Türkiye’nin üyelik sürecinde son bir yılda gösterdiği performansın değerlendirileceği İlerleme Raporunu yayımlamaya hazırlanan AB Komisyonu, Başbakan Erdoğan'ın açıkladığı 'demokratikleşme paketi'ne olumlu tepki verdi. Brüksel'den Güven Özalp'ın haberi.
Abone olTürkiye’nin üyelik sürecinde son bir yılda gösterdiği performansın değerlendirileceği İlerleme Raporunu yayımlamaya hazırlanan Avrupa Birliği Komisyonu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan demokratikleşme paketine olumlu tepki verdi.
Pakette açıklanan önlemlerin önemli alanlarda ilerleme umudunu artırdığını söyleyen AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu üyesi Stefan Füle’nin sözcüsü Peter Stano, Erdoğan’ın açıklamalarını dikkatle dinlediklerini ve Türkiye’deki reformlar için AB müktesebatının rehber rolüne vurgu yapılmasını memnuniyetle karşıladıklarını ifade etti.
Sürece muhalefet partilerinin dahil olmasının önemine vurgu yapan Stano, 'Açıklanan konularda ilerleme sağlanmasını bekliyoruz. Komisyon, önerilerin somut şekilde hayata geçirilmesini ve uygulanmasını yakından izleyecek. Paket, 16 Ekim’de yayımlanacak İlerleme Raporu’nda yer alacak' dedi.
'AB'nin bazı talepleri karşılanıyor'
Paket analiz edildiğinde Avrupa kurumlarının yıllardır dikkat çektiği bazı unsurları içerdiği görülüyor.
AB yetkilileri Mor Gabriel manastırı konusunda açıklanan kararın azınlık hakları açısından önemli bir adım olduğunun altını çizerken, Türkçe dışındaki dil ve lehçelerde eğitimle ilgili adımın da görmezden gelinmemesi gerektiği görüşündeler.
Özellikle Avrupa Parlamentosu’nun ve Avrupa Konseyi’nin sıklıkla değindiği konular arasında yer alan seçim barajının tartışmaya açılması, Komisyon’un sürekli uyarıda bulunduğu siyasi partilere devlet yardımıyla ilgili düzenleme yapılacak olması da çoğulculuğu artırıcı etki yaratma potansiyeli olan adımlar olarak görülüyor.
AB, kişisel bilgilerin korunmasıyla ilgili açılımı da pozitif olarak değerlendirmekle birlikte atılacak adımın tüm detaylarını görmek istiyor.
Bu başlık da Türkiye ile AB arasında çeşitli alanlarda işbirliğini artırabilecek bir unsur olarak değerlendiriliyor.
Bundan yıllar önce AB komisyonu tarafından gündeme getirilen ve o dönemde Ankara ile Brüksel arasında çok büyük kriz yaratan “q,x,w” harflerinin kullanımına yönelik yasağın kaldırılması da sembolik önemi yüksek olan bir adım olarak yorumlandı.
Öğrenci andının tamamen kaldırılması da Avrupa Konseyi tarafından gündeme getirilmiş bir talebin yerine getirilmesi açısından önemli görülüyor.
'Her şey toz pembe değil'
AB’nin son pakete bakışı olumlu olsa da bu her şeyin toz pembe olarak görüldüğü anlamına gelmiyor.
Brüksel, ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, terörle mücadele başta olmak üzere yapılması gereken yasal düzenlemeler, Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması, Alevilerin hakları gibi bazı önemli ve kronik sorunlar konusunda Ankara’dan ivedi adım beklentisi içinde olduğunu gizlemiyor.
Pakete bakışı iki üç satırda özetlemek gerekirse:
Paketin içindeki unsurlar önemli mi? Evet.
Bu paket Brüksel’in öncelik ve beklentileriyle tam anlamıyla örtüşüyor mu? Kısmen.
Yeni paket ya da paketler gerekli mi? Kesinlikle.
ÖNCEKİ HABERLER
