ABD'nin Irak'a yönelik askeri harekatının etkileri, ABD basınında felaket senaryoları ile dile getiriliyor.
Abone olAmerikan basını bu konuda ortaya atılan felaket senaryolarına yer verirken bir haber-yorum yayımlayan New York Times gazetesi, operasyonun beklenmedik sonuçlarını irdeledi. İncelemeye göre, bu seferki operasyon, 1991'deki Körfez harekatından çok farklı ögeler içeriyor. Bunların başında Irak lideri Saddam Hüseyin'in, operasyon sonunda öleceğini ya da esir düşeceğini bilmesi geliyor. Kaynaklar, elinde kitle imha silahları bulunduğu sanılan Saddam'ın bunları kullanmaktan çekinmeyeceğine inanıyorlar. Gazetenin haberinde, ''1991'de Saddam, İsrail'e 39 SCUD füzesi attı. Bunlar konvansiyonel başlık taşıyordu ve ölümden çok maddi hasara yol açtı. 1991'de ABD, İsrail'i Irak saldırılarına misillemede bulunmaktan alıkoyabildi. Bu sefer Saddam füzelerine kimyasal ya da biyolojik başlık takarsa, durum çok farklı olabilir ve çok sayıda İsraillinin ölmesi, İsrail'in Bağdat'ı nükleer silahlarla bombalamasına yol açabilir'' denildi. ''Global Security'' adlı düşünce kuruluşunun müdürü John Pike, gazeteye yaptığı açıklamada, Ortadoğu'da nükleer bir savaş çıkması olasılığıyla ilgili olarak, ''Saddam 50 İsrailli öldürürse, pek bir şey olmaz. 500 İsrailli ölürse yine bir şey olmayabilir. Ama ölen İsrailli sayısı 50 bin olursa, o zaman İsrail Bağdat'ı nükleer silahla vurur'' ifadesini kullandı. ''İsrail'in atom bombası kullanması yüzünden milyonlarca Iraklının ölmesinin İslam dünyasıyla ABD-İsrail ittifakını karşı karşıya getireceğine'' dikkat çeken eski Başkan Bill Clinton döneminin dışişleri bakan yardımcılarından Strobe Talbott, ''olayın boyutlarının çok daha fazla genişleyebileceğini, ABD ile işbirliği yaptığı için Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref'e kızgın olan aşırı dincilerin, onu devirerek yönetimi ele geçirebileceğini; bunun sonucu olarak, atom bombasına sahip Hindistan ile Pakistan'ın nükleer bir savaşın eşiğine gelebileceğini'' ifade etti.