Öcalan'a ters düştü 1 yıl önce öldürüldü. Kitaplaşan anıları çok çarpıcı..
Abone ol2004 yılında ayrıldığı PKK tarafından 11 Şubat 2006 günü Süleymaniye’de arabasına bomba konarak öldürülen Kani Yılmaz’ın anıları, PWD’li (Yurtsever Demokrasi Partisi) arkadaşları tarafından kitaplaştırıldı.
Uzun yıllar PKK’nın Avrupa sorumluluğunu üstlenen Kani Yılmaz (Faysal Dunlayıcı) öldürülmeden önce kaleme aldığı anılarında, Öcalan’ın talimatıyla G.Kıbrıs’ta bir ABD heyetiyle buluştuklarını anlatıyor.
ABD, Şam’daki Apo’ya haber gönderip buluşmak istedi
YIlmaz “1994 başlarıydı. Mustafa Karasu ile birlikte Avrupa sorumlusuyduk. Şam’dan telefon aldık” diye anlatmaya başlıyor. Arayan tabii ki Öcalan’dır. PKK lideri, ABD’nin Ortadoğu işleriyle ilgili bir büyükelçisinin de dahil olduğu bir heyetin kendisiyle görüşmek istediğini, ancak Şam’da olması nedeniyle bunun gerçekleşemediğini belirtip, acil olarak Güney Kıbrıs’ta onlarla buluşmaları talimatını verir. Yılmaz şöyle devam ediyor: “Avustralya’dan katılan ve çok iyi İngilizce bilen Yado arkadaşı tercüman olarak yanıma alarak Kıbrıs’a gittik. Yanılmıyorsam görüşme 10 veya 11 Mart 1994’te gerçekleşti. Kıbrıs’ta bizimle birlikte görüşmelere, sonradan şehit edilen Kıbrıslı dostumuz, insan hakları savunucusu Theophilus Georgiadis de katıldı.” (Georgiadis, Kıbrıs’taki Kürdistan Dayanışma Komitesi’nin başıydı. Bir iddiaya göre uyuşturucu kaçakçısıydı ve 1994’de rakip çeteler tarafından öldürüldü.)
Buluşmada PKK’ya “Silahı bırakın sizi Filistin gibi statüye kavuşturalım” denildi
Öcalan, Yılmaz ve Karasu dışında görüşmeden kimsenin haberi olmamasını ister. Yılmaz Kıbrıs’a varınca Şam’ı arar. Konuşma şöyledir:
Öcalan: ABD’liler ilk kez ciddi olarak bizimle görüşmek istiyorlar. Bu görüşmede bizimle ilişkileri geliştirmek istiyorlar. Kürt sorununun çözümüne el atacaklarını, aynı zamanda bu amaçla bizim de yasallaşmamızı destekleyeceklerini belirtiyorlar. Bu görüşme hayatidir ve bundan mutlaka sonuç almamız gereklidir.
Yılmaz: Birçok konu masaya gelecek. Bu konular üzerinde hangi hazırlıklarımızın olması gerekir? Gelecek sorulara ne cevaplar vermeliyiz?
Öcalan: Hangi sorular?
Yılmaz: Örneğin savaş, Türkiye’deki şiddet, gerilla konuları gündeme gelebilir.
Öcalan: Sen kimsin ki ABD’nin sorularına karşılık vereceksin veya pazarlık yapacaksın? Sen benim adıma boş bir kağıt imzalayacaksın ve onu görüşme masasına koyacaksın. ABD’liler ne yazarsa hepsini kabul edeceksin.
Yılmaz ABD’lilerle görüşmeyi şöyle özetliyor: “Adım adım demokratikleşmek gerektiğini, bu çerçevede bizim de yasallaşabileceğimizi, bizimle Türk devleti arasında diyalog oluşturmaya çalışacaklarını, bizimle ilişki kuracaklarını, bu ilişkinin şimdilik gizli kalacağını, zaman içinde geliştikçe açık ilişki olacağını belirttiler. O zaman Filistin örneğine de epey vurgu yaptılar. Ancak görüşme öne sürdükleri tek şart noktasında tıkandı: Şartları, hemen olmasa bile adım adım silahları bırakmamız ve gerillayı da tasfiye etmemizdi.”
Ardından Kani Yılmaz, Öcalan’ı telefonla arar. :
Yılmaz: Bütün belirtilen noktalarda bizimle işbirliği içinde olacaklarını ve sorunun çözümünde yardımcı olacaklarını söylediler. Ancak gerillanın tasfiyesini ve silahlı mücadelenin durdurulmasını da dayatıyorlar.
Öcalan: (Uzun bir sessizlikten sonra) Biz böyle bir şeyi kabul etmeye hazır değiliz.
Ruşen Çakır/Vatan