TÜRKİYE-Avrupa Birliği müzakerelerinde yeni fasıl açıldı. Brüksel'de bulunan Avrupa Birliği Bakanı Ömer Çelik, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Maliye Bakanı Naci Ağbal'dan AB'ye sert mesajlar geldi.
Abone olBRÜKSEL'de "Mali ve Bütçesel Hükümler" faslının açılışı nedeniyle Türkiye heyeti basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda konuşan Ömer Çelik ve Mevlüt Çavuşoğlu, AB yönetimini eleştirdi.
AB Bakanı Ömer Çelik, burada yaptığı konuşmada “AB’nin geleceği için en büyük tehklike yapancı düşmanlığıdır. Avrupa kendi sorunlarına çözüm bulmadan umut vermez” ifadelerini kullandı.
Bakan Ömer Çelik, teröre karşı daha çok dayanışma gösterilmesi ve ortak eylem planı oluşturması gerektiğini dile getirdi.
Çelik, "Teröre karşı yeterince dayanışma içinde değiliz" diye konuştu.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Atatürk Havalimanı’ndaki terör saldırısının ardından Türkiye’yle dayanışma gösteren ülkelere teşekkür ederek, “Terör ögrütleri arasında ayrım yapılmaz. Asıl terörle mücadelede dayanışmayı göstermeliyiz” dedi.
AB SÖZÜNÜ YERİNE GETİRSİN
Çavuşoğlu, “Türkiye-AB ilişkileri önemli bir süreçten geçiyor. Vize kriterlerinin neredeyse tümünü yerine getirdik. Vize konusundaki sözlerini yerine getirmeli” diye konuştu.
33. FASIL NEDİR NEDEN ÖNEMLİ?
Türkiye'nin AB katılım müzakerelerinde Mali ve Bütçesel Hükümler faslı, Brüksel'de düzenlenen hükümetler arası konferansla açıldı. Böylece Türkiye’nin AB üyelik müzakerelerinde açılan fasıl sayısı 16'ya çıktı.
Toplantıya Türkiye adına Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Maliye Bakanı Naci Ağbal katıldı. Avrupa Birliği adına ise dönem başkanlığını yürüten Hollanda’nın Dışişleri Bakanı Bert Koenders ve AB Komisyonu'nun genişleme müzakereleleri ve komşuluk politikasından sorumlu Üyesi Johannes Hahn katıldı.
Mali ve Bütçesel Hükümler, üyelikle birlikte AB bütçesine sağlanacak fonlar için gerekli mali kaynaklara ilişkin kuralları kapsıyor.
Söz konusu kaynaklar; gümrük vergileri, tarımsal vergiler ve şeker vergilerinden elde edilen geleneksel öz kaynaklardan oluşan üye devlet katkıları, üye devletlerin KDV gelirlerine dayanan katkı ve üye devletlerin gayri safi milli hasılalarına bağlı olarak değişen miktardan oluşuyor.
Üye devletler, yeterli koordinasyonun sağlanması, öz kaynaklara ilişkin katkıların doğru hesaplanması, tahsilatı, ödenmesi ve denetiminin temini ile öz kaynaklara ilişkin kurallara uyum amacıyla AB'ye raporlamanın yapılabilmesi için gerekli idari kapasiteyi oluşturuyor.
Bu alandaki müktesebat üyelikle birlikte doğrudan uygulanmaya başlamakta olup, söz konusu müktesebatın ulusal mevzuata aktarılması gerekiyor.
Açılan bir önceki fasıl olan Ekonomik ve Parasal Politika, 14 Aralık 2015'te Lüksemburg'un AB Dönem Başkanlığında müzakereye açılmıştı.