BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,38
ALTIN 2.837,80
HABER /  GÜNCEL

AB ile müzakereler veto edilir mi?

Rum yönetiminin 'Türkiye'nin Kıbrıs'ı tanımaması halinde veto ederiz" tehdidi dikkatleri 17 Aralık kararlarına çevirdi. Diplomatik kulislerdeki formüller şöyle...

Abone ol

Kıbrıs Rum yönetiminin ''Türkiye'nin Kıbrıs'ı tanımaması halinde müzakereleri veto ederiz'' şeklindeki açıklaması, dikkatleri yeniden 17 aralık kararlarına ve müzakereyle ilgili çerçeve belgeye yöneltti. Dışişleri Bakanlığı yetkililerine göre, teorik olarak çerçeve belge onaylanmazsa müzakereler de başlamaz, ancak Avrupa Birliği süreci devam eder. Gümrük Birliği'ni yeni üyelere genişleten ek protokolü imzalayan Ankara, 3 ekimde müzakerelerin başlaması için yükümlülüklerini yerine getirdiği görüşünde. Ancak Fransa ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nden gelen "Kıbrıs tanınmadan olmaz" şartı kafaları karıştırdı. Teorik olarak Rum Kesimi ve Ankara karşıtlarının Türkiye veto etmesinin iki yolu bulunuyor. Eylül ayı başında AB ülkelerinin dışişleri bakanları toplanıyor. Bu toplantıda Türkiye ile müzakerelerin çerçevesini belirleyen belge görüşülecek. Rumlar bu belgeyi veto ederse müzakereler de başlayamayacak ancak 17 aralık süreci devam edecek. Diğer veto ihtimali ise 3 ekim sonrasında. Eğer herşey yolunda giderse müzakereler açılacak, tarama süreci bittikten sonra bazı başlıklarda asıl sürecin başlaması için de Rumların onayı gerekecek. Rumlar burada da Türkiye'yi veto edebilir. Dışişleri yetkilileri teorik olarak bu tespitlerin doğru olduğunu ancak, hem Rumların hem de Fransa'nın 17 aralık 2004'te de Türkiye'yi veto etme haklarını kullanmadıklarını hatırlatıyorlar. En tehlikeli veto... Türkiye için en tehlikeli veto ise Avrupa Birliği konseyinin tüm üyelerinin oy birliği ile müzakerlerin başlaması için Kıbrıs Rum Kesimi'nin tanınmasının bir ön şart olduğu şeklinde karar alması. "Bu taktirde süreç biter" şeklinde konuşan Dışişleri Bakanlığı yetkilileri başta dönem başkanı İngiltere ve Avrupa Birliği komisyonunun daha önce yaptıkları açıklamaları dikkate alarak bu ihtimalin çok zayıf olduğunu belirtiyor. Dışişleri kaynakları Ankara'nın 3 ekime kadarki tavrını Avrupa'dan gelecek baskılar karşısında sert açıklamalarla gerilimi tırmandırmamak olarak özetliyor. Son gelişmeler Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da gündeminde. Erdoğan dün yaptığı açıklamada, Fransa'nın 'Kıbrıs tanınmalı' baskısıyla ilgili olarak, ''biz 3 ekim müzakerelerinden başka hiçbir şey düşünmüyoruz'' dedi. AB sürecindeki Türkiye'nin üzerine düşeni yaptığını belirten Başbakan Erdoğan, "müzakere süreci ile ilgili karar 17 aralıkta verilmiştir ve bunun dışında herhangi bir başka şart söz konusu değildir. Nitekim bizim için olması gereken diğer 10 ülke ile alakalı Gümrük Birliği'ne yönelik bir teşmil olabilir. Bunu da zaten Türkiye olarak ek protokolle yerine getirmiş vaziyetteyiz" dedi. 'Fransa'nın açıklamaları üzücü' Fransa başbakanı ile cumhurbaşkanının açıklamalarını 'üzücü' olarak değerlendiren Erdoğan, müzakere kararının verildiği 17 aralıkta Chirac'ın kendisine telefon ettiğini belirterek "Chirac, 'bu bir siyasi tanıma değildir, ben de dönem başkanı Lüksemburg, Almanya Başbakanı Gerhard Schröder ve AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barrosa'ya katılıyorum' demiştir. Şimdi maalesef bu tür açıklamalar yapılıyor" diye konuştu. Erdoğan, 3 ekim müzakere süreci ile ilgili olarak Türkiye'nin herhangi bir yeni şart düşünmesi ve konuşmasının söz konusu olmadığını belirterek, "biz 3 ekim için hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Gerek uzman arkadaşların çalışmaları, gerekse eylülde yapılması planlanan AB Dışişleri Bakanları toplantısı, bu toplantılarda yapılacak olan görüşmeler süreci daha da hızlandıracaktır" dedi. de Villepin'in açıklamaları Fransa Başbakanı Dominique de Villepin, geçtiğimiz salı günü yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Kıbrıs'ı tanımaması halinde, AB ile müzakerelerin düşünülemeyeceğini söylemişti. Fransız Başbakan Villepin, Türkiye-AB arasında 3 ekimde başlaması öngörülen müzakerelerin ertelenebileceğini savunarak, AB'nin 25 üyesinden her birini tanımayan bir ülkeyle müzakere yapılmasının düşünülemeyeceğini belirtmişti. Fransız Le Figaro gazetesi de dünkü sayısında, Fransa başbakanının 'Kıbrıs tanınmalı' yönündeki açıklamalarının Cumhurbaşkanı Jacques Chirac tarafından da desteklendiğini yazmıştı. Gazete, Chirac’ın 'başbakanın da ifade ettiği gibi, AB üyelerinden birini tanımaksızın, bir ülke ile müzakere açılması düşünülemez' dediğini yazmıştı. Haberde, cumhurbaşkanının bakanlar kurulu oturumunda sarfettiği sözlerinin birçok bakan tarafından teyit edildiği de vurgulanmıştı.