BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  GÜNCEL

ABD ve AB'den işbirliği

ABD ve AB'nin Irak savaşı sonrası ilk buluşmasında teröre karşı işbirliği yapılmasına karar verildi.

Abone ol

AB Komisyonu Başkanı Romano Prodi, Konsey Dönem Başkanı Costas Simitis ve dış politika sorumlusu Javier Solana’dan oluşan AB heyeti ile ABD hükümetinin Irak Savaşı sonrasındaki dünkü ilk buluşmasında öncelikle uluslararası teröre karşı daha sıkı işbirliği yapılması karara bağlandı. Taraflar bu arada Ortadoğu politikası ve İran konusundaki ortak çıkar noktalarını da tanımladılar. Bugüne kadar giderilemeyen, gen manipülasyonuna uğramış gıda maddelerinin ithalatı konusunda AB ile ABD arasındaki görüş ayrılıkları, dünkü buluşmada da ele alınan konular arasındaydı. Dünkü AB-ABD zirvesi, bir anlamda iki tarafın da zoraki de olsa sevimli görünmeye çalıştığı, sorun oluşturan konuların üzerine fazla gitmemeye özen gösterdiği bir atmosferde gerçekleşti. ABD Başkanı George Bush’un konuklarını yemeğe davet ederken, “Şimdi hep birlikte gen manipülasyonuna uğramış besin maddelerinden yiyeceğiz” esprisini yapması, bunun işareti... Daha sonra düzenlenen basın toplantısında da taraflar, Kostas Simitis’in Ortadoğu konusundaki sözlerinden da anlaşılacağı gibi özellikle ortak çıkar noktalarını ön planda tutma gayreti içinde göründüler. Simitis şöyle konuştu: “Ortadoğu’da yol haritasının hayata geçirilmesi konusu, ortak gündemimizin başlıca maddesini oluşturmaktadır. Çünkü Ortadoğu bölgesinin bir an önce barış ve istikrara kavuşması, ABD’nin olduğu gibi AB’nin de çıkarınadır.” Bush Hamas'a karşı önlem alınmasını istedi Başkan Bush ise açıklamasında bölgedeki terörist eylemlerin sorumlusu Hamas örgütünün lağvedilmesine ilişkin taleplerini tekrarladı. ABD Başkanı, bu örgüte yapılan maddi desteğin önlenmesi için AB’nin üzerine düşeni yerine getirmesini isteyerek, radikal Filistin örgütlerinin ortaya attığı sözde ateşkes önerisini inandırıcı bulmadığını kaydetti. George Bush, ABD ile AB arasındaki bu yarım günlük kısa buluşmada, teröre karşı mücadele alanındaki işbirliğinin güçlenmesi amacıyla iki ayrı sözleşmenin imzalanmış olmasını ise zirvenin başarısı olarak değerlendirdi ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Küresel terörün tehdidi altındaki ABD ve AB, bu sorunu altetme konusunda kesin kararlıdır. Bugün imzaladığımız iki sözleşmeden biri teröre karşı savaşta adli makamlarımız arasındaki işbirliğini güçlendirmeyi, diğeri ise yakalanan terör sanıklarının kısa zamanda karşılıklı iadesini hedeflemektedir.” Terörizm de masaya yatırıldı AB, böylece ilk kez olarak üçüncü bir ülkeyle imzaladığı adli yardım ve iade sözleşmesiyle, terör suçlarının koğuşturmasında ortak hareket etme olanağını sağlamış oluyor. AB’nin, Avrupa’da ele geçen terörist zanlılarının ABD’ye iadesinde, bu kişilerin sevkedildikleri eyalette ölüm cezasına çarptırılmayacağı konusunda gerekli güvenceyi sağlamayı başardığı öğrenildi. Bu arada Irak konusunda yaşanan geçmişteki sorunlardan ne ölçüde ders alındığı, Komisyon başkanı Prodi’nin İran ile ilgili sözlerinden anlaşılıyor: “AB İran ile diyaloğunu derinleştirerek sürdürme kararındadır. Uluslararası Atom Enerjisi Örgütü’nün ihbarda bulunmadan İran’daki nükleer tesisleri denetleme olanağını sağlaması için Tahran üzerindeki baskıyı artıracağız. Çünkü İran’ın elindeki nükleer programın barış için bir tehdit unsuru olmadığının kesinlikle anlaşılması gerekmektedir.“ “İran’ın bu talepleri yerine getirmemesi halinde ne olacak?” sorusuna Başkan Bush’un verdiği karşılık ise her türlü yoruma açık bir özellik taşıyor. İran’in, özgür dünya birlik içinde davranırsa inadından vazgeçeceğine inandığını söyleyen ABD Başkanı, aksi halde zamanı geldiğinde gereği neyse onun yapılacağını sözlerine ekliyor.