AB liderleri Türkiye'yi tartışıyor

Türkiye'nin AB'ye tam üye değil, ayrıcalıklı üye olarak kabul edilmesini savunan Avusturya'yı ziyaret eden Alman Başbakan Schroeder destek arıyor.

Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üye değil, ayrıcalıklı üye olarak kabul edilmesini savunan Avusturya'yı ziyaret eden Almanya Başbakanı Gerhard Schroeder, Ankara'ya ve tam üyelik hedefine verdiği desteği bir kez daha dile getirdi. Avusturya Başbakanı Wolfgang Schussel, Türkiye'nin tam üyeliğine şiddetle karşı çıkıyor. Avusturyalı muhafazakarlar bu konuda hiç de yalnız değiller. Fransa ve Almanya'dan da sağ partiler bu düşüncede. Hafta başında Fransız Le Figaro gazetesi'nde yayınlanan bir kamuoyu yoklaması Fransız seçmenlerin yüzde 67'sinin, Alman seçmenlerin de yüzde 55'inin Türkiye'nin üyeliğine karşı olduğunu ortaya koydu. Her ne kadar 17 Aralık'ta söz sahibi olan, üye 25 ülkenin liderleriyse de, Avrupa kamuoylarının Türkiye'ye karşı tavrı, sürecin güçlükle ilerlemesine neden oluyor. Konu dün Paris'te Avrupa Birliği Dönem Başkanı ve Hollanda Başbakanı Jan Peter Balkenande ile Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac arasındaki zirvede de ele alındı. Balkenende, Chirac'a Türkiye'ye tarih verilmesi konusunda bir uzlaşmaya varılabileceğini söyledi; Chirac'ın kaygılarını dinledi. Avrupalı liderlerin her zirvesinde verilen mesaj dün Paris'te de tekrarlandı: 'Müzakerelere başlamak, bu müzakerelerin üyelikle noktalanacağı anlamını taşımıyor.' 14 Nisan 1987'de Turgut Özal hükümeti, Dışişleri Bakanı Ali Bozer'in eliyle Avrupa Birliği'ne Türkiye'nin üyelik başvurusunu yapmıştı. 18 Aralık 1989 tarihinde, Avrupa Birliği Komisyonu Türkiye'ye olumsuz yanıt vermişti. Nedenler arasında siyasi ve ekonomik eksiklikler sıralanırken, Türkiye'den Kıbrıs'taki anlaşmazlığı da çözmesi isteniyordu. Bugün, 15 yıl sonra Kıbrıs sorunu Brüksel'de yine gündemde. Türk tarafı, Kıbrıs'ta atılması gereken her adımı attığını ve çözümsüzlüğe Kıbrıslı Rumlar'ın sebep olduğunu savunuyor. Avrupalı liderlerse, Türkiye'den Kıbrıs'ı tanıma konusunda biraz daha esnek olmasını istiyor. Türk hükümeti ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ağzından, 17 Aralık zirvesinden önce Kıbrıs Rum hükümetini tanımasının sözkonusu olmayacağını açıklamış bulunuyor. Öte yandan, Strasbourg'da toplanacak Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu'nda Türkiye'ye zaman geçirilmeden tarih verilmesini isteyen rapor bugün oylanıyor. Bu oylamanın Cuma günkü Brüksel zirvesi üzerinde bir bağlayıcılığı yok. Avrupa Parlamentosu yalnızca bu konuda ne düşündüğünü ortaya koymuş olacak. Bu arada AB liderlerinin 17 Aralık Brüksel zirvesi yalnızca Türkiye için değil aynı zamanda 2007 yılında Birliğe üyeliğe hazırlanan Romanya ve Bulgaristan için de son derece önemli. Avrupa Birliği, bu iki ülkeyle üyelik müzakerelerinin tamamlandığını açıkladı. Kaynak : Voice of America