BIST 9.636
DOLAR 34,65
EURO 36,35
ALTIN 2.929,77
HABER /  GÜNCEL

ABD bastırıyor Kandil vurulmuyor neler oluyor?

TSK Kandil operasyonlarına ara mı verdi? Perde arkasında ABD mi var? Hürriyet'in Washington'daki ismi Ruşen Çakır'a bilinmeyenleri anlattı.

Abone ol

Hürriyet Gazetesi Washington Temsilcisi Tolga Tanış, Ruşen Çakır’ın Periscope yayınına konuk oldu, İncirlik üssünün kullanıma açılması, Suriye'de yaşananlar ve Türk-Amerikan ilişkileri üzerine çarpıcı açıklamalar yaptı.

Tanış, ABD'nin Türkiye'nin Kandil'e ve PKK'ye yönelik bombardımanını resmi kanallardan onayladığını, terörle mücadele olarak değerlendirdiğini, ancak perde arkasından Ankara'yı çözüm sürecini yeniden başlatması için zorladığını bunun ispatının da Türkiye'nin son bir haftadır Kandil'e yönelik bombardıman yapmaması olduğunu söyledi.

İşte Tolga Tanış ile Ruşen Çakır'ın Periscope röportajından dikkat çeken bölümler:

TÜRKİYE'Yİ İNCİRLİK ANLAŞMASINA ZORLADI

Ruşen Çakır:
Tolga yakın zamanda çok konuşulan bir kitap yazdın. Yazıların da çok konuşuluyor. Sen genellikle Washington ile Ankara arasında bir gerginlikten söz ediyordun, ama birden bir bir anlaşma çıktı: İncirlik anlaşması diye özetlenen. Bu sorunlar bitti anlamına mı geliyor, yeni bir çözüme mi gidiliyor. Nasıl gidiyor ilişkiler?

Tolga Tanış: Bir takım farklılıklar eskiden beri vardı. Anlaşmaya rağmen bazıları devam ediyor. Bir gerginlik var. YPG ile ilişkiler, güvenli bölge hala ayrı bir tartışma konusu. Ama bir anlaşma, Amerikalıların Türkiye’yi zorladığı bir konuydu. Uzun süredir devam eden farklılıklar, Amerikalıların Ekim ayında Suriye’deki YPG kuvvetlerine Türkiye’nin itirazına rağmen yaptığı silah yardımı, zaten o ilişkinin ve YGP’nin orada zemin kazanması Türkiye’yi bu anlaşmaya zorladı.

Ruşen Çakır: Hafıza tazeleyelim. Kobanî’de bir direniş vardı. ABD’nin dahil olması sayesinde Kobanî düşmedi. Düşmesi beklenirken direnişe destek verildi. Önce Türkiye karşı çıkıyordu, sonra Türkiye de kapıyı açtı peşmergeye. Devamında Telabyad, sonra Haseki… Burada da özellikle Amerikan basınından okuduğumuz kadarıyla PYD ve YPG ile uluslararası koalisyon arasında mükemmele yakın bir işbirliği var. En son New York Times’da vardı. Koordinat veriyorlar bina bombalanıyor vs. filan… Sanki kırk yıllık stratejik partner gibi çalışıyorlar.

OBAMA BİLE SÖYLEDİ

Tolga Tanış:
Aynen öyle. Bunu resmi olarak kabul etmiyorlar fakat, YGP’nin Erbil’deki koalisyon merkezinde iletişim halinde oldukları bir temsilcisi var.

Ruşen Çakır: Polat Can…

Tolga Tanış: Evet Polat Can. Hatta Necmettin Kerim, bir enstitü kurdu. Burada ilk Newsletter’ında Polat Can ile yapılan bir röportaj var. O da uzun uzun anlatıyor sürecin nasıl işlediğini, YPG’nin nasıl koordinasyon halinde olduğunu. Bunu bırakmayacaklar. Bu işbirliğinden memnun olduklarını Amerikan yönetimi Başkan seviyesinde açıkladı. Bu koordinasyon devam edecek. Türkiye’nin zaten bu anlaşmaya yanaşması da bu işbirliğinden tedirgin olmasından kaynaklanıyor.

