Hint mühendis Srinivas Kuchibhotla'un geçen hafta ABD'nin Kansas eyaletinde öldürülmesi, Hindistan'da tepkilere neden oldu.
Abone olHİNDİSTAN'ın Haydarabad kentindeki cenazeye katılanlar, ırkçılığı ve nefret suçunu kınadı.
32 yaşındaki mühendis Kuchibhotla için Haydarabad kentinde cenaze töreni yapıldı. Cenaze törenine katılanlar, "Kahrolsun ırkçılık", "Kahrolsun Trump", "Nefret suçunu kınıyoruz" yazılı pankartlar taşıdı.
Kuchibhotla'un annesi, cenazede yaptığı konuşmada diğer çocuklarının ABD'ye geri dönmesine izin vermeyeceğini belirtti. Çocukları yurt dışına gitmeye hazırlanan ya da halihazırda yurt dışında olan aileler de Kuchibhotla'un annesiyle aynı fikirde olduklarını söyledi.
Bu arada yurt dışına çıkmak isteyenlerin vize başvurusunda bulunmadan önce pasaportlarını götürerek dua ettiği Chilkur Balaji (Vize) Tapınağı'nın baş rahibi CS Rangarajan, ABD'de Donald Trump'ın başkan seçilmesinden bu yana tapınağı ziyaret edenlerin sayısında düşüş yaşandığını vurguladı.
Tapınağa gelip dae edenlerin sayısının ise arttığına işaret eden Rangarajan, "Artık ABD'de çalışan çocuklarımızın güvenliği için dua ediyoruz. Trump'ın Hindistan vatandaşlarına karşı düşüncelerinin değişmesi için de dua ediyoruz. Bizim çocuklarımız, kalifiye işçi. Onların Amerikan halkına hiçbir bir borcu yok." dedi. Trump'ın kalifiye işçilerin ülkeye girmesine sınırlandırma getiren planına da değinen Rangarajan, bu durumun ülkedeki bilişim teknolojileri endüstrisine ciddi darbe vuracağını ifade etti. Yurt dışına iltica başvurusunda bulunan Hintlerin yüzde 70'ini bilişim teknolojileri uzmanları oluşturuyor.
Kuchibhotla, Kansas'taki bir barda uğradığı silahlı saldırıda yaşamını yitirmişti. Görgü tanıkları, 51 yaşındaki Adam W. Purinton'ın bardaki Hindistan vatandaşlarına "Ülkemden defolun" diye bağırdıktan sonra ateş açtığını söylemişti. Saldırıda Alok Madasani ile zanlıyı durdurmaya çalışan Ian Grillot yaralanmıştı.
Beyaz Saray Sözcü Yardımcısı Sarah Sanders, yaptığı açıklamada saldırıyı "ırkçı ve dini motifli" olarak niteleyerek bu tür eylemlere ABD'de yer olmadığını söylemişti. Federal Soruşturma Bürosu (FBI) da saldırının "nefret suçu" kapsamında soruşturulacağını açıklamıştı.