BBC'den ilgi çeken bir analiz haber geldi. Washington yönetimi de hükümet ile cemaat arasındaki gerilimi yakından izliyor.
Abone olTürkiye’de bir süredir devam eden AK Parti hükümeti ile Gülen Cemaati arasındaki mücadele, Washington’da da izleniyor.
ABD'nin Türkiye uzmanı Barkey, hükümet-cemaat gerilim "ABD Dışişleri Bakanlığı veya CIA gibi yerlerde tabi ki izleniyor" dedi.
BBC'nin İlhan Tanır imzalı, Washington kaynaklı haberinde 'ABD merceğinden AKP-Gülen çekişmesi" başlığı altında ilginç bir analiz çıktı.
Analizde yer alan uzman görüşlerine göre, Gülen Cemaati, ABD nezdinde AK Parti hükümetinden çok daha etkin. Bu kavgada hükümet aleyhine propaganda yaparlarsa, son dönemdeki 'diktatör' söylemlerinden çok daha etkili olurlar.
BBC analizine göre Gülen cemaati ABD'deki kongre üyelerinin koşarak gittiği organizasyonlara imza atıyor. Geçen seçimlerde Hillary Clinton için para dahi toplamışlar. Haliyle Abd nezdinde güçlü ve etkin bir lobi olarak görülüyor.
CIA DA İZLİYOR ABD DIŞİŞLERİ DE
Washington’daki Türkiye uzmanlarından Prof. Henri Barkey'in BBC için yaptığı yorum dikkate değer. Barkey, "Gerilim için ABD Dışişleri Bakanlığı veya CIA gibi yerlerde tabi ki izleniyor” dedikten sonra kavgaya ilişkin şu tespiti yapıyor;
"Cemaatin mensuplarının bu aşamada AKP’ye oy vermesi ihtimal dışı. Çünkü dersanelerinin kapatılması Cemaate büyük bir darbe. AKP, bir siyasi güç olarak kendisinin kontrol edemediği bir oluşumun varlığına dayanamıyor. Politik güç olarak, bu gücü paylaşmak istemiyor. AKP tarafından bakıldığında, Hakan Fidan’a yönelik savcı daveti ile cemaatin başlattığı bir kavga bu. Ve belki de Erdoğan’ın, Cemaate politik arenaya girmemesi için verdiği bir mesaj: Ayağınızı yorganınıza göre uzatın diyor.’’
BBC Türkçe’den İlhan Tanır’ın analiz haberinin tamamı şöyle;
CEMAAT ABD'DE ÇOK BÜYÜDÜ Gülen Cemaatinin ABD’deki büyümesi son yıllarda baş döndürücü bir hıza ulaştı. Gülen Hareketine yakın olan dernekleri 3 yıl kadar önce çatısı altında toplayan Turkic American Alliance (Türki Amerikan Birliği), Amerika’nın 50 eyaletinin hemen hepsinde varlığını, 6 federasyon birliğinde yönetiyor. Birliğin her yıl, geleneksel olarak Washington’da yaptığı galalara ve diğer konferanslara olan Amerikan Kongresi ve yönetiminden olan katılımlar, ABD’de onyıllardır çalışan diğer Türk Birlik ve Dernekleri ile karşılaştırıldığında birkaç gömlek üstü olduğu açık. Bu galalara katılan Kongre milletvekilleri ve senatörlerinin sayısı 50’nin üzerinde oluyor. Diğer bir deyişle, Kongre’nin %10’nundan fazlası, Gülen Hareketine yakın derneklerce yapılan bu organizelere aynı akşam gelip, boy gösterebiliyorlar. Bu, Türkiye’nin lobi çalışmaları için tarihte görülmemiş bir atlamayı ifade ediyor. ABD'DE GÜLEN HAREKETİ NASIL GÖRÜLÜYOR? Harekete yakın olduğu bilinen 140 civarındaki özel olarak işletilen ama devlet bünyesindeki okullar, (charter schools), Hizmet Hareketinden özellikle Amerikan basınında sıkça bahsedilmesine neden oluyor. Bu okulların inşası veya tamiri ihalelerinde Harekete yakın işadamlarına verildiği haberleri önde gelen Amerikan basını tarafından özellikle 2012 yılında dile getirilmiş ve Hareket hakkında ciddi bir aleyhte hava oluşturmuştu. Tabi bütün bunların dışında Hizmet Hareketine yakın düşünce kuruluşları, enstitüler ve özel okullar ile, Gülen Cemaati sadece Türkiye ile olan bağı değil, Amerika’da faaliyetleri ile de kendinden söz ettiriyor. Ekim ayında Washington’daki ‘’Ulusal Basın Merkezinde’’ yapılan ‘’Hizmet Hareketi ve Uluslararası Barış İnşası’’ başlıklı konferans iki gün sürmüştü. Konferansa dünyanın 16 ülkesinden 35 civarında akademisyen katılarak, Hareketin farklı yönlerini ele alan sunumlar yaptılar. Konferans boyunca Hizmet Hareketinin şeffaflığı, hiyerarşik yapıya sahip olup olmadığı ve amaçları gibi oldukça hassas konular, akademisyenlerce tartışıldı. CLINTON İÇİN PARA TOPLADILAR Hareket, 2005 yılında, o zamanki New York senatörü Hillary Clinton için düzenlediği para toplama (fundraising) yemeği ile de politik arenada birçok kesimin dikkatlerini de çekti. O tarihten beri Hizmet Hareketinin özellikle Hillary Clinton kanadıyla yakınlığı biliniyor. Clinton’ın 2009 yılında ABD Dışişleri Bakanlığına getirilmesiyle, siyasi