ABD, Türkiye'yi böyle görüyor

ABD yönetimi, Rum kesiminin AB'ye girişinden önce Kıbrıs'ta çözümü uzak ihtimal görüyor.

Washington yönetiminin ayrıca, Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nin AB üyeliğine kabul edileceği 1 Mayıs'tan önce adada çözüm konusunda ihtiyatlı iyimserlik içinde olduğu bildirildi. Washington yönetiminden üst düzeydeki bir yetkili, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bu ay içinde ABD'ye gerçekleştireceği ziyaret öncesi, İHA muhabirine, 'Irak, Kıbrıs, ekonomik yardım ve AB üyeliği' konularıyla ilgili olarak çeşitli açıklamalarda bulundu. İsminin açıklanmamasını isteyen yetkili, 1 Mart'taki 'tezkere krizi'yle birlikte gerginleşme sürecine giren askeri ilişkilerin, Ekim ayında TBMM'nin, Irak'a asker gönderilmesini kabul etmesiyle birlikte tekrar rayına oturmaya başladığını kaydetti. Türk askerinin Irak'a gönderilmesine sadece Kürtlerin değil, Sünni ve Şiilerin de karşı çıktığını vurgulayan yetkili, "Bu gruplar itiraz ettikleri için Türk askeri olmadı. Aslında iyi de oldu. Zira, Türk kayıplarının olması, durumu daha da karıştıracaktı" dedi. "ETNİK DEĞİL, COĞRAFİ FEDERASYON" Amerikalı üst düzeydeki yetkili, Türkiye'nin, Irak'ın geleceğine yönelik endişelerini paylaştıklarını da ifade ederek, "Türkiye, KDP, KYB'nin önerilerinden rahatsız. Çünkü bu iki grup, etnik temele dayalı federal sistem istiyor. Her ne yapı çıkarsa çıksın, bu devam eden bir süreç. Çok tartışılacak. ABD ile Türkiye'nin paylaştığı konu, Irak'ın toprak bütünlüğünün bozulmaması. ABD, coğrafi federasyonu düşünüyor" diye konuştu. Türkiye'nin, geçenlerde şiddet olaylarına sahne olan Kerkük'le ilgili endişelerini Washington'a ilettiğini de hatırlatan yetkili, "Bu, Iraklılar'ın halledebileceği bir şey. Başbakan Erdoğan'ın Washington ziyaretinde çözülebilecek bir konu değil" dedi. Annan planı doğrultusunda Kıbrıs'taki çözüm girişimlerine de temas eden ABD'li kaynak, Türk hükümeti ve bütün tarafların siyasi irade sergilemeleri halinde, bu konuda başarılı bir müzakere olabileceğini ileri sürdü. ABD'li yetkili, "Bizim başarıya ulaştırmak istediğimiz şeylerden biri de, 1 Mayıs'tan önce Kıbrıs'ta çözüm. Bu konuda ihtiyatlı iyimserlik içindeyim. Türkiye ile aramızdaki en dikenli konular, Irak'ın geleceği ve Kıbrıs" diye konuştu. "8.5 MİLYAR DOLAR HAZIR" ABD'li yetkili, Ankara ile Washington arasında anlaşması imzalanan 8.5 milyar dolarlık kredinin hazır olduğunu da belirterek, "Türk hükümeti istediği zaman krediyi alabilir. Kongre kararıyla bağlıyız. Ancak, Türk hükümetinin politik ihtiyaçlarını karşılayacak yollara bakıyoruz" dedi. Türkiye'ye doğrudan yatırım yapmak isteyen yabancı firmaların ciddi problemler yaşadıklarını da gündeme getiren yetkili, "Türkiye'de 2003 itibariyle FDI (Foreign Direct Investment - Doğrudan Yabancı Yatırım) 400 milyon dolar. Neden, çünkü firmalar, çok ciddi problemler yaşıyorlar? Bu yatırım problemleri çözülmeli. Başbakan'ın ziyaretinden önce bu sıkıntıları çözmeyi umuyoruz" diye konuştu. İstanbul'da 2003 yılının Kasım ayında gerçekleştirilen ve 60'dan fazla kişinin ölümüne, 500'den fazla kişinin de yaralanmasına yol açan bombalı saldırıların, 'Türkler'in de, Amerikalılar kadar El Kaide'nin hedefi olduklarını' gösterdiğini kaydeden yetkili, "Açıkça belli ki, Türkiye, belli politik kararları yüzünden değil, Avrupa Birliği yolunda, laik, demokratik, Müslüman bir ülke olduğu için hedef alındı. Türkiye, bununla yaşamak zorunda" ifadesini kullandı. Amerikalı yetkili, AB'nin Türkiye'yi üyeliğe almaması halinde, 'korkunç bir hata yapmış olacağını' da ileri sürdü.