Rum sivil toplum kuruluşları, AB kurumlarına yönelik sıkı bir lobi faaliyeti başlattı. Rumlar, Annan Planı sonrasında AB içinde oluşan olumsuz havayı dağıtmaya çalışıyor.
Abone olAB içindeki gelişmeleri yakıdan izleyen ABHaber internet sitesi, Annan Planı sonrası AB içinde oluşan olumsuz havayı dağıtmak için seferberlik ilan eden Kıbrıslı Rumlar'ın, başta Brüksel olmak üzere AB başkentlerini ablukaya aldığını kaydetti. Sitenin haberine göre, Rum lider Tasos Papadopulos'a karşı olan siyasi partilerin bile dış politikada aynı yönde çalışma yapmaları dikkat çekiyer. Rum siyasi parti temsilcileri Brüksel'e birbiri ardına ziyaretler gerçekleştiriyor. AB Komisyonu ve Avrupa Parlementosu'nu (AP) adeta kuşatmış durumda olan Rumlar ayrıca sivil toplum örgütleri ve akademisyenler eliyle de Rum siyasilerin gösterdiği yoldan lobi faaliyeti yapıyor. AB Komisyonu ve AP yetkilileri, Rumlar'ın büyük bir lobi faaliyeti içinde olduklarına işaret ederek, Kıbrıs konusu ile ilgili AB içinde büyük bir bilgi kirliliği olduğunu, Rumlar'ın AB bürokratları ve siyasileri etkilemek için her yola başvurduklarını ifade ediyorlar. Kıbrıs'ta yapılan referandum sonrası Rumlar'ın AB içinde yaptıkları çalışmaların gözle görülür biçimde arttığını kaydeden Komisyon ve AP yetkilileri AB'nin içinde bulunduğu Anayasa referandumu dolayısıyla Kıbrıs konusunun yaz aylarından sonra birlik içinde daha fazla gündeme geleceğini bildirdiler. Öte yandan, KKTC'deki CTP partisinden Özdil Nami ve Salih İzbul'un Brüksel'de AP Sosyalist grup toplantısına katılmalarının ertesi günü Rum Sosyal Demokratlar Hareketi (EDEK) Başkanı Yannakis Omiru Brüksel'e gelerek AP Sosyalist Grubu başkanı Martin Schulz ile bir araya geldi. Görüşme sonrası yapılan yazılı açıklamada, Martin Schulz, Türkiye'nin Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanınması gerektiğini belirtti. Açıklamada, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin tanınmasının Türkiye'nin AB ile üyelik müzakerelerinin başlamasında önemli bir şart olduğu öne sürüldü.