ABD'nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson, "Türkiye ile ABD arasında gereksiz problem yaratmamak ve her şeye belli bir perspektiften bakmak" gerektiğini söyledi.
Abone olABD Başkanı George W. Bush’un Ankara büyükelçiliğine atadığı Ross Wilson, Senato tarafından onaylanırsa yeni görevinde en önemli meselenin, "Türkiye ile ABD arasında gereksiz problem yaratmamak ve her şeye belli bir perspektiften bakmak" olacağını söyledi. ABD Senato Dışilişkiler Komitesi’nde, adaylığının oylanmasından önce bir oturuma katılan Wilson, açılış konuşmasının ardından Senatör George Allen ve Senatör Paul Sarbanes’in sorularını yanıtladı. Senatör Sarbanes’in, "Adaylığınız Senato’da onaylanırsa size göre büyükelçi olarak en büyük zorluk ne olacaktır?" sorusu üzerine Wilson, "Türkiye’nin işbirliğine ihtiyaç duyduğumuz ve aynı zamanda Türkiye’nin doğru yönde ilerlemesini istediğimiz bir çok konu var. Bu, özellikle Irak, Suriye ve İran’da karşımıza çıkabilecek konularda söz konusu. Ama bana göre en önemlisi, ilişkilerde gereksiz problem yaratmamak ve herşeye belli bir perspektiften bakmak olacak. O takdirde hepimiz etkili bir şekilde çalışabiliriz" dedi. Wilson, şunları söyledi: "Adaylığım onaylanırsa benim genel olarak amacım, Türk-Amerikan ortaklığını, bölgede ve dünyada barış, refah ve demokrasi için bir araç olarak güçlendirmek ve modernize etmek olacak. Aramızdaki bağları güçlendirmek, etkili bir şekilde iletişim kurmak, karşılıklı çıkarların takipçisi olmak önümüzdeki yıllarda özellikle önemli olacak. ABD Başkanı Bush, Ulusal Güvenlik Danışmanı Stephen Hadley ve ABD’nin Avrupa Kuvvetleri Komutanı Orgeneral James Jones, pratik işbirliğinin ve Türk-Amerikan diyalogunun güçlendirilmesine son dönemde yatırım yaptı. Bu çalışmayı devam ettirmemiz gerek." IRAK-PKK ABD’nin en zorlu dış politika konusunun Irak olduğunu ve Türkiye’nin bu bölgedeki rolünün öneminin tartışılamayacağını söyleyen Wilson, Irak’ın başarılı olmasında en az ABD kadar Türkiye’nin de çıkarı bulunduğunu kaydetti. Wilson, Irak Savaşı’nın başlamasından önce ABD ile Türkiye arasındaki farklılıklara rağmen Ankara’nın bugün Irak’ın daha güvenli, istikrarlı, birleşik ve demokratik bir ülke olması yönündeki Amerikan politikasını paylaştığını söyledi. Wilson, "2006 ve ötesinde Türkiye’nin, Irak’ın başarısına katkısı daha da önemli olacak ve büyükelçilik görevim onaylanırsa bu konu, benim kilit odak noktam olacak" dedi. "PKK terörü, Türkiye’ye, Irak’a ve diğerlerine tehdit oluşturuyor" diyen Wilson, terör örgütünün finansmanının kesilmesi, Avrupa’daki terör bağlantısının elimine edilmesi gibi Türkiye ile ortak yeni girişimler başlatıldığını söyledi. Wilson, "PKK terörünü ortadan kaldırmak, terörizme karşı global savaşın önemli bir parçası" diye konuştu. SURİYE-İRAN Ankara’nın, Suriye ve İran’ın davranışlarının bölgesel ve global sonuçlarından endişeli olduğunu belirten Wilson, şunları kaydetti: "Türkiye’nin de bu ülkelerden beklentisinin bizimle aynı olmasını bekliyorum. O da, vatandaşlarının ve komşularının haklarına saygı duyan, bölgesel barış ve uyuma katkıda bulunan, uluslararası ekonomiye katılan bir İran ve Suriye... Türkiye’nin, bu ülkelerin global barış ve güvenliğe karşı yarattıkları problemlerle başa çıkmada uluslararası topluma tam olarak katılması gerekecek. Bunu yapmak Türkiye’nin çıkarına ve bölgede uzun dönemli istikrarı da destekleyecek bir tutum." SÖZDE ERMENİ SOYKIRIMI VE ERMENİSTAN SINIRI Senatör Allen, oturumda sözde Ermeni soykırımı konusuna da değindi ve "bence tarihi hatırlamak önemli" diyerek bu konuda Wilson’ın görüşlerini sordu. Senatör Sarbanes de Türkiye’nin Ermeni sınırının kapalı olmasına ilişkin bir soru yöneltti. Wilson, ABD’nin uzun süredir izlediği politikanın, "Türkiye ile Ermenistan’ın uzlaşma ve karşılıklı anlayış yönünde cesaretlendirilmesi" olduğunu ve Ermenistan sınırını yeniden açması için Türkiye’nin cesaretlendirildiğini kaydetti. Wilson, temel sorunun, "her iki ülkeyi de tarihte neler olduğu konusunda uzlaşmaya doğru ilerletmek" olduğunu söyledi. Senatör Allen’ın, Fener Rum Patrikhanesi’nin konumuna ilişkin soruları üzerine Wilson, ABD’nin, Patrikhane’nin "ekümenik" statüsünü tanıdığını ve Patrikhane’ye kuvvetle destek verdiğini belirtti. Heybeliada Ruhban Okulu’nun yeniden açılması yönündeki desteğin de her fırsatta yinelendiğini ifade eden Wilson, bu yönde kendisinin de elinden geleni yapacağını belirtti. AB, ÖZGÜRLÜKLER VE ORHAN PAMUK Wilson, özgürlükler yönünde en son önemli adımın, Türkiye’nin AB ile müzakerelere başladığı "tarihi anlaşma" olduğunu kaydetti. Bu kararla Türkiye ve Avrupa ülkelerinin, bütünleşmiş ve özgür bir Avrupa inşa etmedeki kararlılığı paylaştığının görüldüğünü dile getiren Ross Wilson, bu ilerlemede Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetinin takdir edilmesi gerektiğini belirtti ve ABD’nin de reform sürecine verdiği desteği yineledi. ABD’nin yeni Ankara büyükelçiliğine aday olan Wilson, "Türkiye’nin önündeki zorlu görevin, gereken diğer reformların tamamlanması ve uygulanması" olduğunu belirtti. Senatör Sarbanes’in, yazar Orhan Pamuk hakkında açılan davaya ilişkin sorusu üzerine Wilson, bildiği kadarıyla ABD’nin, Pamuk konusunda Türkiye’ye bir uyarıda bulunmadığını söyledi. Wilson, Türkiye’de pek çok kişinin, Pamuk’a karşı dava açılmasını eleştirdiğini hatırlattı ve genel olarak Türkiye’de ifade özgürlüğünü korumanın önemli olduğunu söyledi. Adaylığı gelecek hafta Senato’da oylamaya sunulacak olan 26 yıllık diplomat Wilson, daha önce Çek Cumhuriyeti, Avustralya ve Azerbaycan’da görev yaptı. Wilson ayrıca ABD Ticaret Temsilciliği’nde de çalıştı.