ABD'den FETÖ itirafları gelmeye başladı. ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, darbe girişiminin arkasında Fethullah Gülen olduğunu açıkladı.
Abone olABD’nin eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, FETÖ’yü “Meşru olmayan gizli bir güç” olarak tanımlayarak "Gülen örgütü, darbenin arkasında; benim bu konuda hiç şüphem yok" dedi.
ABD'nin eski Türkiye Büyükelçisi James Jeffrey, iade süreci sonlana dek ABD'nin FETÖ elebaşısı Fethullah Gülen'in hayatını oldukça zorlaştırabileceğini söyledi. 2008-2010 yılları arasında Ankara'da görev yapan ve Gülen'e yönelik eleştirel görüşleriyle bilinen Jeffrey, Gülen örgütünün darbede etkili olduğuna emin. Gülen örgütünü meşru olmayan bir güç olarak tanımlayan Jeffrey, 17 Aralık operasyonunun da siyasi saiklerle yapıldığını düşünüyor. Jeffrey, Washington'un darbeye olan tavrını ve Gülen'in iadesi meselesini Sabah gazetesine anlattı:
MEŞRU OLMAYAN GİZLİ BİR GÜÇ
Türkiye'de herkes darbenin arkasında Gülen olduğuna emin. Washington neden farklı düşünüyor?
İnsanlar şüpheciler. Ben pek değilim. Bu meşru olmayan gizli bir güç. Bunda hiç şüphe yok. Orduyu bilmesem de Adalet Bakanlığı'na ve polise sızmalarını gördüm. İnsanların Washington'da darbenin failini sorgulamalarının üç nedeni var. Birincisi Gülenci hareketle ilgili bilgi bulmak oldukça zor. Gördüğümüz gibi hiçbir uyarı olmadan büyük bir askeri kalkışma yapabildiler. Dolayısıyla haklarında bilgi almak zor. İkincisi insanlar burada Fethullah Gülen'in şahsına odaklanıyorlar. Bu ayrı bir hukuki mesele. Gülencilerin darbenin arkasında olup olmadığı ise bir gerçeklik ya da siyasi analiz konusu. Bu iki mesele karıştırılıyor. Üçüncüsü, Washington'dakiler Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Gülen meselesini kullanarak bürokrasiden kendine karşı çıkan herkesi temizlemesinden korkuyorlar. Bu onlar için çok açık olmayabilir. Fakat bence bu sefer hükümetin haklı olduğu bir nokta var.
Eleştiriler görevden almalar üzerinde yoğunlaşıyor. Gülenciler bürokrasiyi ele geçirmişse başka ne yapılabilir ki?
Ben ve Washington'daki herkes onların bürokrasiyi işgal ettiğine inanıyor. Dolayısıyla evet hükümet bunları bürokrasiden temizlemeli. Problem şu ki bizde bilgi özgürlüğüyle ilgili derin bir prensip var. ABD'de içeriği anayasada tanımlanan tek suç vatana ihanet, soruşturmanın başlatılması için iki bağımsız şahit istiyor. Her hükümet için herkesi istediği grupla bağdaştırmak kolaydır. Ve Türkiye'deki hukukun üstünlüğüyle ilgili sorgulamalar var. Gülenci bir hareketin olup olmadığından azade bu durum Türkiye'yi çalışan insanların düşüncelerini etkiliyor.
Gülen'in kültvari bir organizasyon yönettiğine inanıyor musunuz?
Kült benzeri bir organizasyon. Yukarıdan yönetiliyor. Fethullah Gülen'in yönettiği söylense de gerçek karar alıcı o mu bilmiyorum. Şeffaf değil. Üyeleri gizli. Ve, devlet içerisinde etkisini kullanıyor. Bunun en son örneği darbeydi. Diğer örneklerden biri Balyoz davasıydı, 2012'de PKK lideri Abdullah Öcalan'la görüştüğü için MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın soruşturulmasıydı. 2013'te hükümet aleyhine yapılan operasyonlardı. Bunların hepsi siyasi amaçlarla yapıldı. Hakimlerin bağımsız kararları değil, Gülencilerin karşıtlarına yönelik yaptıkları şeylerdi.
ABD, GÜLEN'İ ZORA SOKABİLİR
Gülen meselesinin Türk- Amerikan ittifakına bir zararı olabilir mi?
İttifak çökmez ama zarar görür. Türkiye kamuoyu Gülen'i hemen uçağa koyup göndermemizi bekliyor. Bu ancak mahkeme kararıyla olabilir. Bu da vakit alabilir.
Gülen'in iade süreci devam ederken ABD ne yapabilir?
Amerikan hükümeti Gülen'in hayatını çok zor bir duruma sokabilir. Gülen'in aktivitelerini takip edebilir ve onun hareketlerini yönetmesini zorlaştırabilir. Mesela insanların onu ziyaret etmesini önleyebilir. Bunun gibi adımlar ABD yönetimi tarafından alınacak idari kararlarla yapılabilir.