BIST 9.916
DOLAR 35,02
EURO 36,71
ALTIN 2.967,17
HABER /  GÜNCEL

AB Komisyonu, Türkiye İlerleme Raporu'nu açıkladı

AB Komisyonu'nun Türkiye hakkındaki yıllık İlerleme Raporu'nda, basın ve ifade özgürlüğüyle ilgili eleştiriler ağırlıklı yer bulurken, Ankara'dan yargı reformunu tamamlaması isteniyor.

Abone ol

Avrupa Birliği Komisyonu'nun Türkiye hakkındaki yıllık İlerleme Raporu'nda, basın ve ifade özgürlüğüyle ilgili eleştiriler ağırlıklı yer bulurken, Ankara'dan yargı reformunu tamamlaması isteniyor.

Türkiye'nin AB adaylık sürecindeki durgunluk dönemine rastlayan rapor, "ara dönem raporu" olarak yorumlanıyor.

2012 İlerleme Raporu'nda Türkiye'nin AB Konseyi Dönem Başkanı olan Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanımadığı ve Akdeniz'de Güney Kıbrıs hükümetinin petrol arama faaliyetine karşı çıktığı not ediliyor.

Türkiye ise diplomatik ilişkisi bulunmayan Güney Kıbrıs'ın AB Dönem Başkanlığı'nı yürüttüğü dönemde yayınlanan raporu fazla önemsemiyor.

'Ara dönem raporu'

Raporda, Türkiye'nin yeni bir anayasa yapımı sürecine girmesine karşın, "siyasi kriterleri karşılamak için esaslı bir ilerleme" sağlaması konusundaki kaygıların büyüdüğü vurgulanıyor.

Türkiye'nin temel haklar konusundaki eksikliklerinin terörizm ve organize suçlarla ilgili hukuki çerçevenin ifade, toplantı ve örgütlenme özgürlüğü ile adilce yargılanma hakkını kısıtlamasından kaynaklandığı ifade ediliyor.

Yazar ve gazetecilere çok sayıda dava açıldığına ve otosansürün yaygınlaştığına da dikkat çekiliyor.

Darbe planı iddialarıyla ilgili soruşturmaların, "çap genişliğinin ve adli kovuşturmadaki eksikliklerin gölgesinde kaldığı", "Güneydoğu'daki yönetimlerin çok sayıda yerel politikacının tutuklanmasından zarar gördüğü" rapordaki eleştiriler arasında.

AB Komisyonu, yargı önüne çıkarılmadan önceki tutukluluk süresinin uzunluğu gibi diğer sorunların giderilmesi için 3. yargı reformunun ardından "ek adımların atılması gerektiğini" belirtiyor.

Güvenlik güçleri üzerinde sivil denetiminin artmasından ve Genelkurmay'ın siyasi konulardan uzak durmasından ise raporda olumlu ifadelerle söz ediliyor.

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Uluslararası Koordinatörü Bahadir Kaleağası, Aralık ayında AB Genel İşler Konseyi'ne sunulacak belgeyi bir "ara dönem raporu" olarak tanımlıyor.

BBC Türkçe'ye konuşan Kaleağası; medya özgürlüğü, kadın hakları, hukuk devleti, iş piyasalarındaki yeni düzenlemeler, kamu ihaleleri, devlet yardımları gibi konulardaki eleştirilere rağmen, raporun "inişli çıkışlı ilişkilerdeki geçici bir döneme işaret ettiği" görüşünü dile getiriyor.

TÜSİAD'ın AB nezdindeki temsilcisi şöyle diyor: "Rapor 'eğilimler açısından' olumsuzlukları işaret ediyor. Bu eğilimlerin olumluya dönüşmesi perspektifini de açık tutan bir rapor."

Türkiye'ye resmi AB adaylığı kapısının, 2004'teki İlerleme Raporu sonrasında açıldığını anımsatan Kaleağası, "8 yılda Türkiye çok daha ileriye gitmeliydi" diye düşünüyor.

Kaleağası, Türkiye'nin yeni bir anayasa yapma sürecine girdiğine ve makro-ekonomik büyümesiyle bütçe disiplininin övgüler aldığına dikkat çekerek, "Önümüzdeki yıla daha iyi bir rapora gidişat için ciddi uyarılar var" diyor.

Kıbrıs konusundaki ifadeler ise diğerleri kadar önemsenmiyor Kaleağası'na göre. "Güney Kıbrıs hükümetinin, AB içinde yer almasının avantajıyla rapora yapıştırma bir takım paragraflar empoze edebildiğini" söylüyor.

Türkiye'nin AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış da dünkü açıklamasında, "Bu rapor bir karne değildir. Bu rapor sadece AB Komisyonu'nun Türkiye'ye bir bakışının örneklerinden bir tanesidir. Bizim için önemli olan yıl sonunda bizim kendi yayımlayacağımız rapordur" demişti.

Kıbrıs'ın Dönem Başkanlığı

Türkiye, yıl sonuna kadar AB Dönem Başkanlığı'nı devralan Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanımıyor.

Türkiye'nin Ortaklık Anlaşması kapsamında liman ve havaalanlarını AB üyesi olan Kıbrıs Cumhuriyeti'ne açmaması, AB-Türkiye ilişkilerindeki tıkanıklığın esas nedeni olarak görülüyor.

AB, bu nedenle Türkiye ile hukuki uyum amacıyla yürütülmesi beklenen müzakere başlıklarından 8'ini dondurdu.

Kıbrıs ve Fransa da 10 başlığı dondurunca, toplam 35 müzakere başlığının yarısından fazlası rafa kalkmış oldu.

Şimdiye kadar açılan 13 müzakere başlığından ancak Bilim ve Araştırma başlığı kapatılabilirken, 2 yıldır yeni bir başlık açılmadı.