BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

ABD, Sadam'ın blöfünü yedi

Ortaya atılan yeni bir iddia göre Saddam Hüseyin, kendisinde silah olduğuna dair Amerika'yı kandırmış.

Abone ol

Amerika ve İngiltere'nin Irak'a askeri müdahale gerekçesi bu ülkenin elinde kitle imha silahları bulunmasıydı. Ancak sadece Birleşmiş Milletler silah denetçileri değil, savaştan sonra Irak'ı didik didik arayan Amerikalılar da bir şey bulamadı. Bazı istihbarat uzmanlarına göre söz konusu silahların bir türlü bulunamamasının gerçek nedeni, Irak'ın blöf yapmış olması ihtimali. Bağdat hükümeti olmayan kitle imha silahlarını varmış gibi göstererek Amerika'yla birlikte tüm Dünyayı kandırmış olabilir mi? Amerikan Kongresi'nin araştırma kurumunda çalışan bir istihbarat uzmanı bu soruya "evet" diyor. Todd Masse adlı uzmana göre, ülkesinin elinde nükleer, kimyasal ve biyolojik silahlar olduğunun sanılması, Saddam Hüseyin'in hem işine gelir hem de hoşuna giderdi. "Hüseyin'in büyük bir aldatmaca kampanyası yürüttüğü anlaşılıyor. Bölgedeki nüfuz ve itibarını korumak için bu tür silahlara sahip olduğu izlenimi vermek işine geliyordu. Muhtemelen, ajanları vasıtasıyla batılı diplomatlara bu tür haberler sızdırdılar." Amerika Savunma Bakanlığı, savaştan önce, Irakla ilgili istihbaratın çoğunu batıya kaçan veya Batı ülkelerine siyasi sığınma başvurusunda bulunan Iraklılardan sağladı. Kanada'daki Carleton Üniversitesi'nin İstihbarat ve Güvenlik Araştırmaları Merkezi'nden Martin Rudner, bu kişilerin kendilerini sorguya çeken batılı uzmanlara, işitmek istediklerini anlattığını ya da sahte bilgi vermiş olabileceklerini söylüyor. Amerika'nın, savaştan önce, istihbarat için, Irak'ta görevli İngiliz diplomatlara bağımlı olduğunu belirten Kanadalı uzman, İngilizlerin bile bu konuda fazla başarılı olamadığını vurguluyor ve birkaç yıl önce meydana gelmiş bir olayı anlatıyor: "İngiltere'nin Bağdat büyükelçiliğinde, diplomat kisvesi atında çalışan bir İngiliz ajan, bir gün sokakta birkaç Iraklı serseri tarafından kaçırılmış. Kendini eski bir binaya götürmüşler. İçeri girdiğinde istihbarat toplamak için gizlice temas kurduğu tüm Iraklıların, mezbahalardaki gibi, sıra sıra çengellere asılı olduğunu görmüş. İngiliz ajanı, oradan, Bağdat havaalanına götürmüşler ve İngiltere'ye giden bir uçağa bindirip memleketine göndermişler." Uzmanlar, istihbaratın yanlış olabileceği gibi doğru istihbaratın yanlış değerlendirilmiş olabileceğini de söylüyor. Değerlendirme işleminin bilim değil sanat olduğunu belirten uzmanlara göre, istihbarattan çıkarılan sonuçların siyasi amaçlara alet edilmesi de mümkün. Irak'ta kitle imha silahları arayan BİN 400 kişilik Amerikan uzman ekibinin, bu ülkede en az 6 ay daha kalması planlanıyor. Ekip, geçen hafta yayınladığı ara raporunda, Bağdat hükümetinin bu tür silahları elde etmeye çalıştığını gösteren kanıtlara rastlandığı belirtiliyordu. Ancak "elde etti mi?" sorusunun cevabı hala kesin olarak belli değil. Voice of America