BIST 9.636
DOLAR 34,64
EURO 36,37
ALTIN 2.928,96
HABER /  GÜNCEL

ABD İsrail için mi Irak'ı işgal etti?

Kimyasal silah bahanesiyle saldırdığı Irak'ı, İsrail aşkı için işgal ettiği iddia edilen ABD yönetimi zor durumda. Bir başka iddia ise, Irak'ta yaşanan "Çuval" skandalıyl

Abone ol

Yeni Şafak yazarı Fehmi Koru, yabancı makalelere dayandırdığı yazasında, Türkiye'yi çok yakından ilgilendiren müthiş iddialar ortaya attı. Irak Savaşı'nın ABD'nin İsrail aşkı yüzünden meydana geldiğini belirten Koru, Türk subaylarının başına çuval geçirme olayını müthiş iddialarla gündeme getirdi. Savaşa bedel aşk Geçen yıl temmuz ayında Kuzey Irak’ta yaşanan ve hepimiz üzerinde şok etkisi bırakan ‘Türk subaylarının başına çuval geçirme’ olayı, tartışma gündemine şimdilerde giren bölgedeki İsrailli ajanların faaliyetleriyle ilişkili olabilir mi? Bu, üzerinde ciddi olarak durulması gereken bir ihtimal. İddia, New Yorker dergisinde çıkan Seymour Hersh makalesi ile yaygınlığa kavuşmuş olsa bile, İsrail’in Irak’ın kuzeyinde gösterdiği faaliyetlerin Türk istihbaratı tarafından en baştan izlemeye alındığı anlaşılıyor. İsrailli ajanlar, Kuzey Irak’ta komando eğitimi yaptırdıkları gibi, yerel unsurlar eliyle İran ve Suriye’nin içini karıştırma çalışmalarını da yürütüyorlar; Hersh’ün en çarpıcı iddiası bu. Bu durumda, Türkiye’ye yönelik son saldırılara da başka bir gözle bakmamız gerekiyor. Türk istihbarat birimleri doğal olarak Irak’ın kuzeyinde faaller. Hükümete ilettikleri bilgilerin, hiç değilse genel hatlarıyla, Hersh’ün bulgularıyla aynı yönde olduğu anlaşılıyor. Bölgenin yerli unsurlarından ilgi ve destek görse bile, İsrail, faaliyetlerini işgal gücü ABD’nin bilgisinden kaçıramaz. İsrail Kuzey Irak’ta faalse, bu, oradaki işgal gücünün göz yumması -hatta aktif desteği- ile gerçekleşebilir. Şimdi öğrenilmesi gereken, bu desteğin, karşı-istihbarat yürüten Türk subaylarının başına çuval geçirmeye kadar vardırılıp vardırılmadığı olmalı... Tel Aviv ülkemizdeki temsilcisi aracılığıyla şiddetle yalanlasa ve bizim hükümet de İsrail’in bölgedeki faaliyetlerini diplomatik bir dille yoksaysa bile, iddialarda doğruluk payı gözlerden saklanacak gibi değil. İsrail, daha 1960’larda başlayan Kürtlerle ilgisini bugüne kadar azaltmadan sürdürdü. 1960’lı yıllarda başgösteren Molla Mustafa Barzani isyanı İran Şahı ile 1975’te Cezayir’de anlaşan Saddam Hüseyin tarafından bastırıldığında, en büyük tepki İsrail’den gelmişti. Mustafa Barzani’nin isyan süresinde en az üç kez İsrail’i ziyaret ettiği biliniyor. Irak’ın kuzeyinden İsrail’e göçmüş Musevilerin bölgeyle ilgileri hiç kesilmedi zaten; bir ara savunma bakanlığı yapmış Gen. Yitzak Mordechai Irak’ın kuzeyinden göç etmiş bir ailedendir. Şu anda dünyanın bilgisi dâhiline girmiş olan İsrail’in Irak’taki faaliyetleri yalnız Türkiye’yi ilgilendirmiyor. İsrail’in canhıraş yalanlama çabalarının altında da bu bilginin Irak konusundaki bütün algılamaları altüst edebilecek değerde oluşu yatıyor. Amerikan halkı oy kullanmaya hazırlanıyor ve Irak’a açılan savaş seçmen tercihinde ekonomiden de önde yer alıyor. Yarıdan fazlası artık savaşı anlamsız ve gereksiz bulan halk, Irak’ın neden hedef seçildiğini anlamakta zorlanıyor. Kitle imha silâhları yok idiyse, Saddam’ın 11 Eylül saldırılarıyla irtibatı bulunmuyorsa neden Irak’a savaş açıldı? “Petrol için” gerekçesi hiç değilse savaş sonrası gelişmelerle doğrulanmadı. Ancak son açıklamalar, Washington’daki savaş lobisinin, Irak’ı dize getirme niyetinin ardındaki gerçek sebebe işaret ediyor: İsrail için... Irak’ın bölgede dikkate alınması gereken askerî bir güç olmaktan çıkması, öyle anlaşılıyor ki, İsrail için yeterli değil. Açığa çıkan faaliyetlerine bakılırsa İsrail bundan fazlasını istiyor: Kendi güdümünde bir uydu devlet... İşgal güçlerinin savaş sonrası sergilediği zaaf bunu engelleyince, İsrail, istediği sonucu tek başına almanın peşine düşmüş durumda. BM güvenlik konseyinin son kararı Irak’ın bütünlüğünü korumayı hedefler biçimde çıktığı için, arzulanan, 30 Haziranda yaşanacak ‘egemenlik devri’ sonrası, Kuzey Irak’ın Bağdat’tan koparak Irak’ın bütünlüğünden ayrılma kararını açıklaması... Petrol zengini Kerkük, Kürtlerin iştahını kabartmak için kullanılan bir ‘araç’ yalnızca... Son haberler ve Ankara’nın kesin tavrı, hiç değilse şimdilik, oyunu akamete uğratmış gibi. Bölgede, etrafıyla hesaplaşma derdinde ve gerekirse dünyayı kana bulamaya hazır bir İsrail yetmezmiş gibi aynı sonucu doğuracak bir ikincisinin Türkiye sınırlarında peydalanması planı suya düşmüşe benziyor. Umarız, İsrail, Ankara’nın verdiği mesajı doğru okuyordur... Washington’da iktidarı ellerinde tutanlar ‘İsrail aşkı’ yüzünden Amerika’nın başına büyük bir belâ açtılar. İsrail’in hesapları bozulmazsa, o aşk, dünyanın başına daha büyük dertler açmaya aday. Türkiye sorunu sınırlı tutmak için elinden geleni yapıyor; görev, bundan sonra, daha çok Amerikan seçmenine düşüyor... Şu sorunun cevabını artık öğrenebilir miyiz: Türk subaylarının başına çuvalı İsrailli ajanlar mı geçirdi?