Gezi Parkı eylemleri hakkında Avrupa Parlamentosu genel kurulunda bugün düzenlenen Türkiye oturumu Başbakan Erdoğan'a yönelik ağır eleştirilere sahne oldu. Avrupa Parlamentosu üyeleri Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün üslup ve tavrını ise övdü.
Abone olOturumda söz alan AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, polisin eylemcilere karşı aşırı güç kullanmasını eleştirdi ve aşırı güç kullanan güvenlik görevlilerinin yargı önüne çıkarılmasını istedi.
AK Parti'nin gelecek haftasonu İstanbul ve Ankara'da düzenlemeyi planladığı mitingler için "ortamın yatışması gereken bir dönemde gerilim riskini artırıcı nitelikte" ifadelerini kullanan Ashton, "Bize göre çözüm zıtlaşmada değil diyalogda yatmaktadır. Cumhurbaşkanı Gül'ün barış ve diyalog çağrısı çok önemli bir itidal sesi olmuştur" şeklinde konuştu.Eylemlerin başlangıcında Türk medyasının haberleri aktarmamasına da değinen Ashton, Türkiye'de medya özgürlüğünün kendileri için "kaygı konusu" olduğunu söyledi. Sosyal medyanın da sorun olarak görülmemesi gerektiği görüşünü dile getirdi.
Türk hükümetinin bugüne kadar önemli reformlara imza attığını belirten Ashton, hükümetin "bugün yaşananları fırsat bilip temel hak ve özgürlüklerin alanını genişleteceğine inandığını" ifade etti.
BU TAYYİP ERDOĞAN DEĞİŞMEZ
Hıristiyan Demokrat Grup adına konuşan ve aynı zamanda parlamentonun Türkiye raportörü olan Ria Oomen-Ruijten, Türk hükümetinin krizi yönetim biçimini eleştirdi ve Cumhurbaşkanı Gül'ün tutumuyla hemfikir olduğunu söyledi. Oomen-Ruijten, son iki haftada yaşananların Türkiye'de medya özgürlüğü konusundaki kaygılarını haklı çıkardığını da sözlerine ekledi.Sosyal demokratların lideri Hannes Swoboda ise Başbakan Erdoğan'a yüklendi. Konuşmasına Başbakan Erdoğan'ın "Bu Tayyip Erdoğan değişmez" sözleriyle başlayan Swoboda, "Bu bir tehdittir. Tehlikeli bir tehdit. Çünkü Erdoğan değişmeli. Eğer değişmezse Türkiye'yi Avrupa'dan ve Avrupa değerlerinden uzaklaştıracak" şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan'a ağır bir eleştiri de Liberal Grup lideri Guy Verhofstadt'dan geldi. Türkiye'de yaşananları "insan hakkı ihlali" olarak tanımlayan Verhofstadt, Türkiye için "Avrupa'nın son diktatörlüğü" benzetmesinde bulundu. Liberal Grup lideri, Başbakan Erdoğan'ı Rus lider Putin ve Macar lider Orban'a benzetti.
Oturum sonunda söz alan Avrupa Komisyonu üyesi Stefan Füle ise demokrasilerin seçimlerle sınırlı olmadığını hatırlattı. AB-Türkiye ilişkilerinin önemli bir dönemde olduğunu belirten Füle, Türkiye'yle katılım müzakerelerindeki blokajın aşılması ve "Yargı ve Temel Haklar" ve "Adalet, Özgürlük ve Güvenlik" başlıklarının açılması çağrısında bulundu. Füle, "Türkiye'den özgürlüklerle ilgili reformları bırakmamasını istiyorum" şeklinde konuştu.
Avrupa Parlamentosu'nun Gezi Parkı eylemleriyle ilgili karar tasarısı yarın Strasbourg'daki genel kurul toplantılarında oylamaya sunulacak.