AB devlet ve hükümet başkanları, 2009 yılında yürürlüğe girmesi hedeflenen yeni AB anayasası Lizbon Anlaşması’nda İrlanda’daki referandum mağlubiyetinin ardından nasıl bir yol izleneceğini tartışmak üzere toplandı.
Abone olAB devlet ve hükümet başkanları, 2009 yılında yürürlüğe girmesi hedeflenen yeni AB anayasası Lizbon Anlaşması’nda İrlanda’daki referandum mağlubiyetinin ardından nasıl bir yol izleneceğini tartışmak üzere toplandı.
Zirvede Lizbon Anlaşması’nın İrlanda’daki geleceği konusunda bağlayıcı kararlar alınması yerine, bu ülkeye, düşünmesi ve önerilerini hazırlaması için süre tanınması, kurumsal krizden çıkışın "ana hatlarının ve yol haritasının belirlenmesi" görüşü ağırlık kazanıyor.
AB’nin yarın sona erecek zirvesinden önce, İrlanda Başbakanı Brian Cowen ile görüşen AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, İrlanda’daki "hayır" oyunun AB karşıtlığı olarak görülmemesini gerektiğini belirterek İrlanda hükümetine, referandum sonucunu değerlendirerek Lizbon Anlaşması’nın nasıl onaylanacağı hususunda önerilerini hazırlaması için bir sonraki AB zirvesine (15-16 Ekim 2008) kadar süre verilmesini istedi.
İrlanda’daki referandum sonucuna ve bugüne dek Lizbon Anlaşması’nı parlamentolarında onaylayan 19 üye ülkenin kararına saygı duyulmasını isteyen Barroso, daha önce 27 AB üyesinin uzun müzakereler sonucunda üzerinde uzlaşma sağladığı anlaşmanın içeriğinde değişikliğin "çok zor" olduğunu söyledi.
Barroso, "İrlanda’nın sorunu AB’nin sorunudur" dedi ve "27 üyenin eşitliği ilkesine saygı gösterilmesini" istedi.
İrlanda Başbakanı Cowen ise referandum sonucunu detaylı konuşacaklarını, "içeride ve dışarıda danışarak çıkış yollarını keşfetmeye çalışacaklarını" söyledi. Cowen, bugünden çözüm yolunu söyleyemeyeceğini, zamana ihtiyaç duyduklarını ve önümüzdeki aylarda bu konu üzerinde çok çalışacaklarını bildirdi. Cowen, "referandum sonucunun anlayışla karşılayan" AB liderlerine teşekkür etti.
Bu arada, Almanya Başbakanı Angela Merkel, Brüksel’e hareketinden önce Berlin’de yaptığı bir konuşmada, İrlanda’daki referandum başarısızlığına "bir çözüm bulunacağına inandığını", AB zirvesinde Lizbon Anlaşması’nın onaylanma sürecinin devamı için "bastıracağını" söyledi.
Genişlemenin ardından karar alınmasının kolaylaştırılması için AB’nin daha önce hazırladığı anayasanın 2005 yılında Fransa ve Hollanda’daki referandumlarda reddedilmesinin yarattığı sorunları hatırlatan Merkel, "Avrupa yeni bir düşünme sürecini kaldıramaz. Avrupa at pazarlığına (tekrar) girilmesini kaldıramaz" dedi.
Merkel, Almanya’nın Temmuz ayı başında Slovenya’dan dönem başkanlığını devralacak Fransa’ya AB’nin sorunlarının çözümünde yardımcı olacağı taahhüdünde bulundu.
Öte yandan, Slovenya’nın başkanlığındaki son AB zirvesinde rekor seviyelere çıkan gıda ve enerji fiyatları, küresel ekonomik çalkantı ve bunların Avrupa ekonomisine olumsuz yansımaları ele alınacak.
Zirve kararları taslağında, "petrol ihraç eden ülkeler yanında petrol ithalatçısı gelişmekte olan ülkelerle diyaloğun güçlendirilmesi" çağrısı yapılarak AB Komisyonu’na emtia borsalarını yakından izleme ve Aralık ayındaki AB zirvesine rapor sunma görevi veriliyor.
Genişlemenin gündemde olmadığı zirvede AB Komisyonu tarafından hazırlanan "Akdeniz İçin Birlik" taslak önerisinin onaylanarak, Fransa’nın dönem başkanlığını devralmasının ardından 13 Temmuzda Paris’te düzenleyeceği Akdeniz zirvesine temel oluşturması bekleniyor.