''Türkiye-ABD İlişkileri'' konulu konferans veren Abramowitz, "TSK etkili bir kurum Irak'ta istikrar unsuru olabilir " dedi.
Abone olYeditepe Üniversitesi 26 Ağustos Yerleşkesi'nde ''Türkiye-ABD İlişkileri'' konulu konferans veren Abramowitz, son zamanlarda ABD'nin dış politikasının Irak olduğunu vurgulayarak, bu politikanın ABD'deki seçimleri etkileyecek kadar önemli olduğunu belirtti. Türkiye'nin ise AB ve Irak olmak üzere iki önemli dış politikası olduğunu dile getiren Abramowitz, Irak'a bağlı olarak Türkiye-ABD ilişkilerinin büyük önem taşıdığını anlattı. Abramowitz, ABD ile Türkiye'nin son yarım yüzyıldır birçok konuda beraber çalıştıklarını hatırlatarak, Körfez savaşında Türkiye ile etkili işbirliği yapıldığını dile getirdi. Irak konusunda ''Saddam'ı durdurma'' ve ardından ''Saddam'dan kurtulma'' sürecinin işlediğini belirten Abramowitz, şöyle devam etti: ''Irak bundan sonra ne olacak tam olarak bilmiyoruz. İstikrarlı, demokratik, üniter Irak istiyoruz. Bunu sağlayabilir miyiz göreceğiz. Belirsizlik var. Bu, Türkiye'de de birçok kişiyi etkiliyor. ABD askerleri, halen (Türk Silahlı Kuvvetleri gelsin) diyor, yardım gelsin istiyor. TSK etkili bir kurum. Irak'ta istikrar unsuru olabilir. Bu durum TBMM onayından da geçti. Türk askerinin Irak'a gitmesi Amerikan askeri açısından çok yararlı olur. Uzun dönem istikrar sağlar.'' -''ABD'NİN AMACI BAĞIMSIZ IRAK''- Abramowitz, Türk askerinin Irak'a gitmesinin, Irak Konseyi ve Arap unsurları tarafından istenmediğini vurgulayarak, birçok Türkün de saldırı olacağı endişesiyle bu duruma karşı çıktığını anlattı. Irak'ta statükonun bittiğine ve yeni bir statik gücün gerekli olduğuna dikkati çeken Abramowitz, ABD'nin amacının bağımsız Irak'ı kurmak olduğunu kaydetti. ABD'nin Irak Kürtleri için formül bulmaya çalışırken, hür demokratik Irak'ı kurmaya uğraştığını belirten Abramowitz, ABD'nin tek üniter Irak'ı kurmak istediğini, ancak bunu Iraklıların kararlaştıracağını da bildirdi. Yeditepe Üniversitesi'nde Atatürk İlkeleri Bölümü Başkanı olarak görev yapan emekli Orgeneral Edip Başer'in, ''Yunanistan, Türkiye ile sorunlarını Türkiye-AB sorunları olarak gösteriyor. AB, Türkiye'yi üye yapmadan önemli tavizler almak istiyor. Bu durumda ABD'nin pozisyonu nedir?'' şeklindeki sorusu üzerine Abramowitz, Türkiye'nin zor bir problemle karşı karşıya olduğunu ifade ederek, AB'den müzakere tarihi almadan önce Kıbrıs sorununun çözülmesi gerektiğini söyledi. Kıbrıs'ın üyeliğinin Türkiye için müzakere kararına kadar ertelenmesi gerektiğini vurgulayan Abramowitz, ''Ecevit hükümeti iktidarda olsaydı Türkiye daha sorunlu olurdu. Yeni Türk Hükümeti dünyanın değiştiğini, 1974'te kalmadığımızı görüyor. Önemli işler yaptı bu hükümet. Türkiye'nin AB'ye üyeliği 8-10 yıl sürer. O süreçte de Ege ve diğer sorunlar çözülür'' diye konuştu. -ABD'Lİ GÜVENLİK UZMANI JACOBS- Aynı üniversitede, ''Doğu Akdeniz'de Güvenlik'' konulu konferans veren ABD'li uluslararası ilişkiler ve güvenlik uzmanlarından Prof. Dr. Barry Jacobs da Irak Savaşı'nın, bu bölgenin güvenlik sorununu dünyanın birinci güvenlik sorunu olarak gündeme taşıdığını söyledi. Dün Atina'da olduğunu anlatan Prof. Dr. Jacobs, Yunan Hükümeti'ninTürkiye'yi AB'de görmek istediğini, çünkü bu durumun onların da menfaatine olacağını belirtti. Kıbrıs ve Ege sorununun çok önemli sorunlar olduğuna işaret eden Jacobs, ABD'nin de Kıbrıs'ta çözüm istediğini ve Türk-Yunan sorunlarının bitmesini arzuladığını anlattı. Türk Hükümeti'nin, Kıbrıs'ın üyeliğini eleştirerek birkaç yılını boşa harcadığını savunan Jacobs, şöyle devam etti: ''Kıbrıs üye olunca Türkiye'nin müzakere pozisyonu etkilenir. KKTC, BM tanımına göre mevcut değil. Türkiye kendisini bir AB ülkesini işgal eden durumda bulacak. Kıbrıs'ta taviz verir fakat sonra Türkiye'yi yine de AB'ye almazlar tehlikesi var.'' -TÜRKİYE-İSRAİL İLİŞKİLERİ- Barry Jacobs, Türkiye-İsrail ilişkilerine de değinerek, İsrail ile ilişkilerin önemli ölçüde Türkiye'nin çıkarına olduğunu vurguladı. Jacobs, Türkiye'nin İsrail ile ticaretinin askeri alan hariç 3 milyar dolar olduğunu, Türkiye'ye gelen en büyük ikinci turist grubunun İsraillilerden oluştuğunu ve büyük depremde ilk olarak İsraillilerin Türkiye'nin yardımına koştuğunu anlattı. Türkiye, Yunanistan, İsrail, Kıbrıs ve Malta gibi ülkelerin önemli bir ittifak kurabileceklerine işaret eden Jacobs, Türkiye ile Yunanistan'ın ticaretinin yılda 1 milyar dolar olduğunu bildirdi. Jacobs, bu rakamın 2 milyar dolara çıkması halinde sorunların da biteceğine işaret ederek, Kıbrıs'ta çözümün Türkiye'nin menfaatine olduğunu savundu. Musevi lobisi olarak ABD'de Türkiye'yi destekleyen en güçlü grup olduklarını, tarihte Yahudilere kapılarını açan Türklerin jestinin Amerikan Yahudileri tarafından iyi bilindiğini anlatan Jacobs, şunları kaydetti: ''Demokrasinin önemine inanıyoruz. Türkiye hem Müslüman, hem tam demokratik ülke. Başka örneği yok. Demokratik, laik Türkiye'nin AB içinde olması hem AB'nin, hem de ABD'nin menfaatinedir. Türkiye'nin AB dışında kalması AB'nin de zararına olur.''