BIST 9.627
DOLAR 35,25
EURO 36,66
ALTIN 2.965,33
HABER /  GÜNCEL

ABD dolarına yeni rakip geliyor

Doların karşısına alternatif bir para birimi ile çıkmak isteyen iki ülke, altın dinarı piyasaya sürüyor..

Abone ol

Aksiyon Dergisi'nin haberine göre, Altın dinar projesi, Malezya Başbakanı Mahatir Muhammed’in mevcut uluslararası finans sisteminin milli ekonomiler aleyhine gelişen yapısal pozisyonunu sorgulamak ve bu sistemin ortaya çıkardığı mahzurların önüne geçmek için bir süre önce başlattığı girişimin parçası aslında. Zengin ülkelerin ve spekülatörlerin işine yaradığı gerekçesiyle uluslararası sistemi uzun zamandır eleştiren Mahatir Muhammed, altın dinar projesini ilk kez geçtiğimiz mart ayında gündeme getirmişti. Amaç ise, 1997-1998 yıllarında Güneydoğu Asya’da meydana gelen ve bölge ülkelerinin milli birikimlerini darmadağın eden ekonomik kriz gibi benzer bunalımların tekerrür etmesini önlemekti. İlk proje İran’la başlıyor Geçen hafta salı günü Malezya’da yapılan bir uluslararası konferansta Mahatir Muhammed, altın dinar projesini uluslararası piyasalarda işlem gören para birimlerine, özellikle de dolara alternatif olarak sundu bir kez daha. Mahatir Muhammed’e göre, İran’la başlamayı düşündükleri altın dinar girişimi başarılı olduğu takdirde proje, Malezya ile iki taraflı ödeme anlaşmaları olan 32 ülkeyi içine alacak şekilde genişletilebilecek. İran’la Malezya arasında başlayacak pilot uygulamaya göre, para birimi olarak altın dinarın değeri uluslararası piyasalarda işlem gören altının değerine eşit olacak. Altının fiziki transferi yapılmayacağı için ülkeler arasındaki ödemeler dengesinin sağlanması, bu ülkelerin kendi merkez bankaları aracılığıyla her üç ayda bir gerçekleştirilecek. Proje çerçevesinde, Malezyalı ihracatçılara Merkez Bankası (Bank Negara) tarafından yerel para birimi (ringgit) ile ihracat tarihinde ödeme yapılacak. Elbette bu ödeme, ihracat tarihinde geçerli olan altın dinar paritesi hesaplanarak gerçekleştirilecek. Benzer şekilde, ithalatçılar da merkez bankalarına kendi para birimleriyle, yaptıkları ithalatın karşılığı kadar ödeme yapacaklar. Aynı işlemler, İran tarafında da benzer prosedürler izlenerek gerçekleştirilecek. Malezya’nın girişimleri sadece İran’la sınırlı değil. Halihazırda, altın dinarın uluslararası ticarette kullanımı ile ilgili olarak Suudi Arabistan merkezli İslam Kalkınma Bankası ve bazı ülkelerle temaslara başlanmış durumda. Malezya, projenin uygulanmasında bir güven ortamı sağlanır sağlanmaz, ikili ticari ödeme anlaşması yaptığı Küba, Brezilya, Macaristan ve Myanmar gibi ülkelere bu projeyi sunmayı planlıyor. Nitekim bu konudaki hedef çok sarih: Projeyi sadece Müslüman ülkelerle sınırlı olmaktan çıkarmak. Malezya’nın Bağlantısızlar Hareketi’ne başkanlık etmesi de projenin yaygın olarak kullanılabilmesine imkan sağlıyor. Malezya Başbakanı, şu ana kadar ne Uluslararası Para Fonu IMF’den ne de Amerikan yönetiminden altın dinar projesine yönelik bir itiraz gelmediğine dikkat çekiyor. Halbuki, bu ikili daha önce finans sıkıntısı olan ülkelere yardım amacıyla Asya Para Fonu kurulmasına yönelik benzer bir girişime şiddetle karşı çıkmışlardı. Mahatir Muhammed, ticaretin altın dinarla yapılmasının dünya ticaretine ve milli ekonomilere istikrar getireceğine inanıyor. Para tüccarlarının, ulusal para birimlerini mal ve eşyaya dönüştürdüğüne ve bunları kamuoyunun dikkatinden kaçırdığına inanıyor Malezya Başbakanı. Henüz proje aşamasındaki teklifin önünde birtakım zorluklar da yok değil. Malezya Merkez Bankası’nda görev yapan Latife Merican Cheong’un uyarıları bu noktada büyük önem