AB Komisyonu Türkiye ile ilgili müzakere çerçeve belgesi üzerinde anlaştı. Müzekereler başlayacak ama bu yolculuk Oliver Rehn'in tabiriyle 'zor ve çetin' olacak.
Abone olAvrupa Birliği (AB) Komisyonu, müzakere çerçeve belgesi üzerine anlaştı. Avrupa Birliği Genişlemeden Sorumlu Başkanı Oliver Rehn, "AB liderleri Türkiye ile müzakereleri 3 Ekim'de başlatma kararı aldı." diye konuştu.
Avrupa Konseyi'nin Türkiye'ye iki temel konuyu hatırlattığını söyleyen Rehn, "Türkiye'nin uyum protokolunu imzalaması gerekiyordu. Bunun yaz mevsiminde gerçekleşeceği düşüncesindeyiz" dedi.
BELGEDE ACİL FRENLER VAR
Sözlerden ziyade yapılacaklar üzerine odaklandığını kaydeden Rehn insan hakları ihlalleri olursa sürecin askıya alınacağını alınacağını hatırlatarak, "Bazı hükümler, hangi ana başlıkların müzakerelerde öncelikle olarak açılacağı gündeme geldi. Çerçeve belgesinde bir de acil durum frenleri var. Gerektiğinde müzakerelerin askıya alınmasını öngörüyor. İnsan hakları ve hukuk ihlalleri meydana gelirse frenler gündeme gelecek" dedi.
TÜRKİYE'YE İHTİYACIMIZ VAR
"Avrupa'nın istikrarlı ve müreffeh bir Türkiye'ye ihtiyacı var" diye konuşan Avrupa Birliği Genişlemeden Sorumlu Üyesi Oliver Rehn, azınlık hakları, kadın haklarının da bu noktada önem taşıdığına dikkat çekti.
ZOR VE ÇETİN YOLCULUK
Türkiye'nin AB üyeliği yolunda zor ve çetin bir yolculuk yaşayacağını kaydeden Rehn, "Buradaki ortak hedef katılımdır. Bunun açık uçlu bir süreç olduğu ve sonucunun önceden garanti edilemeyceği ifade ediliyor" dedi. "Üye ve aday ülkelerin kamuoylarında Türkiye ilgili bir bir tartışma başlatılacak" diye konuşan Rehn konuşmasını tamamladı. Rehn, Ermenistan meselesini dillendirmedi ancak, bu sonuda "sınır ihtilafları giderilmeli" yorumunu yaptı.
SERBEST DOLAŞIM KONUSU
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Rehn, "İnsan hakları ve hukukla ilgili ihlaller gündeme gelirse üye ülkelerin alacağı 'nitelikli çoğunluk' kararı gündeme gelecektir" diye konuştu. Uzun geçiş dönemleri için birtakım belirli düzenlemeler, deragasyonlar ve ihtiyat-ı tedbirlerin dikkate alınabileceğini kaydeden Rehn, 'serbest dolaşım'la ilgili olarak, "Üye devlete bağlı bir durum. Bu hükümleri nasıl kullanabileceklerine bağlı bir durum" dedi.
TÜRKİYE'DEN İMZA BEKLİYORUZ
Türkiye'nin Kıbrıs'ta yapıcı bir tutum izlediğini belirten Rehn, "Önümüzdeki günlerde Türkiye'nin uyum protokolu ve Gümrük Birliği'yle ilgili sözleşmeleri bir an önce imzalamasını bekliyoruz" dedi. Avrupa Birliği entegrasyonuyla ilgili olarak konuşan Oliver Rehn, bir soru karşısında, "AB'nin üyelikle ilgili kahpasitesinde önce bütçe sonuçlarına bakacağız. İkinci olarak da birliğin gelecekte birtakım kararları alabilecektir. Üçüncü olarak zamanı ve takvimi dikkate almamız gerekiyor. Türkiye bugün ya da yarın AB üyesi olmayacak. Bu çok uzun bir zaman alacak." dedi.
