BIST 9.420
DOLAR 34,35
EURO 36,38
ALTIN 2.839,60
HABER /  GÜNCEL

ABD çemberinde Rus esareti

Gorbaçov'un glasnost ilan ettiği, liberal ekonomiyi benimsediği günlerdi. Varşova paktı çatırdasa da hala dünya iki kutuptu. Sovyet dimdik ayaktaydı. Milat 1991'di...

Abone ol

1980'lerin sonu egemendi dünyada. Soğuk savaş tüm ihtişamı ile sürüyordu. Sovyetler Birliği iki kutuplu dünyanın süper kutuplarından biriydi. Diğer tarafta ise Süper ABD ile müttefikleri vardı. Sonra Mihail Gorbaçov'un başkanlık günleri geldi Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'ne. Dünya, daha doğrusu ABD ile yarışta teknolojik açıdan geri kalmış, ekonomisi yerlerde sürünen, halkı mutsuz bir ülke patlamaya hazır yanardağ gibi içten içe çatırdamaya başlamıştı o günlerde. Katı Sovyet Rejimi belki onları dizginliyordu, ama ya özde bir sözde bağımsız ülkeler daha ne kadar paktın peykleri olarak kalalacaktı. İşte bu ortamda Gorbaçov kararını verdi. Liberal ekonomi ve liberal yönetim (artık ne kadar uygulanabilirse) devri başlıyordu. Glasnost ilan edilmiş, başta yıllardır özgürlük peşinde olan Çekoslovakya, Polonya, Macaristan'ın ayakları batıya doğru kaymaya başlamıştı. Bu süreç bir iki yılda o kadar hızla aşıldı ki, Gorbaçov'un iktidarının sonuna gelindiğinde eski peyklerden bağlı kalan tek bir ülke bile yoktu. Avrupa ve tabii ki ABD Berlin duvarını tarihe gömdüğü bu süreç sonunda Rusya ile arasına ülkelerden bir yeşil hat kurmuş oldu. En kuzeyden başlayarak Balkanlara kadar Rusya'yı Avrupa'dan kalın bir hatla ayıran ABD'nin ikinci hedefi Rusya'nın Asya'daki işbirlikçileri kontrol altında tuttuğu bölgelerde egemen olmaktı. Ancak bu konuda en büyük zorluk bugün hepsi bağımsız ülkeler olan Türki cumhuriyetler ve Ukrayna'yı Sovyetlerden koparmaktı. Ne var ki, ekonomik olarak yıkılmak üzere olan Sovyet rejimi, eski otoritesi ile birlikte tuttuğu ülkeler karşısında tüm direncini yitirdi. Ardı ardına bağımsızlık ilanları geldi. Bu süreç yaklaşık iki yıl sürdü. Oyunu gören Sovyet Rusya'da Gorbaçov'un pasif politikaları şahinleri harekete geçirdi. Boris Yeltsin'in başını çektiği şahinler Kremlin'i tanklarla-toplarla devirdi. Gorbaçov bir süre enterne edildi. Yeltsin hükümeti kurdu ve demir yumruğunu masaya vurdu. Henüz zihinsel olarak bağımsız olamayan eski peyklere teklif yapıldı. Birlike katıl. Aslında bu tekliften öte Kızılordu sopası ile tehditti. Ve istenen oldu. Eski ortaklar tekrar bir çatı altında toplandı. Bağımsız devletler topluluğu oluşturuldu. Yeltsin'e direnen bağımsızlığını arzulayan çeçenler oldu. Ama demir yumruk birkez kalkmıştı. Çeçenlerin tepesine hergün bombalar yağdıran Rusya, aykırı sesi hissettiği Azerbaycan'da da yönetimi devirdi. Daha bir batı yanlısı olan Elçibey giderken, yerine statükocu, politbüro kökenli Aliyev iktidara getirildi. Artık Rusya'nın etrafında çatlak tek bir ses bile yoktu. Her tarafı eski rejimin mutlakiyetçi unsurları ile çevrilmişti. Bu ortama gelinmeden bir süre önce Afganistan direnişi sıcak deniz hayallerini sonsuzluğa gömmüştü. Ama daha kötüsü artık Pakistan'ın yanında Afganistan'da ABD etkisine girecekti. Ve girdi de, Talibanla başarılı olunamasa bile ABD sonunda Afganistan'ı kendi boyunduruğuna aldı. Ama bu Rusya'nın tecriti için yeterli değildi... İlk iş olarak Putin'li Rusya lehine Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı projesinde ayak sürüyen Gürcistan Cumhurbaşkanı Edward Şevardnadze'nin kalemi kırıldı. Kadife devrime emredenler Sovyetlerin en çağdaş diplomatının, ipinin çekmekte beis görmediler. 