AB dönem başkanı Polonya'dan eleştiri

Polonya'nın öncelikleri arasında AB'nin doğu ve güney komşularıyla ilişkilerini geliştirmek ve ekonomik büyümeyi teşvik etmek var.

2004 yılında AB'ye katılmasından bu yana ilk kez birliğin dönem başkanlığını üstlenen Polonya, Avrupa'nın Yunanistan borç krizinde sergilediği tutumu eleştirdi.

Polonya Maliye Bakanı Yaçek Rostovski, Yunanistan'a sunulan reçetelerde, kemer sıkma önlemlerine gereğinden fazla ağırlık verilip, büyümeyi güçlendirecek önlemlere yeterli önemin verilmediğini söyledi.

Polonya'nın dün devraldığı AB dönem başkanlığında bir önceliği, Yunanistan'ın borç krizinin Euro bölgesinde yarattığı tehlikeleri aşabilme çabalarına destek vermek olacak.

Polonya, Avrupa ortak para birimi euro'yu kullanmasa da Euro bölgesi ülkeleriyle yakından ilişki içinde bulunuyor.

Avrupa'nın ekonomik zorlukları nasıl aşacağı yolundaki farklı görüşlerin AB bütçesine ilişkin tartışmalarda gündeme gelmesi bekleniyor.

Polonya, daha büyük bir bütçenin birlik genelinde büyümeyi teşvik edeceğini savunuyor.

Kemer sıkma önlemlerini uygulamaya başlayan ya da birliğin finans mekanizmasına doğrudan katkı sağlayan AB ülkeleri ise daha küçük bir bütçeden yana.

Öte yandan AB'nin çevre politikalarına Polonya'nın dönem başkanlığı sırasında nasıl yaklaşacağı da merak konusu.

Polonya AB dönem başkanı

Altı aylık dönem başkanlığı süresince Polonya'nın hedefleri arasında AB'nin doğu ve güney komşularıyla ilişkilerini geliştirmek ve ekonomik büyümeyi teşvik etmek bulunuyor.

Polonyalı yetkililer ayrıca AB'nin yeni üyelere kapılarını açarak genişlemesi için de girişimde bulunacaklarını belirtiyorlar.

Başbakan Donald Tusk, AB dönem başkanlığının lideri olduğu Yurttaş Platformu partisini güçlendirmesini ve Ekim ayında yapılacak genel seçimlerden başarıyla çıkarak liderliği sürdürmeyi umuyor.

Ancak Polonya'nın dönem başkanlığını devralmasından bir gün önce Varşova'da gösteriler düzenleyen Polonya vatandaşları, hükümetten daha fazla istihdam ve sosyal hak talep etti.

BBC'nin Varşova'daki muhabiri Adam Easton, Polonya'nın kendisini "dikkate alınacak fikirleri bulunan, bölgesel bir güç" olarak göstermek istediğini söylüyor.

Polonya, Eylül ayında AB ile altı eski Sovyet ülkesinin liderlerini bir zirvede buluşturarak girişime yeni bir ivme kazandırmak, ayrıca Ukrayna ile serbest ticaret anlaşmasına ilişkin müzakereleri de sonuçlandırmak istiyor.

Zira çevre kuruluşları, büyük ölçüde kömür enerjisi kullanan Polonya'nın çevre dostu enerji politikalarını desteklemeye yanaşmayacağı yolunda kaygılı.

Polonya, 38 milyon nüfusuyla 2004'teki genişleme sürecinde AB'ye katılan en büyük ülke.

Daha önce Polonya gibi eski Sovyet bloğu ülkelerinden olan Slovenya 2008'de, Çek Cumhuriyeti 2009'da ve Macaristan da 2011'in ilk yarısında AB dönem başkanlığını üstlenmişti.

Son kamuoyu anketlerine göre Polonya halkı içinde AB üyeliğine destek, yüzde 80'in üzerinde seyrediyor.