TÜRKİYE OYUNUN DIŞINDA KALAMAMAK İÇİN...

Ruşen Çakır:
Burada Washington’un Kürtler ile kurduğu ilişkiyi dengelemek için mi Türkiye anlaşmayı yaptı?

Tolga Tanış: Oyunun dışında kalmamak için. Çünkü bir NATO müttefikinden söz ediyoruz. Tamam, YPG çok etkili. Kuzey Suriye’de IŞİD ile savaşan kuvvetler arasında tek varlık gösterebilen, tek toprak kazanan yapı. Fakat Türkiye’nin katma değeri de çok fazla. Koalisyon ile birlikte savaşa destek sunmak isterse katabileceği çok şey var. Hem sembolik olarak… Amerikan kamuoyuna ABD Başkanı Türkiye’yi de ikna ettik diyebilmesi için önemli. İkincisi somut olarak, İncirlik Üssünden, yabancı  savaşçıların geçişinin engellenmesine kadar çok açıdan önemli.

ABD ÇÖZÜM SÜRECİ İÇİN PERDE ARKASINDAN BASTIYOR

Ruşen Çakır: Peki Türkiye’de çatışmalar tekrar başladı. Özellikle Suruç katliamının ardından. Karşılığında da TSK Kandil’i bombalıyor. Bir kaç gündür duyulmuyor ama çok ciddi bir bombardıman var. Ve şunu da biliyoruz ki Kandil, Suriye’de IŞİD’e karşı mücadele için önemli bir yer. Orada bombalananlar Suriye ve hatta Irak’taki uluslararası koalisyonun müttefikleri. YPG ile PKK arasındaki ilişkiyi ABD görmek istemese de bunu hepimiz biliyoruz. Bu sorun nasıl aşılacak? Bunlar biter diye mi düşünülüyor? Çünkü devam ederse Suriye ve Irak’taki Kandil denetimindeki Kürt güçlerinin zayıflaması anlamına geliyor.

Tolga Tanış: İki yolla çözmeye çalışıyor ABD bunu. Birincisi ‘Resmi’ olarak Türkiye’nin kendini savunma hakkıdır, PKK saldırdı, Türkiye’de kendini savundu diyor ve asla eleştirmiyorlar o bombardımanı. Fakat, son bir haftadır Türkiye Amerikan kaynaklarına göre Kandil’i vurmadı. 7’sinden beri vurulmadığını söylüyorlar. Türkiye’de yürütülen müzakerelerde perde arkasından Barış Süreci’ne dönülmesi için Türkiye’ye yönelik çok ciddi bir baskı olduğunu biliyorum. IŞİD ile mücadeleyi bunun engellememesi için, PKK ile Türkiye arasındaki savaşın sona ermesi için baskı yapıyorlar, çünkü tercih etmiyorlar böyle bir durumu. Aynen senin söylediğin gibi PKK ve YPG kağıt üzerinde iki farklı örgüt olsa bile,  1997’den beri PKK ABD’nin terör listesinde olmasına ve YPG o listeye alınmamış olmasına rağmen ikisi arasında organik bir bağ olduğu ortada. Washington da YPG’nin PKK’nın bir türevi olduğunu biliyor. Kandil’deki militanların otobüsler ile IŞİD’e karşı savaştığını Amerika da biliyor. Bu bir oyun. Görmezlikten gelme oyunu. Bunu da resmi olarak müttefiki Türkiye’yi rencide etmeden, ama perde arkasında süreci yeniden başlatması için baskı yaparak yürütüyor.

KANDİL İLE DİPLOMATİK KANALLARDAN İLİŞKİ KURAMAZ AMA...

