ABD'den alınacak 1 milyar dolarlık hibenin krediye dönüştürülmüş hali olan 8.5 milyar dolarlık kredi görüşmeleri sürüyor.
Abone olDevlet Bakanı Ali Babacan, ABD'den alınacak 1 milyar dolarlık hibenin krediye dönüştürülmüş hali olan 8.5 milyar dolarlık krediye ilişkin, iki-üç haftadan bu yana ABD yönetimiyle görüşmeler yaptıklarını söyledi. Dünya Ekonomik Forumu olağanüstü toplantısı çerçevesinde Amman'da bulunan Babacan, burada Türk gazetecilere yaptığı açıklamada, bu krediye ilişkin ABD ile aralarında herhangi bir engel bulunmadığını, ABD tarafının kredinin ayrıntılarının biran önce tamamlanmasını istediğini, bunun sonucu kredinin kullanılabilir hale geleceğini söyledi. Devlet Bakanı Babacan, görüşmelerin bundan sonra yüzyüze olmasının gereği bulunmadığını, gerekirse bu sürecin telefonla da tamamlanabileceğini ifade etti. Ekonomideki tüm hesapların, bu kredi gelmeyecekmiş gibi yapıldığını söyleyen Babacan, bu yüzden kredinin gelmesinin ekonomiye olumlu katkı yapacağını belirtti. Babacan, çok uygun koşullu olan bu kredinin ödeme planının da, Türkiye'nin şartlarına göre belirleneceğini söyledi. YATIRIM KONSEYİ TOPLANTISI Babacan bu arada, büyük uluslararası şirketlerin Türkiye'ye getirilmesini hedefleyen, ancak siyasi istikrarsızlık nedeniyle planlandığı gibi geçen yıl Temmuz ayında gerçekleştirilemeyen Yatırım Konseyi toplantısının Eylül-Ekim aylarında yapılacağını ve bu çerçevede 20'nin üzerine uluslararası şirketin üst düzey yöneticisinin Türkiye'ye geleceğini ifade etti. Türkiye'ye doğrudan yabancı sermaye çekmek için büyük bir gayret içinde olduklarını vurgulayan Babacan, sadece yabancı yatırımcıları Türkiye'ye davet etmekle kalmayıp, onları bilgilendirmek için, örneğin Fransa, Almanya, Kanada gibi ülkelere giderek tanıtım toplantıları düzenleyeceklerini bildirdi. UNAKITAN İLE FİNANS MERKEZLERİNE ZİYARET Babacan, yine bu çerçevede Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ile birlikte 7 Temmuz'dan itibaren İsviçre, Boston ve New York gibi merkezlere giderek buralarda özelleştirme, hisse senedi ve tahvil piyasası ile ilgili olarak yatırımcılara bilgi vereceklerini belirttti. Devlet Bakanı Babacan, Maliye Bakanı Unakıtan'ın Türkiye'deki özelleştirme ile yakından ilgilenen kuruluşlarla birebir temasta bulunacağını da kaydetti. Babacan, yatırım konusunda Amman'daki toplantı çerçevesinde de bir çok uluslararası şirket ve banka yöneticisi ile olumlu görüşmelerde bulunduğunu ifade etti. IMF Devlet Bakanı Babacan, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve 5. gözden geçirmeye ilişkin bir soruya karşılık, 5. gözden geçirmenin bir iki hafta gecikmesinin çok da önemli ve abartılacak bir konu olmadığını söyledi. Babacan, burada önemli olanın uygulamaların gerçekleştirilmesi olduğunu, gözden geçirmenin gerekli koşullarının yasalaşması için parlamentodaki demokratik sürece de müdahaleden yana olmadıklarını belirtti. Babacan, önemli olanın bu gözden geçirmelerle ilgili uygulamaların arkasında durmaları olduğunu ve yine aynı şekilde önemli olan sonucun yıl sonu hedeflerinin tutturulması olduğunu söyledi. Babacan, 5. gözden geçirmenin hükümetlerinin ilk gözden geçirmesi olduğunu belirtirken, bütün uygulamaların arkasında olduklarını vurguladı. Babacan bir başka soru üzerine, 5'in yanı sıra 6. gözden geçirmenin konusu olan çalışmaların da başladığını belirtirken, ancak 5 ve 6. gözden geçirmelerin birleştirilmesi şeklinde bir konuyu IMF ile görüşmediklerini söyledi. Babacan bir başka soruya karşılık, yıl sonu için hedeflenen ÖTV hedefinin mutlaka üstüne çıkacaklarını, makro hedeflerde ufak bir sapma olması halinde mutlaka tedbirini de alacaklarını söyledi. Babacan, bir gazetecinin, ''yüklü borç geri ödemeleri nedeniyle Temmuz ayında sıkıntı yaşanıp yaşanmayacağını'' sorması üzerine, Türkiye'de artık her şeyin normale döndüğünü, Hazine'nin Irak savaşında bile başarılı şekilde borçlanabildiğini söyledi. Babacan, borçlanma politikasında her 100 liralık ödemenin 85-90 lira kadarlık kısmını borçlanacaklarını, bu nedenle de borçlanma ihtiyacının azalacağını bildirdi. Babacan bir soru üzerine, Amerikan Bechtel firmasının Irak'ta 680 milyon dolarlık altyapı ihalesi aldığını hatırlatırken, ABD ve İngiliz firmalarının Irak'ta en çok payı alan firmalar olmalarının doğal olduğunu, fakat edindikleri bilgiye göre bu 680 milyon dolarlık işin ancak yüzde 10-15'lik kısmını şirketin doğrudan yapacağını, işin geri kalan kısmını taşeron firmalara vereceklerini söyledi. Babacan, Irak'ta iş yapmak isteyen firmaların önünü açacaklarını da sözlerine ekledi.