BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

AB süreci hızlandı

Başbakan Tayyip Erdoğan, İtalya'nın dönem başkanlığı sırasında atılacak adımlarla AB Sürecinin hızlanacağını söyledi

Abone ol

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Irak'ın yeniden yapılandırılmasında Türk müteahhitlerinin yer alıp almayacağı konusunda kimsenin endişe etmemesi gerektiğini belirterek, "Eğer ucuz maliyetle verimli bir sonuç alınacaksa, Türk müteahhitlerinin oraya girmesi şart, işin gereği bu" dedi. İstanbul Ticaret Odası'nın (İTO) olağan aylık meclis toplantısına katılan Başbakan Erdoğan, AB ile ilişkiler ve ekonomideki durumu değerlendirdi. AB ile ilgili oturumlar nedeniyle milletvekillerinin İTO toplantısına katılamadığını belirten Erdoğan, TBMM'de görüşmelerin sürdüğünü, kendisinin de daha sonra görüşmelere katılacağını açıkladı. AB sürecinin her geçen gün farklı bir önem kazandığını ve Kopenhag'da devralarak yoğun bir şekilde devam ettirdikleri süreçte artık karşılıklı olarak AB üyesi ülkelerin Türkiye'ye, buradakilerin de AB üyesi ülkelere giderek, Dışişleri Bakanlığı ve Başbakanlar boyutu olarak bu sürecin hızlandığını kaydetti. İtalya'nın dönem başkanıyla birlikte bu hızı geliştirmek, olgunlaştırmak suretiyle Hollanda'ya kalmadan müzakere tarihi almayı temenni ettiklerini dile getiren Başbakan Erdoğan, "Bunu başarırsak, Türkiye'nin AB süreci farklı bir şekilde ciddiyeti kazanmış olur. İnanıyorum ki halkımızla birlikte neticelerini alarak süreci devam ettireceğiz" dedi. Sivil toplum örgütleriyle bir arada olmayı yönetimlerinin bir farklılığı olarak gösteren Erdoğan, "Yola çıkarken ısrarla güven kavramının altını çizmiştik. Güvenin bedeli olmaz demiştik ve Türkiye eğer bu güveni yakalarsa, ondan sonra bizi kolay kolay yakalayamazlar demiştik ve hamdolsun bu güveni 3 Kasım'dan sonra oluşturmuş buluyoruz. Özellikle çevremizdeki Irak Savaşı'na rağmen, 'bu savaşla battık, gittik' diyenler oldu. Fakat biz rahatız, attığımız adımları inanarak attık. En geniş manada istişarelerimizi yaparak attık. İyi bir kriz yönetimi yaparak bu işi başardık" diye konuştu. Irak'ın yeniden yapılandırılması Başbakan Erdoğan, her gün 80'in üzerinde, bazen 150 TIR'a varan kamyonlarla Irak'a nakil yapıldığını söyleyerek, Irak'ın yeniden yapılandırılmasında Türk müteahhitlerinin anlaşma yapmaya başladıklarını açıkladı. Bölgenin fiziki yapılanmasında Türkiye'nin yerini alacağının altını çizen Erdoğan, "Bundan endişeniz olmasın. Olması zaten mukadderdir. Eğer ucuz maliyetle verimli bir sonuç alınacaksa, Türk müteahhidinin oraya girmesi şart. İşin gereği bu. Birçok şeyler yazılıyor çiziliyor. Bunların hiçbirine kulak asmayın. ABD ile abartıldığı gibi bir şey söz konusu değil. Bizim stratejimiz devam ediyor. Tabi ki ABD'nin ve Türkiye'nin burada yaklaşımları olmuştur. Bazı konularda dört dörtlük anlaşamamışızdır, ancak Türkiye hava sahasını açmakla hiç kimsenin yapmadığını yapmıştır. Bundan sonra siyasi ve fiziki yapılandırılmanın bitirilmesi lazım. Bunda Türkiye'nin üzerine de görevler vardır. Türkiye bunları başaracak güçtedir" şeklinde konuştu. Irak'ın toprak bütünlüğünden yana olduklarını ifade eden Erdoğan, Kuzey Irak'taki PKK/KADEK terör örgütünün Türkiye'ye karşı alabileceği bir tavra karşı hassasiyetlerine de dikkat çekti. Erdoğan, bütün bu olaylardan sonra Türkiye'nin büyük bir