Ruşen Çakır: Peki Kandil’e doğrudan baskı yapamazlar mı? Siz ne yapıyorsunuz Suriye’deki durumu zora sokuyorsunuz diye Amerika baskı yapmaz mı? Yapmıyorlar mı?

Tolga Tanış: Sonuçta PKK 1997 yılından beri Amerika için terör örgütleri listesinde. Bunu bir diplomat yapamaz. Başka arka kanallardan ayarlama var mıdır, bunu biz gazeteci olarak bilemeyiz. Amerikan yönetimi çeşitli yollarla yapar ama yapıyorlar mı bilmiyorum. Şu an çatışma halini sonlandırmak için elinden gelen tüm unsurları kullanıyordur.

Ruşen Çakır: Güvenli bölge meselesi, Türkiye’nin orada bir bölgeyi hem IŞİD hem de PYD denetiminden azade kılmak istediği çok net. Washington, Türkiye’nin bu arayışını, destekliyor mu, nötr mü duruyor, yoksa karşı mı?

GÜVENLİ BÖLGE'Yİ ABD HİÇ BİR ŞEKİLDE KABUL ETMİYOR

Tolga Tanış:
Elimizdeki şu, Türkiye’nin koalisyona vermeye hazırlandığı bir destek var. Bu ABD için artı. Bunu kaybetmemek için çaba harcayacaktır. Ama PYD meselesinde bir farklılık var. Ankara kendince bir güvenli bölge tanımı yapıyor ama bunun Washington da bir tanımı yok. Böyle bir ifade kullanılmadığı gibi tanımın yaratacağı uluslararası hukuk tartışması açısından da Washington isteksiz. Bunu defalarca her kademede dile getirdiler. Böyle bir planın olmadığını, uçuşa yasak bölge olmayacağını Washington her kademede söyledi. Bu konuda nasıl ortak hareket edecekler onu zamanla göreceğiz. Fakat şu var, Amerikalılar İncirlik’e konuşlanan 6 uçağın yapacağı operasyonlara hiç bir kısıtlama olmadığını çok net söylüyorlar. Bu şu demek, şimdiye kadar YPG ile koordine olarak yürütülen saldırılar, İncirlik’ten de devam edecek.

Ruşen Çakır: Basitleştirelim… Türkiye’de İncirlik’ten kalkan uçaklar, Suriye’deki YPG’nin koordine ettiği saldırılarla YPG’nin önünü açacak.

Tolga Tanış: Önünü açacak, Kobanî’de olduğu gibi IŞİD ile süren sıcak çatışma bölgelerine destek olacak.

KÜRTLER RAKKA'YI ALMAK İSTİYOR AMA ABD'NİN GÜNDEMİ BU DEĞİL

Ruşen Çakır:
Peki Rakka’ya filan kadar inme konuşuluyor mu? IŞİD’i Suriye’de elemine etmeye dönük büyük operasyonlar?

Tolga Tanış: Musul’a gelene kadar Ramadi var, başka operasyonlar var Amerika’nın gündeminde… Rakka meselesi Kürtlerin konuştuğu bir konu. Telabyad çok büyük bir darbe vurdu IŞİD’e. Sınır bölgesinin Kürtler tarafından kontrol edilmesi, Türkiye sınırından uzun süredir devam eden o yabancı savaşçı geçişinin Türkiye tarafından sağlanamıyor olmasının sonucunda Kürtlerin Telabyad’ı alması ile fiili olarak yaşanan kontrol hali Rakka’yı çok sıkıştırdı diyebiliriz. Şimdi Kürtlerin Telabyad’ı aldıktan, Haseki’deki durumu kontrol altına aldıktan sonraki stratejileri,  Rakka üstündeki alanların teker teker kontrol edilmesi. Önce lojistik olarak Rakka’da kuşatma halini sağlayabilirlerse, daha sonra Rakka’ya yönelik bir operasyon gelebilir. Ama Washington’da önceliğin bu olmadığını, en azından bana bilgi verenlerin gündemininin bu olmadığını söyleyeyim.
(Kaynak : )