BIST 9.627
DOLAR 35,20
EURO 36,66
ALTIN 2.955,92
HABER /  GÜNCEL

AB fikir ayrılığının içine düştü

AB Komisyonunda dün çıkan tartışmalar, AB ülkelerinin, müzakerelerin ne zaman başlatılacağı konusunda fikir birliği içinde olmadığını gösterdi.

Abone ol

B Komisyonu, Türkiye ile tam üyelik müzakerelerinin başlamasını tavsiye etti, şimdi tüm gözler 17 aralıktaki AB liderler zirvesinde. Güney Kıbrıs yönetimiyse Türkiye'yle yapılacak müzakereler için şart öne koştu. Rum yönetimi, Ada'nın bölünmüşlüğünün sona erdirilmesinin müzakereler sırasında 'koşul' olması gerektiğini duyurdu. Krisostomides: "AB, Kıbrıs sorununun çözümünü de müzakerelerde ele almalı" Hükümet sözcüsü Kriptos Krisostomides, "AB, Kıbrıs sorununun çözümünü de müzakerelerde ele almalı. Sorunun çözümü Türkiye'nin AB yolculuğunda gerekli olan barış ortamının temelidir. Tüm çabamız, AB liderlerini bu konuda ikna etme yönünde olacaktır" dedi. AB Komisyonu, dün açıkladığı Türkiye raporunda Kıbrıs'a atıfta bulunmamıştı. Raporun açıklanmasından sonra tüm gözler 17 aralıkta yapılacak AB liderler zirvesine çevrildi. Türkiye'yle müzakerelerin ne zaman başlanacağına o zirvede karar verilecek. Ancak, AB'nin başını çeken ülkeler müzakere tarihi konusunda fikir birliği içinde değil. İşte Avrupa Birliği içerisinde bazı ülkelerin Türkiye'ye bakışları: Fransa: Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, Türkiye'nin üyeliğini destekliyor. Ancak hükümette çoğunluğa sahip olan muhafazakar parti, Türkiye'nin tam üye olmasını istemiyor. Chirac ayrıca, Türkiye'nin üyeliği konusunda referandum yapılacağı sözü verdi. Ipsos tarafından 24-25 eylülde yapılan kamuoyu yoklamasının sonuçlarına göre, Fransız halkının yüzde 36'sı Türkiye'nin hemen girmesini, yüzde 56'sı ise uzun vadede girmesini istiyor. Almanya: Sosyal Demokrat ve Yeşiller partisi koalisyonu, Almanya'da bulunan 2.5 milyon Türk'ü de gözönünde bulundurarak, Türkiye ile müzakerelerin başlamasını destekliyor. Muhalefette bulunan Hıristiyan Demokratlar ise, Türkiye'nin tam üyeliğine karşı ve bunun yerine 'ayrıcalıklı üyelik' verilmesini öneriyorlar. ARD Televizyonu'nun 28-29 eylülde, bin Alman arasında yaptırdığı kamuoyu yoklamasına göre, Almanların yüzde 55'i Türkiye'nin orta ve uzun vadede AB'ye üye olmasını istiyor, yüzde 41'i ise karşı çıkıyor. Diğer kamuoyu yoklamalarından bazılarında ise çoğunluğun Türkiye'nin üyeliğine karşı olduğu sonucu çıkıyor. İngiltere: Tony Blair başkanlığındaki İşçi Partisi hükümeti Türkiye ile müzakerelerin başlayacağı tarihin aralık ayında belirlenmesi gerektiğini kararlı bir şekilde savunuyor. İtalya Başbakan Silvio Berlusconi, Türkiye'nin üyeliğini samimi bir şekilde destekliyor. Ancak koalisyonda bulunan partilerden en azından biri 'Kuzey Ligi' Türkiye'nin üyeliğine karşı. İtalya'da ciddi bir ağırlığı bulunan Vatikan'ın üst düzey yetkilileri de Türkiye'nin AB'ye üye olmasını istemiyor. Ipsos tarafından yapılan son kamuoyu yoklamasına göre, İtalyan halkının yüzde 48'inin Türkiye'nin üyeliğini desteklerken, yüzde 30'u karşı çıkıyor. Kıbrıs Rum Yönetimi: Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Tassos Papadopulos, Türkiye’nin AB üyeliği konusunda isteksiz görünüyor. Ancak, Rum lider Türkiye'nin üyeliğini veto hakkının birliğin ‘büyükleri’nde olduğunu söylüyor. Politis gazetesinin haberine göre, geçtiğimiz temmuz ayında Kıbrıslı Rumların yüzde 45’i Papadopulos’un Türkiye’nin üyeliğini veto etmesi halinde, kendisini destekleyeceklerini söylemişlerdi. Hollanda: Avrupa Birliği dönem başkanı Hollanda’daki merkez sağ koalisyon hükümeti ve muhalefet prensipte Türkiye’nin üyeliğini destekliyorlar. Liberal VVD partisi lideri Jozias van Aartsen, Türkiye’nin birliğe 2016 ya da 2017 yılındaki üyeliğinden önce referanduma gidilmesinden yana. Müzakere tarihi olarak 2005 yılının ikinci yarısını ya da 2006'yı istiyorlar. Hollanda'da geçtiğimiz eylül ayında bin kişiyle yapılan bir ankete göre, Hollanda halkının yüzde 41’i Türkiye’nin üyeliğine karşı çıkarken, yüzde 21’i Türkiye’nin üyeliğini destekliyor. Üyelik halkın yüzde 30’luk bir kesimini ilgilendirmezken, yüzde 8’lik bir kesim konu hakkında bir görüşe sahip değil. Avusturya: Avusturya Başbakanı Wolfgang Schüessel, İlerleme Raporu’nun olumlu çıkması halinde Türkiye ile ‘kısıtlı üyelik’ öneriyor. Avusturya’daki koalisyon ortağı Özgürlük Partisi, Schüessel’in Türkiye’nin üyeliğine destek vermesi halinde hükümetten çekilme tehdidinde bulunmuştu. Gallup'un geçtiğimiz eylül ayında yaptığı bir ankete göre, halkın yüzde 76’sı hükümetin Türkiye'nin üyeliğini desteklemesine karşı çıkıyor, yüzde 20’si destekliyor, yüzde 4’ü ise kararsız. Türkiye’nin önümüzdeki 10-20 yıl içinde üyeliğe hazır olup olmayacağı yolundaki bir soruya da, halkın yüzde 68’i ‘hayır’ derken, yüzde 27’si ‘evet’ yanıtını verdi. Yunanistan: Sosyalist selefi Costas Simitis’in ‘uzlaşma’ politikası izleyen muhafazakar Başbakan Costas Karamanlis, Türkiye’nin AB üyeliğinin güçlü bir destekçisi olarak biliniyor. Özellikle, bu yıl Kıbrıs sorunun çözümü konusundaki Atina-Ankara yakınlaşmasının ardından, Yunanistan Türkiye’nin üyeliğini açık bir şekilde desteklemeye başladı. Aşırı milliyetçi gruplar, Türkiye’nin üyeliğine sınırlı destek verirken, tüm muhalefet partileri Türkiye’nin üyeliğini destekliyor. Partiler, Türkiye’nin AB üyeliğinin Doğu Akdeniz’e güvenlik ve istikrar getireceği görüşünde birleşiyorlar.