kazanıyor. Cheong’a göre, bu projenin önündeki en büyük engellerin başında, tüccarların altın dinarı kullanmaya hevesli olup olmayacakları geliyor mesela. Altın dinarın ticaret erbabının gözünde itimat edilen bir para birimi haline nasıl dönüştürüleceği de çözülmesi gereken diğer bir problem. Amaç spekülasyonların önünü kesmek Konuyu yakından takip eden uzmanlardan bazıları, zamanlama konusuna dikkat çekiyor. Onlara göre, uluslararası finans sistemine alternatif geliştirmek için en uygun zaman, 1997 yılında bölgede patlak veren krizin hemen ertesiydi. Bugün ortaya atılmasını gecikmiş bir hamle olarak görüyorlar. Kimileri ise projenin siyasi bir yönü olduğu görüşünde. Onlar için proje, Malezya’nın gelişmekte olan devletler, özellikle de Müslüman ülkeler için başlatmış olduğu kampanyanın bir parçası. Altının her zaman kağıt paranın sahip olmadığı kendine özgü bir değeri olduğu gerçeğinden hareket eden Mahatir Muhammed, altın dinarla uluslararası piyasalardaki spekülasyonların ve manipülasyonların önüne geçilebileceğine inanıyor. Öyle ya da böyle, Malezya’nın ortaya attığı altın dinar projesinin temelinde, Amerikan dolarından farklı bir para birimi kullanmanın fakir ülkelerin daha küçük yabancı para rezervleri ile özgürce ticaret yapabilmelerine imkan sağlayacağına olan inanç yatıyor. Altın dinar, İslam âleminde Hz. Ömer zamanında kullanılmaya başlanmış ve hilafetin ilga edildiği 1924 yılına kadar varlığını sürdürmüştü. İslam hukukuna göre bir dinar, 4,22 gram (0,135 ons) saf altına eşit sayılıyor. 1970’li yıllarda Bretton Woods sistemi çökünceye kadar altına dayalı sistem uluslararası piyasalarda varlığını sürdürdü. Halihazırda dinar İslam Kalkınma Bankası tarafından da kullanılıyor. Ekonomik faydalarının yanısıra altın dinar kullanımının siyasi ve kültürel boyutu da bulunuyor. Malezya Başbakanı Mahatir Muhammed’in ekonomi danışmanlarından Nur Muhammed Yakup, ‘Nitekim bu proje, kendi içinde istikrarsız ve nihayetinde adaletsiz bir küresel para sistemine bir tepki aslında’ diye konuşuyor. İslam ülkeleri arasındaki ilişkilerin, benzeri ticaret sistemleri ile güçlendirilebileceği ümidini taşıyan Nur Muhammed Yakup’a göre İslam toplumları bu sistemle kaynaklarını birbirlerinin ihtiyaçlarını karşılamada kullanabilir. Benzer bir vurguyu Malezya Ticaret Odası’nda başkan yardımcılığı görevini yürüten Raja Muhammed de yapıyor. ‘Para birimlerinin suni olarak manipüle edilmesine bir dur dememiz gerekiyordu’ diyen Raja Muhammed, ‘Altın dinar ile ticaret yapmayı bir başka bakış açısı olarak görüyoruz ve bunun Müslüman milletler arasında birliğin sağlanmasına yardımcı olacağına inanıyoruz’ diye konuşuyor. Raja Muhammed’e göre, Müslüman ülkeler ABD’ye bağımlı oldukları için komşu olmalarına rağmen Irak’taki savaşı bile durdurmaktan acizler. İşadamlarından Rosali Che Pin ise Müslüman ülkeler arasında altın dinar kullanılmaya başlarsa, kendilerinin bundan gurur duyacağını dile getiriyor. Uluslararası sistemin tahammül etmesi zor Altın dinar projesinin başarılı olup olmayacağı şimdilik meçhul. Euro’nun ortaya çıkmasından sonra uluslararası sistemin yeni bir para birimini kabullenmesi de hayli zor görünüyor. Üstelik, 1990’ların ikinci yarısından itibaren alternatif bir ticari bölge olma yolunda hızla ilerleyen Güneydoğu Asya bölgesinin kalkınma hızını ve büyüklüğünü tahammül edemeyen uluslararası sistemik güçlerin altın dinar projesine sıcak bakmaları da ihtimal dahilinde bulunmuyor. Benzer endişeleri Raja Muhammed de taşıyor olmalı ki, ABD’nin gücünü etkileyeceği için Washington’ın altın dinar projesini baltalayabileceğini söylemekten kendini alamıyor.