BIST 9.636
DOLAR 34,66
EURO 36,35
ALTIN 2.932,88
HABER /  GÜNCEL

AB’nin yeni patronu eski Maocu

AB Komisyonu'nun yeni dönem başkanı olacak olan Barroso eski maocu çıktı. Portekiz Başbakanı ABD Başkanı Bush ile kurduğu yakın dostlukla da tanınıyor.

Abone ol

AB liderleri, AB Komisyonu Başkanı Romano Prodi’nin halefi konusunda anlaştı. Portekiz Başbakanı Jose Manuel Durao Barroso, AB’nin yeni patronu olacak. Siyaset hayatına Maocu bir partiden atılan Barroso, bugün ABD Başkanı George W.Bush’a yakın bir isim olarak tanınıyor. AB Komisyonluğu Başkanlığı’na aday gösterilen Portekiz Başbakanı Jose Manuel Durao Barroso teklifi kabul ettiğini açıkladı. Kasım ayından itibaren AB’nin başına geçecek olan Barroso, siyaset sahnesine Maocu bir partiden atılmış, şimdilerde ise merkez sağ hükümetin başı ve ABD’ye yakın bir isim olarak biliniyor. Barroso, 1974’de kansız bir darbeyle sona eren Antonio Salazar’ın dikta rejimi sırasında siyasetle haşır neşir olmaya başladı. Çok sevdiği öğretmenlerinden birinin Salazar’ın polisleri tarafından dövülmesine tanık olduktan sonra Maocu radikal bir öğrenci hareketine katıldı. Hukuk okuyan Barroso, Lizbon Üniversitesi’nde tanıştığı edebiyat öğrencisi Margarida Sousa Uva ile evlendi. Şimdi üç erkek çocuk babası. MÜTHİŞ MÜZAKERECİ 1980’lerde merkez sağdaki Sosyal Demokratik Parti’ye katılan ve bir ara dışişleri bakanlığı da yapan Barroso’nun özellikle müzakere yeteneğiyle AB liderlerinin tercihi olduğu sanılıyor. Angola barış anlaşmasının hazırlanmasına yardım etti, Doğu Timor’daki bağımsızlık hareketine engel oldu, Portekiz’i zorluklarla AB para birliğine dahil etmeyi başardı. Barroso’nun kemer sıkma politikaları yüzünden ülkesinde giderek popülaritesi düştüğü ve bir sonraki seçimlerde koltuğu Sosyalistlere kaptırma olasılığı arttığı için Brüksel’deki görevi kabul etmiş olabileceği belirtiliyor. 48 yaşındaki avukat Durao Barroso, ABD Başkanı George W.Bush ile iyi ilişkiler içinde ve Irak’a müdahaleyi de destekledi. Hatta Barroso, savaş öncesi İngiltere Başbakanı Blair ile Bush’un Azor Adaları’nda yaptığı zirveye de evsahipliği yaptı. Güçlü bir NATO taraftarı olan Barroso, ‘Avrupa ekonomik bir fil olup, askeri pigme olamaz’ diyor. Fransızca, İspanyolca ve İngilizce bilen Barroso, Avrupa vizyonu sorulduğunda, ‘Ben devrimci değil reformcuyum, serbest piyasa çılgını değil merkezciyim’ yanıtını veriyor. TÜRKİYE İLE MÜZAKERELERİ O YÜRÜTECEK AB Komisyonu’nun ‘müstakbel’ Başkanı, Jose Manuel Durao Barroso, bu yıl sonunda Türkiye ile AB arasında tam üyelik müzakerelerinin başlatılması kararı alınması halinde, bu müzakereleri sürdürecek olan kişi konumunda bulunuyor. Ancak bu müzakerelerin başlaması konusunda ‘hayati’ önem taşıyan ilerleme raporunu, Romano Prodi başkanlığındaki komisyon hazırlayacak. Barroso, Türkiye’nin AB üyeliğinin geri dönülmez bir hedef olduğu görüşünü taşıyor. Barroso, bir süre önce kendisini ziyaret eden TÜSİAD heyetine, Portekiz Başbakanı sıfatıyla şunları söylemişti: ‘Avrupa aslında Avrasya’nın bir yarım adasıdır. AB’nin bugün çok daha büyük bir alana yayılması gerekiyor. Ayrıca dinler arası çatışma olasılıklarının da aşılması insan uygarlığının önemli bir sınavı. Müslüman dünya içinde mutlaka demokrasi ve serbest piyasa ekonomisi temelli bir başarı modeline gereksinim var. Türkiye’nin AB üyeliği artık geri dönüşü olmayan bir hedeftir. Türkiye AB için bir jeo-politik zorunluluktur.’ Solana AB’nin diplomasi patronu AVRUPA Birliği’nin diplomasi patronu, Javier Solana olacak. AB ülkelerinin liderleri, Portekiz Başbakanı Jose Manuel Durao Barroso’yu AB Komisyonu Başkanlığına seçerken, uzun yıllardan beri AB’nin Dış Politika ve Savunma Yüksek Temsilciliği görevini yürüten ve AB Konseyi’nin ‘Dış politika Sözcüsü’ konumundaki Javier Solana’yı da AB Dışişleri Bakanlığına getirdiler. Solana’nın görevi, AB Anayasasının yürürlüğe girmesinden sonra başlayacak. Anayasanın yürürlüğe girmesi için 25 üye ülkenin ulusal parlamentolarında ya da referandumlar sonucunda onay alması gerekiyor. Haber: Zeynel LÜLE Kaynak: Hürriyet