BIST 8.638
DOLAR 34,35
EURO 37,49
ALTIN 3.035,10
HABER /  GÜNCEL

ABD ile ilişkilerde yeni bir safha

Amerikan heyetlerinin Türkiye'ye yaptığı ziyaretler neye işaret? Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'e göre terörle mücadelede yeni bir safhanın başlangıcı..

Abone ol

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Türkiye ile AB arasındaki tarama sürecinin gayet iyi gittiğini belirterek, fiili müzakerelerin 2006'nın ilk yarısında başlamasını beklediklerini söyledi. Gül, CNN Türk'e yaptığı açıklamada, 3 Ekim'in ardından Türkiye'nin AB sürecinde bir zayıflığın gözlendiği yönündeki eleştirileri doğru bulmadığını belirterek, bu eleştirileri yapanların ya bilmeden konuştuklarını ya da ortaya bir olumsuzluk koyma çabası içinde olduklarını kaydetti. Türkiye-AB tarama sürecinin gayet iyi devam ettiğini belirten Gül, 6-7 fasılda tanıtıcı ve ayrıntılı taramanın tamamlandığını, Avrupa Komisyonu'nun bazılarıyla ilgili rapor hazırladığını, diğer fasılların da takvime bağlandığını hatırlattı. Gül, bir soru üzerine, ''fiili müzakerelerin 2006'nın ilk yarısında başlamasını beklediklerini'' kaydetti. -ABD'DEN ZİYARETLER- Bakan Gül, son dönemde ABD ve NATO'dan Türkiye'ye yapılan üst düzey ziyaretlere ilişkin soru üzerine, Türkiye'nin cazip bir ülke haline geldiğini belirterek, ziyaretleri rutin olarak değerlendirdi. ''Bu ziyaretlerin hiçbirinin İran-Suriye bağlantılı ziyaretler olmadığına'' işaret eden Gül, yurtiçi ve dışında bu bağlamda basında çıkan haberlerin hayal mahsulü olduğunu söyledi. Gül, ''ABD'nin Türkiye'den askeri üs istediği yönündeki haberlerin de gerçeği yansıtmadığını'' belirtti. Bakan Gül, İsrail'in kış tatbikatı için Türkiye'den yer istediği yönündeki haberlerin doğru olmadığını söyledi. Türkiye-İran ilişkilerini de değerlendiren Gül, İran'ın Türkiye'nin komşusu olduğunu, her ülkenin iç meselelerinin kendisini ilgilendireceğini, karşılıklı saygı çerçevesinde ikili ilişkilerin geliştirilmesinin her iki ülkenin çıkarına olacağını ifade etti. Gül, İran'ın nükleer teknolojiye sahip olmasıyla ilgili soru üzerine, Türkiye'nin bu konuda tavrının net olduğunu kaydetti. Nükleer enerjinin barışçıl yollarla kullanılmasının herkesin hakkı olduğunu belirten Gül, Türkiye'nin nükleer silah ve kitle imha silahlarına karşı olduğunu vurguladı. ''Bölgemizde bu tip silahların olmasını görmek istemeyiz'' diyen Gül, İran'ın Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) ile yakın işbirliği içinde olmasını beklediklerini söyledi. -IRAK- Gül, Türkiye'nin Bağdat Büyükelçisi Ünal Çeviköz ve beraberindekileri taşıyan konvoya yapılan saldırıya ilişkin soru üzerine de olayda can kaybının olmamasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Çeviköz ve beraberindekilerin ciddi bir saldırıyla karşı karşıya kaldıklarını, araçlara yedi merminin isabet ettiğini belirten Gül, saldırının niçin ve nasıl düzenlendiğinin tahlillerinin yapıldığını kaydetti. Gül, büyükelçilik yetkililerinin görevlerinin başında olduğunu ifade etti. Terör örgütü PKK'nın Irak'ın kuzeyinden bertarafına ilişkin ABD'den beklentilerin sorulması üzerine Gül, ''İşbirliği var, ama bizim beklentimiz daha ileri seviyede bir işbirliği'' diye konuştu. Washington'un, kendi askerlerinin güvenliğini bile sağlayamadıklarını, operasyon yapma