BIST 9.880
DOLAR 35,07
EURO 36,65
ALTIN 2.956,43
HABER /  DÜNYA

ABD Mandela’yı anıyor

27 yıllık mahkumiyetin ardından "toplumun birleştiricisi" olarak Güney Afrika halkına yön veren siyahi liderin ölümü, ABD’de de üzüntüyle ...

Abone ol

27 yıllık mahkumiyetin ardından "toplumun birleştiricisi" olarak Güney Afrika halkına yön veren siyahi liderin ölümü, ABD’de de üzüntüyle karşılandı.
Nelson Mandela’nın ulusal sınırlarını aşan etkisi, ölümünün ardından dünyanın dört bir köşesinden gelen açıklamalarla daha belirgin bir şekilde ortaya çıktı. ABD’de de çok sayıda kişi, bu yıl başkentteki Güney Afrika Büyükelçiliği önüne dikilen Mandela heykelini ziyaret ederek, buraya çiçekler bırakıyor.

“HERKES ONUN GİBİ OLSAYDI”
Ziyaretçilerden Güney Afrikalı Cliff Matheson, "Onu Güney Afrika’yı kurtaran, beni aydınlatan bir insan olarak hatırlayacağım. Ülkemin son 40-50 yıllık geçmişini gerçek manada anlamamı sağladı" dedi. Mandela’nın devlet başkanı seçildiği, 1994’de ilk defa tüm halkın katıldığı seçimlerde gözlemci olarak çalışırken, siyahi lider ile tokalaştığını söyleyen Matheson, "O anı çok iyi hatırlıyorum. Büyük bir eldi ve tabi ki benim ellerimde küçüktü. Büyük bir eldi ama hoştu, samimi bir tokalaşmaydı" dedi.
Washington’da yaşayan Cari Rudd ise, "Dünya üzerinde liderler ve insanlar vardır. Herkes onun gibi olsaydı dünya yaşamak için harika bir yer olurdu" yorumunda bulundu.

“DEMOKRATİK ULUSUN KURUCU BABASIYDI”
Güney Afrika’nın ABD Büyükelçisi Ebrahim Rasool, Mandela’nın "demokratik ulusun kurucu babası" olduğunu belirterek, ölümünden duyulan üzüntüyü dile getirdi. Rasool, "Nelson Mandela’nın sonsuza kadar bizimle yaşamayacağını biliyorduk ama yine de onun ölümü bizi şoke etti" ifadelerini kullandı.
Basın toplantısında konuşan Washington Belediye Başkanı Vincent Gray de, kendisine üç kişinin ilham verdiğini söyleyerek, bunların Martin Luther King Jr, Mahatma Gandhi ve Nelson Mandela olduğunu söyledi. Gray, "Hayatım boyunca, büyük ideallere sahip, imkansız gibi görünen değerleri gerçeğe dönüştüren birkaç kişiyi örnek aldım. Bunlardan biri de Nelson Mandela’ydı" dedi.
George Washington Üniversitesi’nde görev yapan Güney Afrika doğumlu Dr. Fran Buntman, Mandela ile birlikte hapishanede kalan insanlarla mülakatlar gerçekleştirerek, Mandela’nın hayatını incelemek için 10 yıl harcadığını söyledi. Çalışmalarının sonucunda Mandela’yı anlatan bir kitap yazdığını belirten Buntman, "Hapishaneden çıktığında, tam olarak birebir alıntılayamayacağım ama şunu demişti: ’Bana bir peygamber gibi değil, bir kul gibi davranın’. O hem bir peygamber, hem de bir kuldu. O hem bir lider, hem de halktı. Hem insanları yetiştiren biriydi, hem de kendini" şeklinde konuştu.

“MÜKEMMEL DEĞİL, OLAĞANÜSTÜYDÜ”
Mandela ile birçok kez konuştuğunu ve görüştüğünü söyleyen Buntman, Mandela’nın 1999’da beş yıllık devlet başkanlığı döneminin ardından istifa etmesinden sonra, sağlığı kötüleşene kadar ülkesi uğruna çalışmalarına devam ettiğini söyledi. Buntman, "Mükemmel değil, olağanüstü bir insandı. Bize, tek bir kişinin neler yapabileceğini hatırlatan olağanüstü bir insan. Hepimiz bir fark oluşturmaya çalışmamız çalışmalıyız. Bu, hayatta hepimizin karşılaştığı en büyük zorluklardan biridir" yorumunda bulundu.
1994’de Güney Afrika’nın demokrasi ile tanışmasına rağmen, ülkenin yolsuzluk, yüksek işsizlik oranları ve diğer genel sorunlarla boğuştuğunu söyleyen Buntman, Mandela’nın ölümünün ardından, onun koyduğu değerlerin tehdit altında olduğu yönünde korkular bulunduğunu ifade etti. Güney Afrika’nın büyük bir önderini kaybettiğini belirten Buntman, "Yolsuzluk açısından çok endişe verici işaretler var, ki bunlar en üst düzey hükümet yetkilileri arasında da oluyor. Mandela bunu değiştiremese bile, onun ölümüyle, ahlaki idare, etik yönetimin de ölme ihtimali konusunda oldukça endişe verici mesajlar geliyor" dedi.
(İHA)