BIST 9.638
DOLAR 34,66
EURO 36,53
ALTIN 2.951,49
HABER /  DÜNYA

AB sözünün arkasında

Danimarka BaşbakanıRasmussen, AB'nin verdiği sözün arkasında durması gerektiğini söyledi.

Abone ol

Danimarka Başbakanı Anders Fogh Rasmussen, aday ülkelerin, AB'nin yeni üyeleri hazmetme kapasitesini göz önüne alması gerektiğini belirterek, ''Anayasa Antlaşmasının onay süreci tamamlanmadan, yeni katılımlar için müzakerelere başlanmasının realist olmadığını düşünüyorum'' dedi.

Rasmussen, Kopenhag'ta bugün başlayan ve Türkiye'yi, Meclis Başkanı Bülent Arınç'ın temsil ettiği AB Parlamento Başkanları Toplantısında yaptığı konuşmada, AB için Anayasa Antlaşması konusunda alınacak kararların çok önemli olduğunu söyledi. AB'nin geleceği için çok önemli olan bu antlaşmanın, Fransa ve Hollanda'daki referandumlarından ret çıktığını hatırlatan Rasmussen,''Bir gün gelecek bu antlaşma, bütün AB ülkelerince kabul edilecektir. Çünkü bu antlaşma, AB için çok önemlidir. Genişlemiş bir AB, çok etkin bir şekilde işlemek durumundadır'' dedi.

''GENİŞLEME SÜRECİ DEVAM ETMELİDİR''
AB'nin genişleme sürecinin önemine işaret eden Rasmussen, genişleme sürecinin devam etmek durumunda olduğunun altını çizdi. ''Vermiş olduğumuz sözleri yerine getirmek durmundayız'' diyen Danimarka Başbakanı Rasmussen, genişlemenin nasıl olması gerektiği konusunda tartışmalar yapılmasını önerdi.

Rasmussen, ''Bizler bu konuları tartışmaktan korkmamalıyız. Çünkü bundan, genişlemenin durdurulması anlamı çıkmamalıdır'' diye konuştu. Avrupa'nın sınırlarının çizilmesi konusunda yapılan tartışmalara katılmadığını bildiren Rasmussen, yeni kriterler, yeni standartlar getirilmemesi gerektiğini, ancak aday ülkelerin de AB'nin yeni üyeleri hazmetme durumunu göz önüne almasını istedi.

AB olarak önlerinde büyük sorunlar olduğunu belirten Rasmussen, şöyle devam etti: ''Bizler Anayasa Antlaşmasına biz çözüm bulmalıyız. Tüm üyelerin üzerinde mutabakat sağladığı bir Anayasa Antlaşması olmak zorunda. AB'nin ilerideki genişleme durumunu da dikkate alırsak, bu çok önemli. Bir Avrupa projesinin başlaması için buradaki ülkelerin parlamento temsilcilerine büyük görevler düşüyor.'' Rasmussen, Anayasa Antlaşmasının onay süreci tamamlanmadan yeni katılımlar için müzakere sürecinin başlamasının realist olmadığını düşündüğünü kaydederek, ''Düşünme süresinin avantajlarını kullanalım, yeni projeler üzerinde çalışalım. Yeni bir Anayasa Antlaşması metnini ortaya koymalıyız. Fransa ve Hollanda'daki referandum sonuçlarını dikkate almalıyız'' dedi.

Rasmussen, AB'nin üç önceliğinin ise ''Terörizm, organize suçlar ve illegal göçe karşı savaş'', ''Çevre, tüketicinin korunması ve gıda güvenliği'', ''AB'de daha fazla şeffaflık ve karar alma mekanizmasının daha açık hale getirilmesi'' olarak sıraladı.