BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

ABD Merkez Bankası, faiz artırdı

ABD Merkez Bankası FED, faiz oranlarını yüzde 2.75'e yükseltti. FED'in "Enflasyon baskısını kontrolde tutmak" amacı olarak nitelediği artış borsaya satış olarak yansıdı.

Abone ol

geçen yıl Haziran ayına kadar tarihinin en düşük seviyesi olan yüzde 1'de tutulan dolar gösterge faizini yedinci kez çeyrek puanlık artırımla 2.75'e yükseltmesine gerekçe olarak ''enflasyon baskısını kontrol altında tutma isteği'' gösterildi. FED tarafından yapılan açıklamada, ABD ekonomisinde sağlanan hızlı verimlilik artışıyla paralel şekilde para politikasının yürütüldüğü bildirilerek ''Ekonomiye destek sağlanmaya devam ediliyor'' denildi. Yüksek enerji fiyatlarına rağmen üretim artışının güçlü görüldüğü kaydedilen açıklamada, işsizlikle mücadele konusunda da mesafe alındığı ifade edildi. Açıklamada enflasyon konusunda şu görüşlere yer verildi: ''Uzun dönemli enflasyon beklentileri kontrol altında tutulmakta olsa da, son aylarda enflasyon baskısının arttığı gözlenmektedir. Enerji fiyatlarındaki yükseliş, çekirdek enflasyonu güçlü şekilde etkilememiştir. Enflasyon kontrol altında tutulduğu sürece, (faiz artırımı) politikasının ölçülü olması gerektiğine inanılmaktadır. Fakat bu kapsamda ortaya çıkabilecek ani değişimlere gerekli tepki verilerek fiyat istikrarının sağlanması hedeflenecektir.'' FED'in daha önceki faiz artırımlarında olduğu gibi yine açıklamasında ''ölçülü'' kelimesine yer vermesi, bundan sonraki artırımların da çeyrek puanlık olması beklentisini güçlendirdi. Böylece piyasalarda FED'in faiz artırımlarında daha sert kararlar alacağı korkusu kısmen önemini kaybetti. Uluslararası borsalarda emtia fiyatlarının son yılların en yüksek seviyesinde bulunması ve petrol fiyatlarının 57 dolar seviyesinin üzerinde seyretmesi karşısında FED'in daha radikal faiz artırımına yöneleceği endişesiyle son günlerde gelişen piyasalardan para çıkışı olmuştu. New York Borsası'nda satışlar arttı ABD Merkez Bankası FED'in beklentilere uygun şekilde dolar gösterge faizini çeyrek puan artırmasının ardından New York Borsası'nda satışların arttığı gözlendi. FED'in faiz artırımının ardından yaptığı açıklamada, enflasyon tehlikesine dikkat çekmesi, borsadaki gerilemede etkili oldu. FED'in faiz artırımıyla birlikte 23.49 puan (yüzde 0.22) gerileyen Dow Jones sanayi endeksi 10,541.90 puana, 2.19 puan (yüzde 0.11) gerileyen Nasdaq teknoloji endeksi ise 2,005.32 puana indi. Analistler, FED'in her ne kadar korkulduğu gibi yarım puanlık faiz artırımı yapmasa da enflasyonun bundan sonra tehdit olacağı yönündeki açıklamasının karamsarlık yarattığını ifade ediyor. ABD TAHVİLLERİNDE GETİRİ ARTTI FED'in dolar faizini yüzde 2.75'e yükseltmesinin ardından yüzde 4.48 olan 10 yıl vadeli ABD tahvillerinin faizi hızla artarak son 8 ayın en yüksek seviyesi olan yüzde 4.59'a çıktı. 2 yıl vadeli kağıtlarda ise FED'in faiz artırımından önce yüzde 3.72 olan faizin yüzde 3.75'e çıktığı gözlendi. FED Başkanı Alan Greenspan, daha önce yaptığı açıklamalarda, ABD'nin uzun vadeli kağıtlarında faizlerin çok düşük kaldığı yönünde uyarıda bulunmuştu. DOLAR GÜÇLENDİ FED'in faiz artıracağı beklentisiyle önemli paralar karşısında son günlerde biraz toparlanan ABD Doları, faiz artışı kararıyla birlikte güçlenmeyi sürdürdü. FED'in faiz kararı öncesinde uluslararası döviz piyasasında 1.3200 seviyesinde bulunan avro/dolar paritesi, faiz artışıyla birlikte doların güçlenmesiyle 1.3089'a kadar geriledi. Bu, doların avro karşısında yüzde 1'e yakın oranda değer kazanması anlamına geliyor. Dolar, FED kararıyla yen karşısında da yüzde 0.3 değerlenerek 105.42 yene çıktı. ABD Doları, Diğer önemli paralardan İsviçre Frangı karşısında yüzde 0.5, İngiliz Sterlini karşısında ise yüzde 0.4 değer kazandı. FED'in faiz artırımı kararı aldığı Açık Piyasalar Komitesi toplantısının ardından yaptığı açıklamada ''ölçülü'' kelimesinin yanında ''güçlenen enflasyon baskısını'' da eklediğine dikkat çeken döviz analistleri, bunun önümüzdeki toplantılarda ''ölçülü'' kelimesine yer verilmemesi için geçiş dönemi anlamına gelebileceğine dikkat çekiyor. Bu durumda daha sert faiz artırımları gündeme gelebileceğinden artan getirilerle birlikte ABD'ye giren sermayenin de hızlanabileceği ve böylece gelişen ülkelerden para çıkışı olabileceği ifade ediliyor.