2003 yılında bir genel seçim Şevardnadze'nin sonu, Mikheil Saakashvili'nin omuzlarda iktidara yürüyüşü oldu. Halk seçimlerde hile yapıldığı iddiası ile ayaklanmış, meclisin kapısına dayanmıştı. Asker hükümetin arkasından çekilmiş, Şevardnadze ile halk ve tabii ki muhalif lider Saakashvili'yi başbaşa bırakmıştı. Yapılması gerekeni yaptı ve Şevardnadze kurduğu yücelttiği ülkesini terketti. Sonraki seçim tezgahları Azerbaycan ve Ukrayna'da gerçekleştirildi. Azerbaycan'da Haydar Aliyev'in şüpheli ölümü, şüpheli vasiyeti gibi çok bilinmeyenli denklemler arasında Aliyev'in oğlu bir anda Azerbaycan'ın yeni lideri oluverdi. İsyan girişimi ise çok sert bir şekilde bastırıldı. Oysa hemen komşuda asker değil sert yumuşak bir şekilde bile engel olmamıştı isyancılara. Sonra tezgahın yeni adresi Rusya'nın en büyük komşusu Ukrayna'ya döndü. Yine bir seçim vardı. Devlet Başkanı Leonid Kuçma bütün ihtişamı ile ayaktaydı. Yine sandıklar kuruldu, oylar atıldı iki kez. Birinci tur olmadı, hadi ikinci tur dendi ve o da ne? Muhalefet lideri, Kuçma'nın rakibi Victor Yuşçenko'nun zehirlendiği ortaya atıldı. İkinci turu bu atmosferde oylayan halk bu iddiaların da etkisi ile daha sonuçlar bile belli olmadan kurulmuş bebek gibi, meydanlardan devlete doğru isyan hareketini başlattı. Yine engel yoktu önlerinde dayandıklarında başkanlık sarayının kapısına... Hakları olan başkanlığı almaya gelmişlerdi. Ve aldılarda. Sivil darbe gerçekleşmiş, zehirlendiğini iddia aden Victor Yuşçenko "Zehirli devrimini" Ukrayna'ya taşımıştı. Uzun yıllar ABD ile enerji işleri yapan Yuşçenko, Ukrayna asıllı ABD vatandaşı Yekaterina Chumachenko ile evlidir. Yekaterina 1994 yılında danışman olarak Ukrayna'ya gelmeden önce ABD'de Beyaz Saray dahil önemli görevlerde bulundu. 1999 yılında Yuşçenko ile tanıştı ve kısa sürede evlendiler. Ve gelelim günümüze. Bu kez Lale Devrimi yapılıyor Orta Asya steplerinde. Üstelik devrimin yapıldığı ülke ve yapılan başkan Sovyet rejiminden kopan lider ve hükümetler arasında en demokrat gösterilen Askar Akayev iken. Yine bir seçim var ortada. Demekki artık yeni dünya düzeni kurulurken seçimler kullanılacak. Parayı verecek ve düdüğü çaldıracaklar. Aynen Gürcistan, Ukrayna ve son olarak Kırgızistan’da olduğu gibi. Bu kez piyon eski Başbakan Kurmanbek Bakiyev. Peşindekiler ise halk namlı çapulcu sürüsü. Ellerindeki taşlarla sopalarla önüne gelene saldıran bu sürüye yine asker sesini çıkartmıyor her nedense... Bir iki güvenlik görevlisi ise saklanacak delik bulamadıkları için dayak yiyorlar. Ve bu çapulcu sürüsüne 14 yıllık Akayev iktidarını yarım saatte teslim ediyorlar. Devirdikleri adam bir devrin Sovyetler Birliği Dış İşleri Bakanı... Yani yıkılan bir kale. Aynen Edward Şewardnadze ya da Leonid Kuçma gibi... Bu 3 yeni şekillendirilmiş ülkeye Azerbaycan ve Ermenistan ile Özbekistan ve Tacikistan 'ı da ekleyin. Bir tek Kazakistan kalıyor Rusya'nın eline. Ama onun düşmesi de yakındır. Modülün son parçasını yerine koymak için ABD bir formül bulacaktır... Sonrası Tarkan'ın kuzu kuzu şarkısı eşliğinde Rusya'nın ABD tecritinden nasıl kurtulacağını hesaplama devri başlayacak. Yada o da teslim bayrağını çekip eski peykleri gibi iktidarı ABD'ye devredecektir..