BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  DÜNYA

ABD Türkiyeyi fena çizmiş!

Meğer ABD Türkiye'ye küsmüş. Üstümüze bir çizik atmış. Hatta öyle ki "sadece gölge etmeyin" diyorlar. Bu duruma getirense epey eski bir olay;

Abone ol

ABD Kongresi’nin önde gelen isimlerinden, Ortadoğu politikasını ‘şekillendiren’ Mark Kirk, "ABD eskiden Türkiye’nin AB üyeliği için Almanya ile çarpışmaya bile hazırdı. Ama bizim size ihtiyacımız olduğu zaman siz ortada yoktunuz! 1 Mart tezkeresinden sonra Türkiye’nin önemi yüzde 90 azaldı diyebilirim. ABD artık Türkiye’den hiçbir şeye karışmamasını bekliyor. Belçika gibi..." dedi...

KİRK ORTADOĞU UZMANI

Kirk ABD Kongresi’nin önde gelen isimlerinden, Washington yönetimine yakınlığı ile tanınan bir milletvekili. Irak Savaşı döneminde aktif bir rol oynadı ve üç yıldır İran’ın nükleer tehdidini bertaraf etmek için özel bir plan üzerinde çalışıyor. Uzmanlık alanı Ortadoğu olduğu için Türkiye’yi ve iki ülke ilişkilerini yakından takip ediyor, bu ilişkilerin şekillenmesinde rol oynuyor.

TÜRKİYE ABD'NİN GÖZÜNDEN DÜŞTÜ

Çarşamba günü meclisteki ofisinde konuştuğumuz Kirk iki ülke ilişkileri üzerine samimi ve sert eleştiriler yaptı. Türkiye’nin ABD gözünde büyük kredibilite kaybettiğini ve artık Ortadoğu’da güvenilmez bir aktör olarak görüldüğünü söyledi ve hükümetin içeride popüler olmak için dışarıdaki imajına büyük zarar verdiğini iddia etti.

Kirk'ün görüşleri şöyle:

MART TEZKERESİ HATAYDI

Washington’un gözünde Türkiye’nin etkisi oldukça sınırlı. Mart tezkeresi tarihi bir hataydı. Ve bu günkü yeri o karar belirliyor. Karar hükümete ait ve ABD’nin Türkiye ile ilgili imajı da bugünkü Türk hükümetinin şekillendirdiği bir imaj. 

TÜRKİYE'NİN YERİNİ POLONYA ALDI

ABD’nin şu sorusunun cevabı değişti: NATO’da sırtını dayayacağı müttefik kimdir?  Eskiden Türkiye’ydi. Artık Polonya. Polonya parmağını kıpırdatınca Washington kulak kabartıyor.

ORTADOĞU'DA DA ÜRDÜN VE KUVEYT

İstihbarat alanında Ürdün ve Kuveyt’i. İkisi de bu konuda çok iyiler ve bize büyük destek veriyorlar. Bahreyn de ABD hükümetinde önemli ve etkili bir partner. Bu ülkeler Türkiye’ye göre daha güvenilir ve daha sıkı işbirliği içinde olduğumuz ülkeler.

ESKİYE GÖRE 10'DA 1 ÖNEMLİ

Reagan döneminde Türkiye en etkili ortağımızdı. Aslında bu, 1940’lardan itibaren yürütülen politikaların bir sonucuydu. 40’ları 70’ler ve 80’lerde ABD lehinde öncelikler izledi. Türkiye bu dönemde Washington ile ilişkilerine öyle büyük bir önem veriyordu ki buradaki desteği çok kuvvetliydi. Kongre Türkiye’ye her konuda destek verirdi, Türkiye karşıtlarına prim vermezdi. O dönemle kıyaslandığında bugün Türkiye’nin etkisi 10’a 1 diyebilirim. 

ESKİDEN TÜRKİYE İÇİN ÇARPIŞMAYA HAZIRDIK

AB politikasına ABD’nin son dönem yaklaşımına bakın. Artık Türkiye’nin üyeliği için eskisi gibi çaba göstermiyor. Oysa eskiden bunun için Almanya ile çarpışmaya bile hazırdı. Şimdi Türkiye, ABD’ye “Avrupa’nın kapısını açmak için size ihtiyacımız var diyor ve şu cevabı alıyor: Bizim size ihtiyacımız olduğu zaman siz ortada yoktunuz!”

İÇERİDE OY ALMAK İÇİN

Bu durum tabii ki değişebilir. Türk politikacılar içeride popüler olmak uğruna kendilerini ABD düşmanı gibi göstermekten çekinmiyorlar. Bu size oy getirebilir ama dışarıdaki imajınızı mahveder.

YA ABD İRAN'A SALDIRIRSA

Öncelikle şunu söyleyeyim: İran’a saldırı yalnızca İran, İsrail’e ya da Körfez’e saldırırsa gündeme gelir. O zaman da ABD Azerbaycan, Bahreyn ve Kuveyt’ten yardım bekleyecektir. Türkiye'den ise hiçbir şeye karışmamasını... Belçika gibi. Türkiye Ortadoğu’da ve ABD’nin politikalarında etkili olmak istemiyor ve artık değil de.

ABD IRAK'TAN ÇEKİLİRSE

Şii ağırlıklı bir demokrasidir. Kürtlerle işbirliği yapılmıştır ve Sünniler artık ülkeyi yönetme sevdalarından vazgeçmişlerdir.

Irak’taki savaşın bir başlangıcı, bir ortası, bir de sonu var. Biz şu an sondayız. Başlangıç koalisyon güçlerinin ülkeye girişiydi. Orta Sünniler’in ayaklanması, ortanın sonu, Saddam ve diğerlerinin öldürülmesi, son ise gücün Şiilere devredilmesi. Bu henüz sonlanmadı. Sadr ile olmuyor. O hâlâ İran’la yakın ilişkiler kuruyor. Oysa Irak’ta çok para var. Ve orada güçlenen Şiiler bu parayı İran’daki Şiilerle paylaşmak istemeyeceklerdir. Biz bunu öngörüyoruz. 

IRAK OPERASYONU

Askeri operasyonun son seçenek olduğunda herkes hemfikir. İran ile ilgili üç seçenek var. Ben üç yıldır üçüncü seçenek üzerine çalışıyorum.

-İlk seçenek uluslararası mekanizmaların İran’ı dengelemesi. Ama BM Genel Kurul üyelerinin çoğu diğer bir üye İsrail’i protesto ettikleri için oradan fikir birliği çıkmıyor. Yani BM’yi unutun.

-İkinci seçenek  İsrail’in 81’de Irak’a yaptığı. Ama bu operasyon çok pahalı. 

-Benim üzerinde çalıştığım ise İran’a benzin ithalatını sınırlamak. Mollalar İran ekonomisini öyle berbat bir hale getirdiler ki benzinde dışa bağımlı durumdalar. Ve İran benzini tek bir acenteden alıyor, Hollanda’da. Bu musluğu kısarsak büyük baskı yaratırız. Bunun üzerinde çalışıyoruz.

Kaynak: Nagehan Alçı / Bugün