kampanya alanından çekilmişti. Clinton’ın 2016 yılı Başkanlık seçimlerinde aday olması bekleniyor. Hizmet Hareketinin önde gelenleri, Ramazan aylarında Beyaz Saray’a davet ediliyor, başkan Obama ile farklı ortam ve toplantılarda yılda en az birkaç kez tokalaşıyor, dertlerini, Amerikan sistemi içerisinde, oyunun kurallarına uyarak, en üst katmanlara kadar anlatabiliyorlar. Washington’da on yılı aşkın bir süredir işlev gören ve ‘’inançlar ve kültürler arası diyalog’’ amacını güden Rumi Forum çalışanları, geçtiğimiz günlerde Amerikan yönetimi tarafından, Beyaz Saray’da yapılacak Noel Bayramı etkinliklerine davet edildiğini not etmek gerekir. HER AYELETTE ETKİLİLER Hareketin Amerika’nın 6 bölgesine dağılan 6 federasyonu, kendi eyaletlerindeki grassroot gücü sayesinde, eyaletlerin belediye başkanları ve Meclis üyeleriyle sürekli iletişim halindeler. Örneğin, Chicago’nun şu anki belediye başkanı, ve Obama’nın 2009-2011 yılları arasında başmüşavirliğini yapmış olan Rahm Emanuel ile Chicago’da bulunan Gülen Hareketinin önde gelen temsilcileri yılda birkaç kez, farklı nedenler ve toplantılar vesilesiyle biraraya gelebiliyorlar. Harekete yakın Amerikan’ın farklı yerlerindeki birçok dernek ve topluluk, bulundukları eyaletlerdeki politikacıları Türkiye seyahetlerine götürüyor ve Türkiye’yi tanıtıyorlar. Hareketin ABD’deki faaliyetlerini yakından izleyen bazı watchdog’lar son zamanlarda daha fazla seslerini duyurmaya başladılar. Örnegin bunlardan bir tanesi olan ‘’A Guide to the Gulen Movement’s Activities in the US (Gülen Hareketi’nin ABD’deki faaliyetleri Rehberi)’’ websayfası veya CASILIPS adlı twitter hesabı, Harekete yakın Charter Okullarından haberleri sürekli olarak takip ediyor ve izleyecilerine duyuyorlar. Harekete yakın olduğunu düşündükleri yeni okulların hangi eyalette faaliyete geçmek üzere olduğunu veya Hareketin üyelerinin Amerikalı siyasi figürlere yaptıkları bağış listeleri gibi bilgileri yayınlamakta, bu okullara giden öğrenci velilerinin şikayetlerini konu etmekteler. Bu okulların müdür ve diğer yetkilileri ise çeşitli zamanlarda konuştukları Amerikan medyası mensuplarına, liderliğini yaptıkları okulların Fethullah Gülen ile hiçbir organik bağlarının olmadığını ama Gülen’in yazı ve konuşmalarından ilham aldıklarını söylemekteler. GÜLEN CEMAATİ LOBİ Mİ YAPIYOR YOKSA... Harekete yakın dernek ve üyeler kendilerinin lobici olmadıklarını, çalışmaları ile Türkiye’nin kültürünü tanıttıklarını ve Amerika’da geçici değil, uzun soluklu yaşamayı düşündüklerinden, burada kendi ihtiyaç ve taleplerinin de karşılanması için uğraştıklarını ifade ettiler. Hareketi şüphe ile takip edenlerin teoriler ise farklı. İsmini vermek istemeyen bir Türkiye uzmanına göre, Hareketin ABD ve özellikle Washington’daki amacı, Türkiye’de herhangi bir şekilde Harekete veya bizzat Fethullah Gülen’e karşı yapılacak saldırı durumlarında, ABD kurumlarını harekete geçirebilmek. Bu teoriyi ilettiğimiz Cemaate yakın bir mensup ise, ‘’ABD’deki faaliyetlerin amacı bu ise, bütün dünyaya, hatta Afrika’ya yayılan okulların amacı nedir’’ sorusuyla karşılık verdi. Washington’daki Türkiye uzmanlarından Henri Barkey’e göre, AK Parti ile Hizmet Hareketi arasındaki gerilim, ‘’ABD Dışişleri Bakanlığı veya CIA gibi yerlerde tabi ki izleniyor, buradaki görevlilerin işi bu zaten, ama hükümetin ileri gelenlerinin bundan haberdar olması pek düşünülemez.’’ Barkey, bu iki güç arasındaki gerilimin sonuçlarının özellikle Mart ayında yapılacak Yerel Seçimlerde görüleceğine inanıyor. CEMAAT ARTIK AKP İÇİN ABD'DE LOBİ YAPMAZ Gülen Hareketiyle yakından bağı olan bazı medya organlarında çıkan birçok yorum ve haber, özellikle son 1-2 yıldır, Hareketin, hükümetin birçok iç-dış politik hamlelerinden rahatsız olduğunu gösteriyor. Washington’da Cemaate yakınlığıyla bilinen bir başka figürün BBC Türkçe’ye açıklaması şöyle: İki güç arasındaki bu gerilimin Amerika’nın başkenti olan Washington’a nasıl yansıyacağını veya yansıma yapıp, yapmayacağını bilmek ise şimdiden güç. Her ne kadar Hizmete yakın okulların sayısı ve geleneksel gala veya diğer etkinliklere Kongre’den yapılan katılımların yüksekliği dikkat çekse de, bu durum, doğrudan Hareketin ABD’de etkisini gösteriyor değil. |