Dünya Uygur Kurultayı, Çin’in Uygur Türklerine uyguladığı asimilasyon ve zulüm politikasına dikkat çekmek için ABD’de konferans düzenledi. K...
Abone olDünya Uygur Kurultayı, Çin’in Uygur Türklerine uyguladığı asimilasyon ve zulüm politikasına dikkat çekmek için ABD’de konferans düzenledi. Konferansta konuşan Dünya Uygur Kurultayı Başkanı Rabia Kadir, uluslararası kamuoyunun Çin’in zulümlerine sessiz kaldığına dikkat çekti.
Konferansta konuşan Dünya Uygur Kurultayı Başkanı Rabia Kadir 65 yıldan beri Çin’in asimilasyon politikasına devam ettiğini belirterek Çin’in işgal politikasının yeni olmadığını dile getirdi. Özellikle son yıllarda Uygur Türklerine yapılan baskının arttığını kaydeden Kadir, “Son 2 yılda birçok Uygur’un ölümüne şahit olduk. Birçok Uygur sivil Çin güvenlik güçleri tarafından öldürüldü. Fakat uluslararası kamuoyu bu konuda hiç bir tepki göstermedi” dedi.
Konferansın ardından İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Kadir, binlerce Uygur Türkü’nün öldürüldüğünü ifade ederek, “2000’den fazla insanın Çin güvenlik güçleri tarafından katledildiğini duyduk. Oradaki olaylar henüz yatışmış değil. Her gün yüzlerce Uygur tutuklanıyor. Çin hükümeti namaz kılmak isteyen insanları, kendi milli kıyafetlerini giymek isteyen insanları, sakal bırakmak isteyen insanları terörist olarak görüyor. Başörtülü hanımlar resmi binalara sokulmuyor ve dışarıda gezmesi de imkansız hale geldi. Çin güvenlik güçleri bu insanları evlerinde dahi tutukluyor” diye konuştu.
"ORASI BİZİM VATANIMIZ"
Seslerini tüm dünyaya duyurmak için var güçleriyle çalıştıklarını belirten Kadir, “Elbette biz bunları Amerikan hükümetine, AB’ye, Japonya’ya, BM’ye, Türkiye’ye anlatmaya çalışıyoruz. Orada ne olup bittiğine dair onlara bilgi veriyoruz ve yardım istiyoruz. Orası bizim vatanımız. Ben Türkiye’deki kardeşlerimizin mesajımızı geniş çapta duyurmasını istiyorum” dedi.
Dünyanın Çin’in zulümlerine sessiz kalmasını da eleştiren Kadir, “Çinliler kendileri Uygurları öldürdüklerini söylüyor. Buna rağmen dünyanın sakin kalması, hiçbir yerden itiraz sesinin çıkmaması Çin’in propagandasını güçlendiriyor. Çin’den getirilerek Doğu Türkistan’a yerleştirilen Çinlileri biz oranın tebaası olarak kabul etmiyoruz. Biz getirilen Çinlileri işgalci güçler olarak kabul ediyoruz. Gelecekte eğer referandum yapılacak olursa onların oy kullanmasını kabul etmeyeceğiz. Kırımlı kardeşlerimiz zor duruma düştü ama hayat devam ediyor. Elbette dünyanın siyasi konjektörü değişecek ve onlar da kendi vatanlarına sahip çıkma fırsatı elde edecek” dedi.
(İHA)