İMTİYAZLI ORTAKLIK MADDESİ
"Kaç komisyon üyesi sürecin açıklığıyla ilgili konunun altını çizdi?" yolundaki bir soruya yanıt veren Rehn, "Çok içi dolu bir tartışma yaşadık. Birtakım atıflarda bulunuldu. Müzakerelerin açık uçlu olmasıyla ilgili ve imtiyazlı ortaklıla ilgili tartışmalar yaşandı. Ve bu kritik ve hayati önem taşıyan parargafın üçüncü cümlesinde bu ifade edildi: Türkiye üzerine düşenleri yerine getirirse AB ülkeleri içinde yeralmasının sağlanması.." Çerçeve Anlaşması üzerinde hedefin 'katılım' olarak niteleyen Rehn, "Her halükarda Türkiye'nin Avrupa'da güçlü bir şekilde yeralması sağlanmak için çalışacak" diye konuştu.
HEDEF KATILIM VE TAM ORTAKLIK
Rehn konuşmasına şöyle devam etti: "Bu Türkiye için çok uzun bir süreç oldu. Ankara Anlaşması, Helsinki, Brüksel'den bu yana... 3 Ekim'de müzakereler başlatılacak. Bu karara bağlıyız. Burada AB ve Türkiye'nin inandırıcılığı çok önemli. Müzakerelerin ucu açık olması konusuna gelince.. Bütün müzakerelerin ucu açık. Hedefimiz 'katılım' ve 'tam üyelik' olmakla birlikte müzakerelerin açık uçlu olması gerektiğini düşünüyorum.
OTUZBEŞ ANA BAŞLIK VAR
"Pudingin tadını anlamak için yemeniz gerekiyor. Önemli olan bu ilkelerin nasıl hayata geçireleceğidir. Ben çok iddalı bir biçimde derken şunu belirtmek istiyorum. Türkiye'yle müzakere edilecek anabaşlıkların belirlenmesi sözkonusu oldu. Burada otuzbeş ana başlık var. Örneğin, Gümrük Birliği anlaşması çerçevesinde Türkiye'nin bütün taahhütlerini yerine getirmesi gerekiyor.
TÜRKİYE LİMANLARINI AÇMALI
Rehn, açıklamasında Gümrük Birliği'ne atıfta bulunarak şöye konuştu: "Gıdaların, ürünlerin, emtiaların, fikri ve mülkiyet hakları çok önemli. Bazı ürünlerin ithalı için gerekli olan izin belgeleri. Gümrük Birliği anlaşması çerçevesinde Türkiye'nin Kıbrıs Cumhuriyeti'ne limanlarını açmadığını biliyoruz." AB Hükümet ve Devlet Başkanlarının sözlerinde duracağını duracağını yineleyen Oliver Rehn, Türkiye ile Hırvatistan'ı kıyaslayan bir soru üzerine ise, "Burada iki ülke arasında herhangi bir bağ yok. Hırvatistan'ın uluslararası savaş suçları mahkemesinde tam işbirliği yapacağı konusunda iyimserim. Bu Hırvatistan'daki siyasi iradeye bağlı. Bu takdirde AB Hırvatistan'la müzakereyi başlatacaktır." dedi.
TÜRKİYE KIBRIS'TA YAPICI
Türkiye'nin Kıbrıs'ta ilerleme kaydedip, kaydelimesi nasıl ölçülecek? yönünde bir soru üzerine Rehn, "Türkiye'nin yapıcı olmaya devam etmesi beklentisi içindeyiz. Kıbrıs'ta kapsamlı bir çözüm ve birleşmenin sağlanabilmesi için Türkiye bugüne kadar son derece yapıcı oldu. Kıbrıs Cumhuriyeti yetkilileri ve Kıbrıs Türk Toplumu yetkileleriyle açıktan görüşmeler yapabiliyoruz artık. Her iki tarafında kazanacağı 'kazan kazan politikası'nın önemi gündeme gelid. Ben de güven arttırıcı önlemler üzerine, yeniden birleşme üzerine çalışıyorum." diye konuştu.