Devlet Bakanı Babacan, bir sorun çıkmaması halinde ABD Hazinesi ile yakında kredi takvimini görüşebileceklerini söyledi.
Abone olBabacan, IMF-Dünya Bankası yıllık toplantıları nedeniyle bulunduğu Dubai'de gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakan Babacan, ABD kredisine ilişkin bir soruya karşılık bu kredinin ABD Kongresi'ndeki askı süresinin dün Washington saatiyle gece yarısı sona erdiğini hatırlatarak kredi konusunda gecikme olmadığını, sadece sürecin işlediğini ifade etti. Babacan, iddia edildiği gibi kredinin Irak'a asker gönderilmesiyle ilgili olmadığını, ABD Hazinesi'nin de bunun Irak'a asker görderilmesiyle ilgisi olmadığına dönük bir açıklamasının bulunduğunu söyledi. Dubai'de dün başlayan temasları çerçevesinde Brezilya ekonomi bakanıyla görüştüğünü, fikir alış verişinde bulunmak için karşılıklı ziyaretler gerçekleştirme kararı aldıklarını ifade eden Babacan, Brezilya'nın 1999'dan buyana gerçekleştirdiği vergi reformları sayesinde vergi gelirlerini GSMH'nın yüzde 35'ine çıkardığını, Türkiye'de ise bu oranın yüzde 24 olduğunu, oranın artırılması için kayıtdışı ekonomiyle mücadele edilmesi gerektiğini kaydetti. Babacan, kayıtdışı ekonomiyle mücadele için başta başarılı ülkelerin örneklerini Ekim ayında düzenleyecekleri seminerlerle inceleyeceklerini ifade etti. DÜNYA BANKASI-AB Dünya Bankası'nın üst düzey yetkilileriyle de görüştüklerini belirten Babacan, ülke yardım stratejisi (CAS) çalışmalarını kısa zamanda tamamlayabilmek için 6. gözden geçirmenin hemen ardından Ekim ayının ortasından itibaren Dünya Bankası ile çalışmaları hızlandıracaklarını söyledi. Avrupa Birliği Komisyonu'nun ekonomiyle ilgili yetkililerinden Pedro Solbes ile de görüştüklerini hatırlatan Babacan, Solbes ile görüşmelerinde AB uyum paketindeki ekonomik ilerlemeleri ele aldıklarını, ayrıca 2004'ten itibaren AB'ye uyum konusunda daha sıkı çalışma kararı aldıklarını bildirdi. Babacan, Türkiye'nin hazırladığı programı da çok iyi bulduğunu ifade ettiğini kaydetti. Dünkü temaslarında yabancı bankacılarla da görüştüklerini belirten Babacan, yabancı bankaların Türkiye'ye karşı ilgilerinin arttığını ve Türkiye'de daha çok iş yapmak istediklerini ifade ettiklerini söyledi. Babacan, Uluslararası Finans Enstitüsü'nün dün akşam düzenlediği yemekli toplantıya uluslararası finans sektöründen 700 davetlinin Başbakan Tayyip Erdoğan'ı dinlemeye geldiğini belirterek, Başbakan Erdoğan'ın konuşmasının büyük bir ilgiyle izlendiğini, çok olumlu sinyaller aldıklarını bildirdi. Devlet Bakanı Babacan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Horst Köhler'in dünkü toplantılarının gerçekleşmeme nedeninin sorulması üzere de, Erdoğan'ın Abudabi'den Dubai'ye hareketteki uçak programının gecikmesi nedeniyle bu toplantının ertelendiğini söyledi. Körfez ülkeleri sermayesinin Türkiye'ye nasıl çekilebileceğine ilişkin bir soru üzerine de Babacan, Dubai'deki toplantılarda ''Türkiye'ye yeni bir bakış'' kazandırmaya çalıştıklarını, Türkiye'ye güven arttığı sürece sermaye girişinin de artacağını anlattı. Türkiye'ye daha çok kaynak sağlamak için sukut icara olarak isimlendirilen yöntemler konusundaki bir soruya karşılık Babacan, sukut icara isimlendirmesini kullanmak istemediğini, çünkü Türkiye'nin yatırımcılara yönelik olarak sadece Türkiye'ye özel enstrümanlar sunacağını belirterek, Malezya gibi ülkelerin bu klasik yöntemleri bir kez gerçekleştirebildiğini, bir daha yapamadığını, Türkiye'nin ise gayet cazip enstrümanlar geliştireceğini ifade etti. Babacan, bir gazetecinin ekonomik programın önündeki riskleri sorması üzerine, bu programın en büyük riskinin uygulamadaki gevşeklik ya da uygulanmaması olacağını ifade etti. SICAK PARA Bir gazetecinin ''sıcak para hareketini vergilendirmeyi düşünüyor musunuz?'' şeklindeki sorusu üzerine Babacan, sıcak para hareketini vergilendirmenin kesinlikle gündemlerinde olmadığını ifade etti. Sıcak parayı daha çok sabit kur uygulayan ülkelerin vergilendirdiğini hatırlatan Babacan, Türkiye'nin dalgalı kur rejimini uygulaması nedeniyle bu rejimin paranın hızlı giriş çıkışlarında otomatik bir dengeleme vazifesi gördüğünü anlattı. Bir başka soru üzerine Babacan, ekonomik büyümede sanayi üretiminin de katkısı olduğunu, sanayi üretiminde bir hareketliliğin bulunduğunu, istihdamın arttığını, verimlilikte de yükseliş görüldüğünü kaydetti. Babacan, faizlerin düşmesinin yatırımcıların üretime yönlenmesine neden olacağını da vurguladı. GELİŞEN PİYASALAR Ali Babacan, bir soru üzerine Türkiye'nin gelişen piyasalarda Arjantin'den ayrı bir şekilde değerlendirildiğini vurgulayarak özellikle en son ihraç edilen dolar cinsinden tahvil ihracının, gerek gelen talebin kalitesine, hedef kitlesine bakıldığında Türkiye'nin gelişen piyasalarda Güney Kore ve Meksika sınıfında değerlendirildiğini vurguladı. Türkiye'nin ne IMF, ne de Dünya Bankası parası peşinde olması gerektiğinin altını çizen Babacan, programın uygulamaya devam edilmesi halinde Türkiye ekonomisini finanse edecek kaynakların özel piyasalarda bulunduğunu bildirdi.