badireyi sağlam bir güven zeminine oturtarak atlattığını belirterek, konuşmasına şöyle devam etti: "Şimdi ise bir istikrar kavramının altını çiziyor. İstikrarı yakalamaya ve korumaya çalışırken, sizlerle birlikte, eleştirilerinizi ve taleplerinizi almaya özen gösteriyoruz. Bize göre siyasi istikrar ekonomik istikrarın güvencesi olduğu gibi, ekonomik istikrar da siyasi istikrarın güvencesidir. Türkiye'yi geriye götürecek gereksiz asabiyetlerden, gerilimlerden hızla uzaklaşıp, toplumun tabii taleplerine yönelmiş bir Türkiye'yi milletimizin önüne getirmeye gayret ediyoruz. Bunun kolay olmadığını görüyoruz. Çünkü yıllardır Türkiye istikrardan ve güvenden adım adım uzaklaşmış, herkes deli yüreğinde yeni krizler bekler olmuş. Sabah ayrı, akşam ayrı krizler çıkmıştır. Bir kaşık suda fırtınalar kopmuş. Ülkemizde bir gecede yüzde 7 bin 500 faiz oluşmuştur. Bunları hep yaşadık. Birisi öksürdü, öbür tarafta kıyamet koptu. Bütün bunlar demokratik bir toplumun ve demokrasi geleneğine sahip Türkiye'nin yapısına yakışan şeyler değil. İnanıyorum ki kısa süre içinde bu güven ortamının tesisi ile istikrar ortamını yakalamak, ülkemizde yatırımcı çok daha farklı olarak geleceğe bakacaktır." Yatırımcılara müjde Bazı çevrelerin bu düzeni bozmaya çalıştığını ifade eden Erdoğan, "Boşuna uğraşmasınlar. Bu zemin oluşmuştur, oluşacaktır. Aynı zamanda ülkemiz inşallah yabancı yatırımcının ülkeye geldiği yer değil, benim yatırımcımla yabancı yatırımcının el ele verip, 3. ülkelere açıldığı bir altyapı olacaktır. Biz yabancı yatırımcıya yeni bir kolaylık getiriyoruz. O da; 19 ayrı noktada bir şirketi kurabilmek için engellerle uğraşıyordun. Ama şimdi 3 imzada işi hallediyorsun. Hızlı gidersen 24 saatte bu işi bitirebilirsin. Türkiye'deki yerli yatırımcı hangi özelliklerle yatırım gerçekleştirebilirse, aynı şey yabancı yatırımcı için de geçerli olacak. Biz 'kişi başına milli geliri bin 500 doların altında olan illere arsa tahsisi yapılacak' dedik ya, yerli yatırımcı nasıl bundan istifade ediyorsa, yabancı yatırımcı da bundan istifa edecek. Bunu bu yıl sadece iller bazında yapacağız. Biz daha detaya ineceğiz" diye konuştu. Felaket senaryoları yazanlar olduğunu, bunların boşuna uğraşmamasını isteyen Erdoğan, "Gelsinler, bu ülkede kalkınmanın heyecanını duyan, geceleri bu ülkenin kalkınmasını sayıklayanlara yardımcı olsunlar. Artık ne benim, ne şunun, ne de bunun değil, 65 milyonun ortak derdi olarak buna sarılmamız lazım" ifadelerini kullandı. Hükümetin bu süreçte yeni kararlar alırken, kendi önceliklerini değiştirmediğine işaret eden Erdoğan, "İstikametinden de sapmadı. Ekonomik büyüme, istihdam ve rekabet siyasetimizin esası olacak. Biz bu anlayışla ülkeyi yöneteceğiz. Bu konuda sürekli olarak bir perspektif ortaya koyuyoruz" dedi. Terörün ortaya çıkmasında en önemli faktörün yoksulluk olduğunu söyleyen Erdoğan, istismara en açık zeminin yoksulluk olduğunu, bu işi toparlamaya çalıştıklarını kaydetti. Erdoğan, bu yıl ödenmesi gereken dış borç rakamının 73 milyar dolar olduğunu belirterek, "Bu ödenecek. Hamdolsun şu ana kadar borçlarımızı ödüyoruz. Ama iç borç stoğunu eritemediğimiz sürece faiz belasından kurtulamayız. Gerçekçi olacağız, ayaklarımızı yere sağlam basacağız. Hala Türkiye'de ideolojik yaklaşım dönemlerini aşamadık. Hala birbirimize maalesef o ideolojik yaklaşımlarla bakıyoruz" diye konuştu.