yerinde inceleme yapan komisyon, Bozova Kaymakamı İsmail Gültekin, İlçe Jandarma Komutanlığı'nda görevli yüzbaşı Tansel Bozkurt, astsubay Şahin Göcen, olaya karıştığı ifade edilen jandarma erleri, köy halkı ve dövüldüğü iddia edilen çocuklarla görüşerek rapor hazırladı. Köylüler, jandarmaların okulun bahçesinde kendilerini sıcak betonun üzerinde dört-beş saat yüz-üstü yatırarak sorguladığını, bu esnada sadece 15 dakika su molası verildiğini, sekiz-dokuz çocuğun da okul içine alınarak sopalarla dövüldüğünü ileri sürdü. Jandarma: İftira Jandarma ise, güvenlik nedeniyle yüzüstü yatırılarak yapılan aramanın 15-20 dakika sürdüğünü, çocukların sorgulanmadığını, köylülerden 11 kişi tutuklu olduğu için kendilerine iftira kampanyası başlatıldığını savundu. 'Köylüler bizi dövdü' Yüzbaşı Bozkurt ile astsubay Göcen, olaydan bir ay önce köyde yapılan bir düğünde silah atıldığını, o sırada devriye gezen iki jandarma erinin köye giderek buldukları iki Kalaşnikof tüfekle bir tabancayı aldıklarını, köylülerin ise jandarma erlerini döverek, silahları geri aldığını, köydeki aramanın da bu nedenle yapıldığını belirtti. Alt komisyon raporunda, silah atışı yapıldığı için düğüne müdahale eden jandarmalarla köylüler arasında silahların teslimi konusunda itiş-kakış yaşandığı, ancak iddia edildiği gibi bir dövme hadisesinin olmadığı tespitine yer verilerek şöyle denildi: "Jandarmanın silahlara el koyduğu ve sonra köylüler tarafından ellerinden zorla geri alındığı iddiası ile silahların teslim edilmeyerek o kargaşada kaçırıldığı iddiaları eşit derecede ispatı güç olarak değerlendirilmekte. Bu olay üzerine jandarmalar tarafından istenen destek kuvveti yüzbaşı Tansel Bozkurt komutasında köye intikal ederek köy erkeklerini okul bahçesinde toplamıştır. Burada yapılan yüzüstü aramada sınırın aşıldığı izlenimi edinilmiştir. Yüz-üstü yatırılma olayının, tarafların iddia ettikleri gibi dört-beş saat gibi uzun veya 15-20 dakika gibi kısa olmadığı, ama cezalandırma kastı da taşıyacak şekilde uzunca tutulduğu izlenimi edinilmiştir." 'Kötü muamele var' Mahkeme evraklarında olayla ilgili kötü muamele iddiasından bahsedilmediği kaydedilen raporda, "Arama maksadıyla da olsa köylülerin sıcak betona yatırılmaları ve uzun bir süre bu vaziyette tutulmaları, sözlü ve fiili hakarete maruz kalmaları kötü muamele örneğidir" denildi. Bu sürede çocuklara ve gençlere okulda kaba dayak atıldığı iddasının tüm köylüler tarafından söylendiğine dikkat çekilen raporda, "Doktora götürülmeleriyle iddia edilen dayak arasında üç-dört günlük süreden dolayı rapor alınamamış olabileceği düşünülmekte. Zaten köylülerin esas şikâyette bulunduğu, bu tarihteki uygulamalardır. Kamu görevlileri yaptıkları işlerde ölçülülüğü daima göz önünde bulundurmalı" görüşüne yer verildi. Köylülerin silahlarına el konulması nedeniyle jandarmaya tepki gösterilmesi de eleştirilen raporda, "Devlet bireysel silahlanmayı sınırlandırmalı. Toplu bulunan yerlerde, kalabalık ortamlarda silah atışının engellenmesi desteklenmeli ve teşvik edilmeli. Bu itibarla jandarmanın görev yapmasının engellenmeye çalışılması kabul edilemez" denildi.