BIST 9.998
DOLAR 34,98
EURO 36,75
ALTIN 2.979,01
HABER /  DÜNYA

ABD'den Kaşıkçı açıklaması hesabı sorulacak

ABD Başkan Yardımcısı Pence, Kaşıkçı'nın öldürülmesi emrini Suudi Veliaht Prens'in verdiğine dair haberlerin ardından, "ABD, cinayetten sorumlu olan herkesten hesap sormakta kararlı" dedi.

Abone ol

Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) toplantısına katılmak üzere Papua Yeni Gine'de bulunan ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, Kaşıkçı'nın öldürülmesi emrinin Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman tarafından verildiğine dair Amerikan medyasında yer alan haberlerin ardından bir açıklama yaptı.

DW'nin haberine göre Pence, "ABD, cinayetten sorumlu olan herkesten hesap sormakta kararlı" diyerek, Washington Post yazarı olan gazeteci Kaşıkçı'nın öldürülmesini "gaddarlık" olarak tanımladı, eylemin özgür ve bağımsız basına yönelik bir hakaret olduğunu belirtti.

CIA'a GÖRE EMRİ KİM VERDİ?
Washington Post başta olmak üzere Amerikan basınına yansıyan haberlere göre Amerikan Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Kaşıkçı'nın öldürülmesi emrini Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın verdiği sonucuna ulaştı.

CIA'ın istihbaratını Veliaht Prens'in kardeşi olan Suudi Arabistan'ın Washington Büyükelçisi Halid bin Selman ile Kaşıkçı arasında yapılan telefon görüşmesine dayandırdığı belirtiliyor. Telefon görüşmesinde Büyükelçinin Kaşıkçı'yı ihtiyacı olan evrakları almak üzere İstanbul Başkonsolosluğuna yönlendirdiği iddia ediliyor. Washington Post'a konuşan bir yetkili, CIA'in Veliaht Prens'in ülkedeki konumunu dikkate alan bir değerlendirmede bulunduğunu belirterek, bu cinayetin onun bilgisi olmadan düzenlenmesine imkan olmadığını söyledi.

TRUMP NE DEMİŞTİ?
ABD Başkanı Donald Trump geçen ay yaptığı bir açıklamada, Suudi Arabistan’la aralarında büyük bir silah ticareti olduğunu hatırlatmış ve  "Silah anlaşmasını iptal edemeyiz ama yapılabilecek başka şeyler var. Kaşıkçı'nın cesedinin nerede olduğu bilinmiyor, bu rahatsızlık verici” demişti.  Kaşıkçı hakkında Veliaht Prens Bin Salman’ın önceden haberinin olmaması mümkün mü?” şeklinde bir soruya, “Bu mümkündür” yanıtını vermişti.