imkanlarının olmadığını Ankara'ya ilettiğini belirten Gül, terörle ve terör örgütü PKK ile mücadelenin pek çok yöntemi olduğunu, bu çerçevede ''ABD ile yeni bir işbirliği safhasının başladığını ve devam ettiğini'' belirtti. Irak seçimlerini de değerlendiren Gül, Irak'taki tüm kesimlerin seçime katılmasının önemli olduğunu kaydetti. Ortaya çıkan meclisin iyi kötü her kesimi yansıttığını ifade eden Gül, seçimlerin ateş altında yapılabilmesinin önemine işaret etti. Kurulacak koalisyon hükümetinin geniş tabanlı olmasını tercih ettiklerini söyleyen Gül, Irak'ın inşasında her kesimin elini taşın altına koyması gerektiğini belirtti. Gül, Irak'ın kuzeyine ilişkin soru üzerine, ''Kuzey Irak'ın otonomus yapısı eskiden beri vardı. Irak anayasasında da var. Orada zaten ayrı bir varlığın olduğu gerçektir. Bunu yeni çıkıyor gibi görmek yanlıştır'' dedi. Irak en zor şarlar altındayken kuzey Irak'ın Türkiye tarafından korunduğunu belirten Gül, bölgedeki siyasi liderlerin Türkiye'nin verdiği kırmızı pasaportla dünyayı dolaştığını hatırlattı. Gül, ''Adeta Irak üçe bölünmüştü: Kuzey Irak, 33. ve 36. paralel diye. Dolayısıyla üçe fiilen bölünmüş Irak esas şimdi birleştiriliyor'' diye konuştu. Bu çerçevede Irak'ta siyasi sürecin işlemesinin önemli olduğunu ifade eden Gül, Kerkük'te nüfus yapısının değiştirilmesine yönelik bazı sıkıntıların olduğunu, buna ilişkin teşebbüsler yapıldığını kaydetti. Gül, kendi halkı ve komşularıyla barış içinde yaşayan, toprak ve siyasi birliği korunmuş bir Irak'ı görmek istediklerini belirtti. -ORTADOĞU BARIŞ SÜRECİ VE EREZ SANAYİ BÖLGESİ- Gül, Türkiye'nin Ortadoğu barış sürecine her zaman destek verdiğini, bölgede kan ve gözyaşının dinmesini, Filistinlilerin kendi topraklarında yaşatabilecekleri kendi devletlerini kurmalarını arzuladığını belirtti. Tüm bu aşamaların bir yol haritası çerçevesinde hayata geçeceğini ve İsrail'in Gazze'den çekilmesinin de bu yol haritasının ilk adımı olduğunu kaydeden Gül, Gazze'de işgalin sona erdiğini, ancak dünyanın en fazla nüfus yoğunluğuna sahip bölgesi olan Gazze'de özellikle ekonomik anlamda çözülmesi gereken çok sorun olduğuna dikkat çekti. TOBB'nin öncülüğünde yapılan Ankara forumunda Erez sanayi bölgesi konusunun gündeme geldiğini, devralınan sanayi bölgesi sayesinde en az on bin kişiye iş imkanı sağlanabileceğini söyleyen Gül, yarın başlayacağı iki günlük ziyarette İsrail ve Filistin taraflarıyla anlaşmaların imzalanacağını, Erez sanayi bölgesi projesine tüm dünyanın çok ilgi gösterdiğini kaydetti. -2005'İN EN HEYECANLI VE EN HÜZÜNLÜ ANLARI- Gül, 2005 yılının en heyecanlı ve en hüzünlü anlarının sorulması üzerine, 3 Ekim'den önceki birkaç gün kendisinin ve Dışişleri bürokratlarının uykusuz saatler geçirdiklerini söyledi. ''Kaç ülkenin dışişleri bakanıyla konuştuğumu hatırlamıyorum'' diyen Gül, AB ile ilişkilerin kopma noktasına geldiğini, üzerlerinde tüm ulusun sorumluluğunu taşıdıklarını belirtti. Pakistan depreminin kendisini çok üzdüğünü, deprem felaketini daha önceden yaşayan Türkiye'nin Pakistan'a yardım elini en çabuk şekilde uzattığını ifade eden Gül, ayrıca teröre kurban giden herkes için çok üzüldüklerini belirtti ve ''Özellikle Musul'da kaybettiğimiz beş polis, bunlar hiç unutmayacağımız acılardır, Allah tekrarını göstermesin'' diye konuştu.