ABD'nin yeni ulusal uzay programı, uzayı kimseye kaptırmayacağını gösteriyor.
Abone olABD hükümetinin 6 Ekim Cuma günü onayladığı yeni ulusal uzay programı, süper gücün uzayın da tek hakimi olmak istediği şeklinde yorumlandı. İngiliz bilim dergisi NewScientist’e konuşan uzmanlar, ABD’nin yeni uzay politikalarının geçmişe göre daha agresif ve tek yanlı yürütüleceği yorumunu dile getiriyor. ABD’nin yeni ulusal uzay programının uluslararası anlaşmalar ve işbirliklerine dayanan Bill Clinton dönemine kıyasla, çok daha ‘ulusalcı’ ve ‘tek-yanlı’ olduğu ifade ediliyor. Clinton döneminde konan, “uluslararası anlaşmalara uygun olarak” ifadesi yerine yeni metinde, ABD’nin uzayda askeri silah denemeleri yapacağına dair ifadeler yer alıyor.
Yeni ulusal uzay programı, ABD’nin uzayda ulusal çıkarları hakkında daha sert bir dil kullanırken, uzmanlar bunu ABD’nin uzayda hakimiyet kurma isteğinin bir dışavurumu olarak yorumluyor. Yeni metin, “ABD’nin ulusal çıkarlarına tehdit unsuru olan herhangi bir saldırıya en sert karşılık verilecektir” cümlesine yer veriyor. NewScientist’e göre bu oldukça sert ve tehditkar bir dil.
ABD’nin yeni ulusal uzay programı, uydu savaşları olarak yorumlanan bir tür karşı-istihbarat teknolojisine de yeşil ışık yakıyor. ABD’nin başka ülkelerin uydularının kendisine tehdit unsuru olduğuna karar verdiğinde onları yok edecek bir robot teknoloji geliştirdiği ifade ediliyor.
YİNE Mİ ‘YILDIZ SAVAŞLARI’
Bir diğer agresif unsur da, ABD Füze Savunma Dairesi’nin Dünya yörüngesine ağır başlıklı füzelerden oluşan bir filo kurmayı planlaması. ABD’nin Soğuk Savaş dönemindeki son başkanı Ronald Reagan’ın ‘Yıldız Savaşları’ projesini akıllara getiren bu plan için hükümetin ne kadar ödenek ayırdığı ise henüz bilinmiyor.
NÜKLEER DENEMELER
Metinde ayrıca hükümete bağlı bazı kurumların uzayda nükleer denemeler yapmasını öngören ifadeler yer alıyor. NewScientist’e göre, nükleer denemeler konusundaki muğlak ifadeler, ABD’nin uzayda yeni askeri silah denemeleri veya Dünya yörüngesine askeri sistemleri yerleştirme çabası olabileceği yönünde soru işareti yaratıyor.